Bir argümanın geçersiz ya da tümevarımsal açıdan kuvvetsiz olduğunu göstermenin etkili bir yolu, karşı örnek ile çürütme yöntemidir. Bu yöntem, incelenen argüman ile aynı türde bir çıkarımdan faydalanan ama bariz bir şekilde geçersiz veya kuvvetsiz olan bir argüman sunmayı içerir.
"Ne malum?" eleştirisinden kaçınmak önemlidir. Bu eleştirinin bir şekli, tümevarımsal açıdan kuvvetli bir argümanın sonucunun "kanıtlanmamış olduğundan, yanlış "olabileceğinden" şikâyet etmektir. Bir başkası, argümana değer yüklü bir terim içerdiği gerekçesiyle itiraz etmektir. Rasyonel bir açıdan yaklaşıldığında bunların gerçek birer eleştiri olmadığı açıktır.
Ayrıca bir argümanı veya görüşü örneğin "siyasi doğrucu" ya da "sosyalist" olarak etiketlemekle yetinmekten de kaçınmak gerekir; böyle bir etiketin argüman veya görüş için geçerli olması, tek başına ilgili argüman veya görüşün niçin reddedilmesi veya kabul edilmesi gerektiğini göstermez.
Hep merak etmişimdir insanların sabah erkenden kalkıp güne rahat başlamasını yada yataktan sürüne sürüne çıkmasını belirleyen şey nedir diye...?
Bu merak etme eylemiyle birlikte düşünme konusunda
Oğuz Atay ile aynı noktadayım. Zira kendisi net ifade ettiği şekliyle;
"Düşünmek, hayatı ne karmaşık bir biçime sokuyor.
Bu telaş içinde bekleneni
~
❝
Zeyna'nın büyük mavi gözlerindeki çapağa,
Eski dünya düzenine,
Camel paketlerine,
Bay Keltoş'un keline,
Camların çok kirlendiğini düşünen kadına,
Boşver, yağmur yağacak diye camları silmekten vazgeçen kadına,
Vazgeçmeye,
Ve hatta yaşasın vazgeçenlere,
Adımın göz anlamına gelmesinin bir rastlantı olup olmadığı
Bizden koparılmış olsalar sahip olduklarımızı nasıl göreceğimizi tam da kendi gözlerimizle görmeye çalışmalıyız: Mal mülk, sağlık, dostlar, sevgili, karı ve çocuk ya da işte her ne ise. Değerlerini çoğu zaman onları kaybettikten sonra hissederiz. Eğer bunu gerçekleştirebilirsek, sahip olmak ilk etapta bizi doğrudan doğruya daha da mutlu eder; ikinci olarak da kaybın kesinlikle önüne geçeriz, malımızı tehlikeye atmayız, dostlarımızı öfkelendirmeyiz, karılarımızın sadakatini sınamayız, çocuklarımızın sağlığını gözetiriz vs. Sahip olmadığımız şeylere bakarken, "Benim olsaydı nasıl olurdu?" diye düşünme eğilimindeyizdir ve işte böylece yokluğu hissederiz. Oysa bunun yerine sahip olduğumuz şeyler için sık sık şunu düşünmemiz gerekirdi: "Bunu kaybetsem ne olurdu?"
Güzel bir söz vardır: hiçbir şey. Hiçbir şey düşünme. Başbakan'ı düşünme, Katolikleri de düşünme. Küvette ağlayan, terliklerine kahve damlayan o palyaçoyu düşün.
“Yani ilk hamle korkutucu olabilir. Oyunun sonuna en uzak olduğun noktadır. Sen ve karşı taraf arasında sonsuz bir olasılıklar denizi vardır… Ama bu aynı zamanda, bir hata yaparsan, neredeyse sonsuz sayıda çözüm yolu olduğu anlamına da gelir…”
Person of Interest-Harold Finch
Bir odanın içerisindesiniz… Tecrit hâlinde, bir