Büyük Usta İyi ki Doğdun!!! Nazım HİKMET 122 yaşında!
Dünya Adaletsiz Çocuk! Dünya zorba.
Çıkar boynundan at o ipi çocuk!
Salıncaklar mı yok sana?
Kalk hadi o soğuk betondan,
Yatacak başka yer mi yok sana?
En sevdiklerimi verdim ölüme de;
Ben bu yaşımda gitmenin böylesini görmedim.
Kırılan bir boyun gibi orta yerinden kırıldığını ömrün…
Görmedim Ademoğlunun dalından koparılır gibi koparıldığını…
…ve böylelikle umut etme kabiliyetimizi aldılar elimizden.
Ne diyeyim, dilerim ihtiyacı olan birine gidiyordur bizden aldıkları umut!
Dünya adaletsiz çocuk!
Dünya zorba.
Elbet eşitleneceğiz o gün kıyamda.
Bu kekeme, toz ve duman sözlerimi iyi belle, Bahara kalmaz, gelirim yanına.
_Sanatın yaratıcı gücü, doğadan, sanatçının eli değmeden, kendiliğinden çıkar ortaya. Her sanatçı, doğanın özünde bulunan sanat nitelikleri karşısında, Aristoteles'in deyimiyle bir "öykünücü"dür. O, ya Apollo'ca bir düş sanatçısı, ya Dionysos'ca bir coşkunluk sanatçısı ya da hem coşkunluk hem de düş sanatçısıdır.
_Apollo,
Nasrettin Hoca'nın eğlenceli ve ders verici hikayeleri Hem bizi mutlu edip güldürdü. Hem de kitapları daha çok sevdirdi. Hayatı olumlu baktı, güldü hep dünyaya Nasrettin Hoca'nın tüm hikayeleri güzeldi fakat içinde daha çok beğendiğim hikayeleri Ben de içindeydim, doğuran Kazan, Yorgan gitti kavga bitti... Tabii ki de Nasrettin Hoca'nın söylediği bazı güzel sözler de vardı:
Konuşunca,
Güzel konuşmalı,
Bilmediği zaman da
Susmasını bilmeli insan!
Bir insan bilmeden konuşursa kötü konuşup karşısındaki kişiyi üzebilir.
Kendince en zor soruyu cin gibi biri sordu bana:
- hak nerededir A hocam?
Soruya soru ile cevap verdim:
- var mı ki!
Olmadığı bir yer?
Dünya o kadar adaletsiz ki artık hiçbir yerde hiç kimseye güven Adalet hak kalmadı.
Bazen unutkanlık
Apansız yakalar insanı
Bilmediği her şeyi
Unutabilir insan
Unutmak kötü bir şey değildir. Bazen unutabilir insan geçmişi Mesela sen dün veya geçen hafta ne yediğini hatırlıyor musun? Mesela Ben hatırlamıyorum.
Çıkar boynundan at o ipi çocuk! Salıncaklar mı yok sana?
Kalk hadi o soğuk betondan, Yatacak başka yer mi yok sana
En sevdiklerimi verdim ölüme de; Ben bu yaşımda gitmenin böylesini
görmedim. Kırılan bir boyun gibi orta yerinden kırıldığını ömrün...
Görmedim Ademoğlunun dalından koparılır gibi koparıldığını
Ve böylelikle umut etme kabiliyetimizi aldılar elimizden
Ne diyeyim, dilerim ihtiyacı olan birine gidiyordur bizden aldıkları umut! Dünya adaletsiz çocuk! Dünya zorba
Elbet eşitleneceğiz o gün kıyamda.
Bu kekeme, toz ve duman sözlerimi iyi belle,
Bahara kalmaz, gelirim yanına
#gazzedeçocuk
....
Basit bir hayat mümkün mü?
Sayfiye yerlerini hep sevmişimdir. Babaannemler Batum’dan Yalova’ya göç etmiş. Çocukluğumun en güzel zamanlarında, köyde bir oraya bir buraya koşturuyorum. Dizlerimi boydan boya parçalayıp bisiklete binmeyi sayfiyede öğrendim, ilk kez sayfiyede birinden hoşlandım, ilk hayal kırıklığım veya kafa karışıklığım da hep
....
Neoliberalizmin son tuzağı: Mindfulness
Mindfulness, Oprah Winfrey ve Goldie Hawn gibi ünlülerin de desteğini alarak anaakıma yerleşti. Meditasyon koçları, keşişler ve nörobilimciler Davos’a giderek Dünya Ekonomik Forumu’na katılan CEO’lara konunun inceliklerini anlattı. Mindfulness hareketinin kurucuları bir tür misyonere dönüştü. Bilim ve
Neden başlığı bu şekilde yazdık diye merakla incelemeyi okumaya başlamış olan sizlere başlangıç olarak şu bilgiyi verelim. Kitap tarihi olayları, kendi hezeyanları ile harmanlayarak asıl amacını okuyucuya telkin etmeyi amaçlıyor.
Kitabı okumaya başladığımızda çok farklı bir bakış açısından yazıldığı izlenimini versede ilerleyen sayfalarda, Lozan