♡♡♡♡
O zamanların elit ve şımarık çocuğu ben, birisini gördüm pazarda...
Gerçekten ve gerçekten o dilenci degildi, çalışamayacak kadar fiziken mağdurdu.
"Acaba birileri bir iki lokmalık birşeyler verirde, çocuklarıma götürebilirmiyim" ümidi ile yanaştığı tezgahlarda pazarcıların gözlerine bakıyor, yüz bulamayınca sanki içi ağlar gibi
İnsan kendi kelepçelerini takar: Düşünce ve eylem kaderin gardiyanlarıdır, temelde yer alan düşünceleri hapsederler.
....
İnsanlar şartlarını düzeltmeye heveslidirler, ancak kendilerini düzeltmeye isteksizdirler, dolayısıyla elleri kolları bağlı beklerler. Kendisini çarmıha germekten kaçınmayan bir insan hayalini kurduğu şeyleri gerçekleştirmede asla başarısızlığa uğramaz. Bu, manevi şeylerde olduğu kadar maddi dünya için de geçerlidir. Tek amacı zengin olmak olan bir insan bile, bu amacına ulaşmak için kendinden ödün vermeye hazırlıklı olmalıdır, o halde güçlü ve dengeli bir yaşama kavuşmak isteyen bir insan bundan daha fazla ne yapabilir ?
Sayfa 23Kitabı okudu
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi olan Prof. DR. Muharrem KILIÇ hocanın öğrencileriyle paylaştığı kitap listesi:
Sophokles, Antigone
Aristophanes, Eşek Arıları
Platon, Toplu Diyaloglar
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!
Düşüncemizin katlanması mı güzel,
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur, yeter! Demesi mi?
Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
Sevgisinin kepaze edilmesine
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
Yürekten gelenin doğal rengini.
Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden.
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
Bu inceleme, sadece 
Sanşiro romanı ile sınırlı olmayıp, Soseki’nin hayatına, külliyatına ve fikriyatına dair pek çok mevzuyu kapsayacak şekilde yazarın romanlarında da umumiyetle odak noktası olan Doğu-Batı düalitesinin perspektifiyle değerlendirilip öyle ele
O zamanlarin elit ve şımarık çocuğu ben, birisini gördüm pazarda.
Gerçekten ve gerçekten o dilenci degildi, çalışamayacak kadar fiziken mağdurdu..
"Acaba birileri bir iki lokmalık birşeyler verirde, çocuklarıma götürebilirmiyim" ümidi ile yanaştığı tezgahlarda pazarcıların gözlerine bakıyor, yüz bulamayınca sanki içi ağlar gibi gönlü
"Her şey fânidir, hatırlayan da hatırlanan da."
"Zümrüt çirkinleşir mi övgüler düzülmezse?"
Diyor 
Marcus Aurelius . Zümrüt övgüler düzülmese de zümrüttür, övülmeyişi değerinden bir şey eksiltmez. Bu kitap da zümrüt gibi, övgüler düzülmese de çok değerli ama ben yine de öveceğim... Çünkü bunu sonuna kadar hak eden bir başucu eseri 
Kendime Düşünceler .
Biraz yazarla ilgili ve kitabın yazımı ile ilgili
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Olmak ya da olmamak..
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!
Düşüncemizin katlanması mı güzel,
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur, yeter! Demesi mi?
Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız
Bitebilir bütün acıları yüreğin,
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü!
Çünkü ölüm