İnsanlığın geldiği nokta kan ve zulüm dünyasımı olmalıydı.? Oysa ben parçalanma mış çoçuk uvzuvlarının gezegeni sanmış, güzel günler düşleyerek masumların bir gülüşü için bir dünya uçurtma hazırlamıştım
–
En Son Eklenenler: 196-202 arası. (Eylül 2022 itibari ile)
Lao She - Kedi Gezegeni
Louisa May Alcott - İyi Eşler
Sinclair Lewis - Babbitt
Jack London - İyi Köpekler Kötü Köpekler ve Kuzey Toprakları
Virginia Woolf - Jacob’ın Odası
Panait Istrati - Mihail
L. Frank Baum - Muhteşem Oz Diyarı
Christina Stead - Küçük Otel
Wilhelm Jeensen - Gradiva,
Yazarın eşsiz hayalgücü ve elbette başka evrenler ve dünya. Bu gezegende bir yıl bizim altmış yılımıza denk geliyor, yani bir mevsim on beş sene. Tam da zorlu kış mevsimine girerken kuzeyden gelecek düşmana karşı Alterralılar ve Tevarlılar birlik olmak zorundalar fakat bir yasak aşk yüzünden işler karışır. Alterralılar farklı bir gezegenden gelmiş fakat geri dönememiş bir halk; Tevarlılar tarafından dışlanıyorlar ve aşağılık görülüyorlar. Kuzeyden gelen ortak düşman Gaallar bana game of thrones’u hatırlattı. Çok güzeldi su gibi aktı gitti, gereksiz uzun hiçbir kısım yok. Yazar otoriteye, ötekileştirmeye, önyargılara olan duruşunu bu eserinde de gözler önüne sermiş.
Sürgün GezegeniUrsula K. Le Guin · İthaki Yayınları · 20163,866 okunma
Bir insan aynı anda ailesine, komşusuna, işine ve vatanına sadık olabilir ve olmalıdır; neden bu listeye insanlık ve Dünya gezegeni de eklenmesin ki? Birden fazla şeye sadık olduğunuzda kimi zaman çelişkiler yaşanmasının kaçınılmaz olduğu doğrudur. Ama kim demiş hayat basit bir şeydir diye? Başa çıkacağız işte.
Aralık ayının seçkisi olarak bir bilimkurgu öykü seçkisi okudum. Bilimkurgu öyküleri okurken çok zevk alıyorum. Keşke uzay operası ve öd yolculuğu türünden eserler olsaydı harika olurdu. Olsun bu seçki sayesinde özlediğim Tevfik Uyar kalemini okuyarak özlemimi giderdim.
Dünya Utanç Günü (Ruhşen Doğan NAR); Öyle bir yapay zekaya ancak biz böyle
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisi, özellikle bilimkurgu-fantastik sever okurların merakla takip ettikleri bir seri. Hatta önce keşfediliyor, sonra merakla takip ediliyor, en sonunda da "acaba seriye yeni kitap ne zaman eklenecek?" diye pusuya yatırıyor.
Seri "Dune" romanıyla 2015 yılında başlamış (Kaynak: Vikipedi).
Uzun zamandır böyle bir kitap okumamıştım. Harika bir sürükleyiciliği ve akıcılığı var kitabın. Dili oldukça yalın, hal böyleyken tek solukta okunuyor. Tahmin edilebilir bir son mu tartışılır ama benim için kesinlikle beklemediğim bir son oldu. Ve böyle vurucu sonlara hayranım. Sayın Pierre Boulle kaleminize vuruldum, bilginize...
2500 yılında, uzayda üstdev Betelgeuse’ün hüküm sürdüğü bölgeye ulaşmak için Ulysse ile birlikte iki kişi bir yolculuğa çıkıyor. Dünya’ya fazlasıyla benzeyen gezegene iniş yapıyorlar. Her şey ise bu iniş ile başlıyor. Soror adı verilen bu gezegende tek bir şey dışında hemen hemen her şey Dünya ile benzerlik gösteriyor. Farklılık şudur ki; Bu gezegende insanlar vahşiyken, uygar maymunlar onların efendileridir. Dünya’dan gelen bilinç ve akıl sahibi olan Ulysse, bu gezegende kendisini ispatlayıp Dünya’ya dönebilecek mi? Ya da arka kapak yazısındaki ifadeyle, Ulysse, insanlığın kurtarıcısı olmayı başarabilecek mi? Yoksa bu lanetli geleceğin son tanığı mı olacak?
Aldous Huxley'nin Büyük Buhran döneminin tam ortasında 1932' de yayımlanmış distopik romanı Cesur Yeni Dünya'da, mutluluk en üst değerdir ve psikiyatrik ilaçlar siyasetin temeline yerleşerek oy sandığının ve polisin yerini alır. İnsanlar her gün, üretkenliklerini ve etkinliklerini azaltmadan mutlu eden sentetik bir ilaç olan ''soma''dan bir doz alırlar; tüm gezegeni yöneten Dünya Devleti asla savaşlar, devrimler, grevler ve gösterilerle tehdit edilmez, tüm insanlar hangi koşullarda yaşarsa yaşasınlar hallerinden son derece memnundurlar. Huxley'nin gelecek vizyonu George Orwell' in 1984' ünden çok daha tedirgin edicidir. Böyle bir dünya fikri çoğu insanı rahatsız eder ama bunun neden olduğunu kolay açıklayamazlar. Herkes sürekli mutlu olacaksa, bunda kötü olan nedir ki?