Acı Çekene Saygı
tanrı'yla aynı fikirde değilim
intihar edenlerin
cehenneme gideceği konusunda.
kainatın yaratılışına
katılmaktan bıktığında ruhum,
intihar edeceğim ben de
Madame Bovary; doyumsuz ve memnuniyetsiz bir karakterin zamanla çöküşünün resmidir. Bu çöküş, eser boyunca içten içe okuyucu da rahatsız edecektir.
İlk realist çağdaş romanlardan sayılan bu eser, olay örgüsünden ziyade yazarın kuvvetli kalemiyle dikkatimi celb etti. Roman boyunca yazım ve üslup açısından beni rahatsız eden bir husus olmaması, yazarla ilgili aklımda önemli bir nokta olarak yerini edinmiş oldu. Bunun yanı sıra Flaubert, realist birçok çağdaşının aksine bu eserinde hayat, toplum yahut bireylerle ilgili büyük sözler söyleme gereği duymamış ancak toplumsal yapıyı gerçekçi bir üslup ile oldukça net bir şekilde ince ince işlemiştir.
Eserin okuyucuya verebileceği gerçekçi bir edebi üslup dışında fazlaca beklentiye sahip olunmaması tavsiye olunur...
Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933,6bin okunma
Varoluş -bu müphem, esrarengiz, azap verici, rüya gibi gelip geçici varoluş- meselesinin bizim için ne kadar büyük ve yakin bir mesele olduğu düşünülecek olursa, bir kimse onun diğer bütün meseleleri ve amaçları gölgelediğini derhal fark eder; -ve birkaç nadir istisna dışında bütün insanların bu mesele hakkında açık bir fikre sahip olmadığı, hatta ondan tamamen habersiz gibi göründüğü, fakat kendilerini bunun dışında her şeyle meşgul ettikleri;
ya meseleyi doğrudan göz ardı ederek yada yaygın revaç görmüş bir metafizik sistemin yardımıyla onu kabule hazır vaziyette ve tatmin olmuş olarak, günlerini gün etmekten başka bir şeyi düşünmeksizin ve önlerindeki daha uzun günleri nadiren hesaba katarak yaşadıkları düşünülecek olursa- insanın ancak en uzak anlamda düşünen bir varlık olduğu fikrine ulaşabilir ve insanın düşüncesizliğinin yahut budalalığının emareleriyle karşılaştığında özel bir şaşkınlığa kapılmaz;
bilakis sıradan bir insanın zihinsel yahut düşünsel görüş ufkunun, ne geçmiş ne gelecek bilincine sahip, bütün hayatının deyiş yerinde ise sürekli bir şimdiden ibaret olan hayvanlarınkinden çok da ileride olmadığını, arada öyle zannedildiği gibi geniş bir aralık bulunmadığını bilir.
Talihsizlik mi yahut lanet mi demeliyim Luis'in kaderine bilemiyorum. Romanı okumadan önce kitabın çok korkunç olduğunu sanıyordum fakat bende beklediğim kadar pek korku belirtileri olmadı. Fakat okurken , zaman kavramı gecelerden ibaret gibiydi. Roman beni gece başlayan korkunç olay örgüsüyle tedirgin edip, zorla empati kurmaya zorluyordu. Nefes almayı unutturacak bir roman.
Hayvan MezarlığıStephen King · Altın Kitaplar · 201911,9bin okunma
Hepimizin bir kişiliği var. Peki gerçekten bir kişilikten mi oluşuruz?
Kitabın konusu çok orijinal, başladığımda belki bu tür bir konu ile ilk kez karşılaşmış olmamdan kaynaklı, büyük bir şaşkınlık yaşadım.
Sandığımız kişi, sanmadığımız kişi, sandıkları kişi... Hepsi bir kişi mi, yoksa her birimiz birçok kişi miyiz? Herkes bizi, bizim
Çoğu insan acele eder, nişanlanır yahut aptalca şeylere kalkışır, sonra göz açıp kapayıncaya kadar her şey biter ve onlar ne neyi fethettiklerini bilirler ne de neyi kaybettiklerini.