Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
''....Hayat teselli olmaktır . Kişi teselli bulduğu şeyle yaşar , onunla hayattadır .... Dünyanın oyuncaklarıyla teselli olan kişi 'DÜNYA İLE YAŞAYAN ' ; Rabbinin zikri ile meşguliyeti ile teselli olan kişi ise 'MEVLA İLE YAŞAYAN ' insandır...''
Dünyanın Üç Yüzü
Dünyanın Üç YüzüMustafa Ulusoy · Timaş Yayınları · 2015861 okunma
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
SABAHATTİN ALİ VE "KUYUCAKLI YUSUF"A DAİR YÜREĞİMDEN GEÇENLER Ben zaman zaman bazı kitapları bir an evvel alıp okumak için sabırsızlanırım. Öyle ki kargo beklemeyi bile göze alamam, hemen dışarı çıkıp evime en yakın kitapçıya koşup kitabı alır ve okumaya başlarım. Böyle koştuğum kitaplarda genelde pek yanılmam. O kitabı okumaya nasıl
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,4bin okunma
Reklam
Ey dünya meşguliyeti yüzünden namazı zayi edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetlerine, sağlık, afiyet, rızık ve mala aldanmayın! Allah'ın üzerinizdeki nimetlerinin kıymetini bilin ve O'na hakkıyla şükredin.
Sayfa 36 - Polen
PH 7
Biz ölülerimizi yıkarız . Ola ki tedbirsiz yakalanmıştır ecele ; son bir abdest ile telafi ettiririz niyeti. Sonra sararız onları ; azıcık daha sıcak kalır mı acaba diye o buz gövde. Kıyamayız üryan yollamaya yeni meskenine . Bakma, adı soğuk kefenin ; halbuki ateştir içine işlediğimiz , her santimine bolca tuz serptiğimiz. Biliriz de kâr etmez
Siyasetname
Gayemiz müreffeh çağlar çatıp işlerin istikrarlı olmasının alameti iyi bir hükümdarın zuhur edip bozguncuları tepelemesi, görüşlerinin ayniyle sabit olması, vezir pîşkârânının iyi ve asil olmaları, işi ehline vermeleri, iki meşguliyeti aynı kişiye, bir işi iki ayrı şahsa tevdi etmemeleri, sapkın mezheplilerle mücadele edip temiz mezheplileri terfi etmeleri, zalimlere karşı sert olmaları, yolları güvenli hale getirmeleri, askerlerinin ve riayetinin kendisinden korkmaları, sipah-sâlârlığı yeni yetme toy delikanlılara değil tecrübeli ihtiyarlara emanet etmeleri, kişiyi altın sahibi değil hüner sahibi olduğu için tutmaları, dünya menfaati için dinlerini satmamaları, her şeyi usulünce icra etmeleri, din ve dünya işlerinin uyumlu yürümesi için herkesi liyakatlerince istihdam etmeleri, herkese yeterliliği ölçüsünce iş buyurmaları, buna mugayir hareket ettiğinde hükümdarın müsaade etmemesi ve tıpkı kadim zamanlardaki gibi işleri adalet dengesi ve idare kılıcıyla tanzim etmektir.
Sayfa 156 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Kadın Yolcular
Kadının erkeğiyle ilişkileri, çocuklarıyla ilgilenmesi, komşularıyla alakası, ilimle meşguliyeti niyet ve ihlâsla birleştiğinde kadın, büyük bir sevap deryası içinde yüzüyor demektir. Sabır böyle bir kadının en büyük silahıdır, Allah'ın kaderinin tecellisi için acele etmemelidir. On sene, yirmi sene asla çok değildir. O gece sessiz saatlerde Rabbine iltica ederek teselli bulur. Gemi kurtaracak kadının en büyük sorunu, etkilenmeden ve bozulmadan kadınların arasına karışma sorunudur. Çünkü kendi ortamlarında yaşayan kadınların arasına katılmamak, onlara etki edememektir. Müslüman kadın, dünyayı cennet gibi yaşamayı hayal etmez. Bilir ki dünya imtihanlar ve sıkıntılar diyarıdır.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Camilerin Etrafında
Türkiye’ye veya başka bir ülkeye göç etmek zorunda kalmış her Afganistanlının kulağı kirişte. Gönülleri terketmek zorunda kaldıkları köylerinin özgür havasıyla kenetlenmiş durumda. Bunun için dış görünüşleriyle ne yapıyor görünürlerse görünsünler, içlerinin derin özlemi ve meşguliyeti sebebiyle daima dalgın ve düşünceliler. Onları büyük şehirlerin büyük caddeleri bir an olsun kendine çekemiyor. Afganistan’daki sayılarıyla, kalplerindeki heyecanla ilgili en yakın bir atmosferi camilerde buluyor ve onların çevresinden ayrılmıyorlar...
Sayfa 97 - Beyan Yayınları
"Dünyanın oyuncakları ile teselli olan kişi 'dünya ile yaşayan'; Rabbinin zikri ve meşguliyeti ile teselli olan kişi ise 'Mevla ile yaşayan' insandır. "
"YANLIŞ MI YAPTIK?!.."
- "Çocuğu için telaşlanmayı hayatının biricik meşguliyeti haline getirmiş olan anne, sesinde çelimsiz bir kuşun ürkekliğiyle soruyor: “Bugüne kadar ona hep insanlara iyi davranmayı bir erdem olarak öğrettik. Görüyorum ki bu bilgi onu hayatta geri düşürüyor, daha fazla ezilmesine yol açıyor. Yanlış mı yaptık?” Psikiyatri uzmanı bir meslektaşımla St. Exupery’nin kitap ve özlü sözlerinden konuşuyoruz. “Bütün kitaplarını döne döne okudum” diyor, “Ama ondan aldığım düsturlar beni hayat karşısında savunmasız bıraktı”. Katı olan her şey buharlaşıyor. Yırtıcılığın, hodbinliğin, bencilliğin öne çıktığı ve bildik erdemlerin değer kaybına uğradığı bir gösteri çağında yaşıyoruz. Zamanımızın gözetim toplumu seyretmeye ve seyredilmeye her şeyden çok önem veriyor. Yeni yetmeler, ergenler, hayatı sanki karşılarında ‘hayalî izleyiciler’ varmış gibi yaşar; dışarıdaki dünya tarafından sürekli izlendiklerini düşünürler. İmgenin arsız saltanatı artık bütün bir toplumu böyle yaşamaya zorluyor. Herkesin gösterecek ve görünecek bir şeyi var: Kimileri bedenleriyle, ilişkileriyle, sahip olduklarıyla; kimileri de sahip olamadıklarıyla, yani acılarıyla, yoksulluklarıyla, şaşkınlıklarıyla ekrandalar..." (Kemal Sayar-Anlayış dergisi. sayı.29. Ekim-2005)
  Sorularla Risale DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4. BÖLÜM
Reklam
Nizamü’l-Mülk, hikâyelerinden maksadının bunlardan ibret almak olduğunu bizzat kendisi izah ederek hükümdarın vasıflarıyla ilgili şunları söyler: “Yoksa kitabımızın maksadı masal anlatmak değildir. Gayemiz müreffeh çağlar çatıp işlerin istikrarlı olmasının alameti iyi bir hükümdarın zuhur edip bozguncuları tepelemesi, görüşlerinin ayniyle sabit olması, vezir ve pîşkârânının iyi ve asil olmaları, işi ehline vermeleri, iki meşguliyeti aynı kişiye, bir işi iki ayrı şahsa tevdi etmemeleri, sapkın mezheplilerle mücadele edip temiz mezheplileri terfi etmeleri, zalimlere karşı sert olmaları, yolları güvenli hale getirmeleri, askerlerinin ve riayetinin kendisinden korkmaları, sipah-sâlârlığı yeni yetme toy delikanlılara değil tecrübeli ihtiyarlara emanet etmeleri, kişiyi altın sahibi değil hüner sahibi olduğu için tutmaları, dünya menfaati için dinlerini satmamaları, her şeyi usulünce icra etmeleri, din ve dünya işlerinin uyumlu yürümesi için herkesi liyakatlerince istihdam etmeleri, herkese yeterliliği ölçüsünce iş buyurmaları, buna mugayir hareket ettiğinde hükümdarın müsaade etmemesi ve tıpkı kadim zamanlardaki gibi işleri adalet dengesi ve idare kılıcıyla tanzim etmektir.”
Sayfa 21
156 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.