hiç kimseye bir şey anlatmak istemiyorum. hiç kimseyi anlamak, hiç kimsenin ardından ağlamak, hiç kimseyi anladığım için ağlamak istemiyorum. duvarlara çarpa çarpa, duvar olan ben oldum artık.
Öyle günlerim olur ki dakikalar kurşun gibi ağırlaşıp geçmek bilmez. Gündüz dahi mumları yakıp koltuğuma oturur ve zamanı unutmaya çalışıp hayalâta dalarım. Ve Allah’a sorarım: Seni benden ayıran bu karanlık duvar
nedir?..
“Onu yitirdim yitireli, aramızda bir taş duvar, ıslak bir set, deliksiz penceresiz, kurşun gibi bir taş duvar yükseldi yükseleli, hayatının ebediyen boş ve kayıp bir hayat olduğunu kavramıştım.”