Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
- Hadi gidelim Olric.
+ Nereye efendimiz?
- Ona Olric.
+ O artık başkasıyla mutlu efendimiz...
- Olsun, onun mutluluğunu uzaktan izlemek yeter bize Olric.
Oğuz Atay
Fakirin biri Peygamber efendimize tabakta bir salkım üzüm getirdi. Efendimiz (s.a.v.) bir tane aldı yedi. Tebessüm etti. Fakir sevindi. Bir tane daha yedi ve yine tebessüm etti. Sahabeler ona bakıyordu. Tek tek yedi ve tebessüm etti. Herkes "Acaba bize neden buyur etmedi" diye düşünürken bütün salkımı tebessüm ile yedi ve bitirdi. Fakir sevinerek kalkıp gitti. Sordular : Ey Allah Resulü; Neden bize de ikram etmediniz o salkımdan? Buyurdu ki : Üzümler çok ekşi idi. Ama ben o fakir üzülmesin diye tebessüm ederek yiyordum. Size versem yüzünüzü ekşiteceğinizden ve fakirin üzüleceğinden korktum.
Hayvanlarda vefa var, sadakat var, merhamet var,
İhanet yok, nankörlük yok,
Hile hurda, yalan dolan, çalma çırpma yok, yok efendimiz.
Duygusuz, kalpsiz değiliz,
Biz kimseyi tutsak etmeyiz,
Biz kimseye bıçak çekmeyiz,
Hiçbir canlıyı boğmayız, boğazından kesmeyiz.
Topumuz tüfeğimiz yok, yok efendimiz.
.
Hakaret ve küfür objesi olarak diline dolayıp
Rasulullah(sav) sahabesinden bazılarına şöyle buyurmuş: " Kendisinde ikamet edeceğin kadar Dünya ve kendisinde baki kalacağın kadar Ahiret için çalış; kendisine olan ihtiyacın kadar Allah'a ibadet et; Cehennem ateşine dayanabileceğin kadar günah işle."
Bir garip olayda İstanbul dan geldi.Bir hanım kardeşimiz sokakta yürüdüğü esnada bir kendini bilmez amcamız sen nasıl şort giyersin diye kızımıza çıkışıyor.Kızımızda kendini bence çok güzel savunuyor.Ama keşke kendini savunmak zorunda hiç kalmasa.Çünkü bu konuyu yaşayıpta bu karşılığı veremeyecek çok fazla hanım kardeşimiz var.Şimdi bu konuyla
Bu aralar en çok düşündüğüm konulardan birisi bu oldu arkadaşlar.Biz Dünyalık mı yaşıyoruz, yoksa Ahiretlik mi diye? Bunun cevabı aslında çok basit : Çoğumuz dilde Ahiretlik yaşıyoruz.Gönülde ise Dünyalık.Neden mi böyle dedim? Önce iyiliklerimize bakalım.Yaptığımız iyiliğin büyüğü, küçüğü elbet olmaz.İyilik iyiliktir.Ama bir insana 50 liralık
Bakara suresi 2/256 da şöyle yazar.Dinde zorlama yoktur.Bu yapan anne,baba olsa da böyledir.Patron olsa da böyledir.Padişah olsa da yine aynı.Kılıç zoruyla değil, başka yollarla dahi imana bi kişi zorlanamaz.Dilerse iman eder, dilerse kafir olur.(Kehf 18/29) Dilerse şükreder, dilerse inkar eder.(İnsan 76/3)
Peygamberimiz(sav) bu konuda örneklerin
James Joyce dan etkilendiği çok aşikar.Dostoyevski den romanında çok sık bahsederken, Joyce un ise meşhur bilinç akışı tekniği kullandığını görüyoruz.Aynı zamanda kendisi Postmodernist bi yazar.Bunu kısaca sorunsallaştırma, yadsınma olarak 20.yıl ve sonrası için kabul edebiliriz.