Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üst düzeyde uygarlaşmış bir insan topluluğunun varlığı- nı sürdürmek için bir krala muhtaç olmadığını, aksine tanrı- kral olmadan daha iyi gelişip çiçekleneceğini keşfettiğinde Yunan site-devletlerinin kralları kovma anında, işte o anda, dünyanın düzeninin kavranılışı, yaratıcı ve düzeni veren tan- rılara tâbi olmaktan kurtulur ve dünyayı
Sayfa 118Kitabı okudu
liberalizm
“Liberalizm, devletin ekonomideki rolünün sınırlandırılması, serbest girişim, bireyin öne çıkarılması, insan hakları, hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan bir görüş olarak ortaya çıktı.”
Sayfa 87 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Yazının icadı
"Yazının doğuşunun altında bir ekonomik mesele, borç-alacak ya da alışveriş olayı bulunmaktadır."
Sayfa 37 - Remzi KitabeviKitabı okudu
“Acıyı gelip geçici bir süreç olarak görmemeyi öğreneli yıllar oldu! Belki de sırf bu yüzden, Dünya denen üstü açık bir tımarhanenin en karanlık hücresine kilitledim kendimi. Gardiyanım aşk benim, doktorum da, başhemşirem de, hastabakıcım da! Beni geceler boyunca aç, susuz ve uykusuz bırakan bu insafsız gardiyandan başkası değil. Dudaklarımı kemirir aşk benim, durmadan gözbebeklerimi kanatır! Aşkıma şehrin en ünlü psikiyatri kliniklerinde şizofreni teşhisi konulur!”
Bu süreç içerisinde çok sık olarak Dünya meteorlar tarafından dövülüyor. Bu meteorlar aynı zaman a Dünya'ya birçok elementin taşınmasını sağlıyor. Organik, yani canlıların yapısında kullanılacak temel kimyasalların bir kısmı da bu şekilde Dünva'va taşınmış olabilir.
İnsanın ortaya çıktığı andan itibaren tüketim tarihi de başlamış oluyor. Çünkü insanın üretime geçmesi uzun zaman alsa da tüketim işlevi en başından beri var olan bir faaliyettir.
Sayfa 21 - Remzi Kitabevi - 10. Basım, 2020Kitabı okuyor
Reklam
İnsan sürekli bir 'kendine hakim olma' süreci içerisindedir. Ancak bu süreç içerisinde insan, bir dünya üretir. Sadece kendi ürettiği böyle bir dünyaya kendini yerleştirir ve hayatını gerçekleştirebilir.
Muharebelerin ilk saatlerinde Ruslar sadece zayıf bir direniş göstermişler, Almanlar Sovyetler Birliği topraklarında saatte dört - beş kilometre kadar ilerlemeyi başarmışlardır. İlk dört hafta boyunca da bu süreç devam etmiş ve Kuzey Ordular Grubu 10 Temmuz 1941 itibariyle Leningrad'ın yaklaşık 130 kilometre güneyine kadar gelmiştir. Merkez Ordular Grubu'nun ilerlemesi de son derece süratli olmuştur. Bu grup Smolensk'i işgal ettikten sonra, başkent Moskova'ya 320 kilometre kadar yaklaşmıştır. Güney Ordular Grubu ise, Ukrayna'da karşılaştığı sert direniş nedeniyle içlerinde en yavaş ilerleyen olmuştur.
Bu süreç boyunca Barrons'un her an ortaya bakıp beni kurtarmasını bekledim. Güneydeki erkekler böyle bir imaj yaratmaya bayılırlardı. Ama dışarıda garip ve yepyeni bir dünya vardı ve bu dünyada tüm prensesler yalnızdı
Sayfa 63 - Artemis Yayınları, MacKayla ve JerrichoKitabı okudu
İdeoloji, gündelik söylemi sağduyu şeklinde doldurduğu için, kendi kendine yeten bir “siyasal fikirler” veya “önyargılı görüşler” bütünü olarak, gündelik yaşamdan ayrılamaz. Ne de bir “dünya görüşünün" soyut boyutlarına indirgenebilir veya “hatalı bilinç”i saptamak için kabataslak bir Marksist yaklaşımda kullanılabilir. Tersine, Althusser’in belirttiği gibi; ... ideolojinin, “bilinç”le pek fazla bir ilgisi yoktur... Aslında o son derece bilinçsizdir. İdeoloji, gerçekte bir temsil sistemidir, fakat pek çok durumda, bu temsillerin “bilinç”Ie bir ilişkisi yoktur: bunlar genellikle imgeler ve çoğu zaman da kavramlardır, fakat hepsinden çok, bu temsillerin insanların üzerinde oluşturduğu yapılardır ve bu da “bilinç” yoluyla olmaz. Bunlar, algılanmış-benimsenmiş ve katlanılmış kültürel nesnelerdir ve insanlar üzerinde, onlardan kaçan bir süreç sayesinde, işlevsel bir etkisi vardır. (Althusser, 1969)
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.