Ebû’d Derdâ radıyallahu anh
Adı Uveymir'di, fakat o Ebû'd-Derdâ künyesiyle tanındı. Hicretin 2. yılında (624) Müslüman oldu. Kur'ân-ı Kerim'i ezberledi ve onu Resûl-i Ekrem'in huzûrunda okudu. Peygamber Efendimizle birlikte birçok savaşa katıldı. Hz. Ebû Bekir devrinde yapılan Yermük harbinde ordu kadısı (kazasker) olarak görev yaptı. Hz. Ömer devrinde Şamlılara Kur'ân-ı Kerîm kıraatini ve Hz. Peygamber'in sünnetini öğretmek üzere oraya gidip yerleşti. Daha sonra da Şam kadısı oldu. 28 (649) yılında Kıbrıs'ın fethine katıldı. Peygamber Efendimiz onu "ümmetimin hakimi" diye medhetmişti. Ebü'd-Derdä hicretin 31. yılında (651) Şam'da vefat etti. Allah ondan razı olsun.
Sayfa 58
Bediüzzaman said Nursi mektubat kitabında hilâfet hakkında:
"İslâm'da net bir yönetim biçimi yotur. İslâm'ın üç ana delili ve üç ana kaynağı olan Kur'an, Sünnet ve icma açısından bakıldığında, yönetim şekli hakkında sadece bazı esaslar tavsiye edilmiştir. Bu esaslar ise şûra, meşveret, hesap verebilirlik gibi değerlerdir. Bunun dışında 'yönetim şu şekilde olsun' diye net bir
Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Orta Asyada teoloji
Orta Asya Aydınlanma Çağı'nda teoloji de zirveye ulaşmıştı. Konuyla ilgilenen pek çok düşünürden biri olan İbn-i Sina, diğer yandan kutsal ayetlerin ve inancın gizemini kabul ederken, bir yandan da din kavramının akılcı temellerini keşfetmeye çalışıyor­ du. Akıl ile bağdaşmayan ve kanıtlanamayanın doğru olmayacağı­ nı savunan, Mutezile olarak
Kim zamanının imamını tanımadan ölürse cahiliye ölümü üzere ölmüştür
° Merhum Allame Eminî ( el - Gadir kitabının yazarı ) Ehlisünnet'in yoğunlukta olduğu şehirlerden birine yaptığı bir yolculukta, Sünnî âlimler Allame'nin şehirlerine gelişinden haberdar olurlar. Bunun üzerine bir araya toplanıp Allame Emini'yi bir akşam yemeğine davet etme kararı alırlar. Yemekten sonra mecliste bulunan 70-80 Sünnî
Ebu Muhammed el-Hakem b. Mabed el Huzai'nin Kasidesi (v.295)
Size nasihatimi armağan ettim ey sevdiklerim Ben bununla her tarafta meşhûrum Hakkın ve Sünnet'in sözünü üstün getirdim Sünnet ki onun haberi Mustafa'dan sahih olarak gelmiştir Muhammed'den sonra insanların en hayırlısı -Sabah akşam selam O'nun üzerine olsun- Ebu Bekir Sıddık'tır, helal olsun ona Düşmanlar çatlasa da,
(Muhammed bin Tahir) Hadis öğrenimim esnasında iki defa kan işedim. Birisi Bağdat'ta diğeri de Mekke'de. Bunun sebebi bu yolculuklarımda kızgın güneş altında çıplak ayakla yürümemdir. Bir kere hariç hiçbir yolculuğumda bir bineğe binmedim. Hep yaya olarak yürüdüm. Gideceğim memlekete varana kadar kitaplarımı sırtımda taşırdım. İlim tahsilim boyunca hiç kimseden bir şey istemedim. Bana, istemeden getirelen şeylerle yaşıyordum. Müslim'in Sahih'inde kendisinden tahriçte bulunduğu, Ebû Zür'a er Razi 'den hadis dinlemek için Tunus'tan İsfahan'a kadar yürüdüm. Bunu bana, bir gece yolculuğu esnasında bazı muhaddisler söylemişti. Sabah olunca kitaplarımı yüklendim ve İsfahan yoluna koyuldum. İsfahan'daki Ebû Amr'in yanına varıncaya kadar Sırtımdakileri indirmedim. Ondan, babası Ebû Bekir el Kettan ve Ebû Zür'a tarikiyle hadis aldım. Ebû Amr bana üç ekmek ve iki armut verdi. O akşam benim de yiyeceğim kalmamıştı. Bunlarla kifayet ettim. Ondan öğrenmek istediklerimi öğrendikten sonra Bağdat'a gittim. Tekrar İsfahan'a döndüğümde kendisi vefat etmişti.
Sayfa 301Kitabı okudu
Reklam
105 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.