Ebu'd-Derda şöyle demiştir:İlim öğrenmeyip amel etmeyene bir kere, öğrendiği halde amel etmeyene yetmiş kere yazıklar olsun!
Ebu'd-Derdâ -radıyallâhu anh- anlatıyor:
Bir gün Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“-Cuma günü bana çok salevât getirin! Zira o gün, meleklerin hazır ve şâhid olduğu bir gündür.[3] O gün bir kişi bana salât ettiğinde onun salâtı mutlakâ bana arz edilir. Salevât getirmeyi bırakıncaya kadar bu durum böyle devam eder.” buyurdular. Ben:
"-Vefâtınızdan sonra da mı?" diye sordum. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
"-Evet, vefâtımdan sonra da! Allah Teâlâ peygamberlerin vücutlarını yemeyi yeryüzüne haram kılmıştır. Allâh'ın Nebîsi hayattadır ve dâimâ rızıklandırılır.” buyurdular. (İbn-i Mâce, Cenâiz, 65. Bkz. Ebû Dâvûd, Salât 201/1047, Vitir 26)
Ebü'd -Derdâ (Ra):
“İlim öğrenin, eğer öğrenemeyecekseniz, ilim adamlarını sevin. Eğer sevemeyecekseniz onlardan nefret etmeyin."
O bu sözü söyledikten sonra, sözüne gerekçe olan Efendimiz'in (sas) bir hadisini de rivayet edecekti. Neydi o hadis: "Ya öğrenen ol ya öğreten ol ya dinleyen ol ya bunları seven ol, sakın beşincisi olma yoksa helak olursun."
Sayfa 437Kitabı okudu
Ebu'd Derdâ (ra) şöyle buyurdu:
"Rabbime olan özlemimden dolayı ölümü istiyorum.
Rabbime olan tevazumdan ötürü fakirliği istiyorum. Günahlarıma kefaret olacağı için hastalığı istiyorum.”
Sayfa 91Kitabı okudu
Ümmetin Hakim'i diyor ki: "Halkın hoşlanmadığı üç şey vardır ki ben onları çok severim. Nedir o üç şey: Fakirlik, Hastalık ve Ölüm... "
Ebü'd- Derdâ bu üç şeyi sevdiğini söylüyor, sonra sözünün devamında diyor ki: "Rabbime kavuşmayı arzu ettiğimden ölümü, beni kibirden koruyup mütevazı yaptığı için fakirliği, günahlarıma kefaret olduğu için de hastalığı severim."
Sayfa 442Kitabı okudu
Ebu'd-Derdâ (r)'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah(ص) şöyle buyurdu:
"Sevdiğin şey seni (başka şeylere karşı) kör ve sağır eder."
Anne ve babalara, evlenecek gençlere ithaf olunur...
Muâviye bir gün oğlu Yezîd'e, Ebü'd-Derda'nın büyük kızı Derda'yı ister. Birçoklarının rüyalarını süsleyen bu teklifi, Ebü'd-Derdâ reddeder. Muâviye'nin kolay kolay peşini bırakmayacağını da bildiği için hemen kızını çok fakir ama salih bir talebesi ile evlendirir. Kendisine niçin böyle yaptığını soranlara verdiği cevap çok manidardır: "Kızımın önünde arkasında hizmetçiler olup saraylar içerisinde yaşayarak dinini kaybedip dünyasını bulacağına, bir çadırın içerisinde yaşamasını ama dünyasını kaybetse de dinini muhafaza etmesini tercih ederim."
Ölçü ne olmalı? Nelere dikkat edilmeli? Ebû'd Derda bunu anlayabileceğimiz, çok önemli bir örnek koydu ortaya...
"İlim öğrenin, eğer öğrenemeyecekseniz, ilim adamlarını sevin.
Eğer sevemeyecekseniz onlardan nefret etmeyin."
.
EBÜ'D-DERDA (ra)
En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 1Muhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20171,931 okunma
Nefsin ayıplarını öğrenmek:
![TARIK SARI [[ Meftun Muvahhid ]]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1102249_1693816817_6ZE3W.jpg){kind=small}
Nefsin ayıplarını bilemeyen kimsenin , Onları gidermesi mümkün değildir.
Ayıplarını öğrendiği zaman ise Allah ona onları çirkin gösterir.
İmam Ahmed i Ebu'd Derdâ'nın şöyle dediğiniz rivayet eder;
İnsan Allah'ın himayesinde insanları kötü görünceye ve sonra kendine dönüp, kendinden herkesten daha fazla nefret edinceye kadar tam fakih olamaz.
Ebu Hafs da şöyle demiştir;
Her zaman kendini töhmet altında tutmayan , nefsine her halinde muhalefet etmeyen ve diğer zamanlarında da ona hoşlanmadığı şeyleri yaptırmayan kimse aldanmıştır. Kim de herhangi bir şey sebebiyle nefsini
güzel görürse , helak olmuştur.
Kuşkusuz nefis ; Kul ile Rabbi arasındaki en büyük duvar ve engeldir.
Ona karşı en çetin ve sıkı olanlar , nefretle dolu olanlar , onu en iyi tanıyanlardır.
Ebu'd-Derdâ'dan rivayet olunan "Bir saat tefekkür; kırk gece nâfile ibâdetten üstündür."….
Ebu'd-Derda,"Şeytanın dürtülerini bilmek,kişinin ilim seviyesini gösterir"der.
