Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama damıtılıp çiçeğinden güzel kokular çıkarılan gül, El değmeden kuruyup giden, Yalnız başına büyüyüp yaşayan ve ölen dikenli gülden Çok daha büyük mutluluk içindedir.
Sayfa 4 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir şey öğretseler bile, papağan gibi ezberletiyorlar. İnsanlara düşünmeyi öğretmiyorlar. Hayatın anlamını çözmeyi öğretemiyorlar. Halk ruhunun gücünü hissettiremiyorlar.Ve milyonlarca İnsan, tıpkı milyonlarca dönüm verimli toprağın el değmeden ıssız bırakılması gibi, kendi haline bırakılıyor.
Reklam
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak?
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak? 1983 Kışında, Şırnak'ın Uludere kazasına bağlı "Kela Memo" mevkiinde av köpekleriyle avlanmaya çıkan Timurhan Ağa ve adamları bir ara köpeklerini kaybederler. Köpeklerinin yeraltı gibi bir yerden seslerini işitirler. Mağara gibi bir yerden girdiklerinde aşağıya doğru yol olduğunu
O'na ve geçmişe ait çok fazla hatıra vardı; hizmetkârının salonlarda tek başına dolaşmasına izin veremezdi. Ona nezaret etmek, hareketlerini izlemek, dikkatini denetlemek, saygısını gözlemek istiyordu. Toz almak için değerli bir biblonun, ölüye ait eşyaların, bir minderin, kendi elleriyle işlediği bir panonun yerinden kaldırılması gerektiğinde bunu kendi yapmak istiyordu. El değmeden, hep aynı şekilde duran bu mobilyaların, onun oturmuş olduğu, bir bakıma vücudunun şeklini muhafaza eden kanepe, divan ve koltukların her yerinde onun parmakları geziniyordu sanki. Perdelerde onun temelli şekillendirdiği kıvrımlar aynen duruyordu. Aynaların berrak yüzeylerini ise, onun altta uyuyan çehresini silmemek için sünger ve bezlerle pek hafifçe, özenle temizlemek gerekiyordu.
İnsan..
"Ateşe değmeden pişmez. Sabretmeyi bilmezsen kıvama gelmez. Ne az, ne çok, zamanı gelmeden demini almaz..."
206 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Dile kültür açısından bakacak olursak ortaya çıkan genel görünüş şudur: Dil, kültürü hem kurar hem geliştirir: genellikle toplumsallaşmayı da toplumsallaşmayla birlikte tarihsel sürekliliği de sağlamakla insan varlığını eksiksizce olanaklı kılar dil. Ortak bir dil konuşanlara özgü bir topluluğun üyesi olan insan, belli bir kültürün de üyesi durumundadır." (S: 19) Başlarken
Kültür Kuramı
Kültür Kuramı
Kültür alanlarının dil, eğitim, ahlak, tarih felsefesi... gibi en önemlilerine ilişkin bu yazılardan: "Dil, Kültür ve Eğitim", "Türk Dilinin Felfesi", "Marcel'de Ben-Sen Bağı" ve "Ahlakın Bilimce Temellendirilmesi Sorunu", yıllar önce yurtdışına yayımlanmıştı. Hala koruduğu önemi, geliştirdiği yanıt denemeleri kadar, sorduğu soruların da özgünlüğünde yatan bu kitabı,
Nermi Uygur
Nermi Uygur
'un kaleminden "Dil gelişiminin gerekli kıldığı dokunuşlar": çok ufak bir-iki sözcük ve yazım "yenileme"si dışında, "el değmeden" sunuyor, okura.. Keyıfle okuyun
Kültür Kuramı
Kültür Kuramı
Kültür Kuramı
Kültür KuramıNermi Uygur · Yapı Kredi Yayınları · 201825 okunma
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Rıza Süreyya / Milli Mücadele Kahramanı: Kahraman Çocuklar. Türk milletinin erkeğe kadar, kadını ve çocukları da cesurdur. Konu Vatan savunması olduğu zaman, milletin her ferdi savaşçı bir askere dönüşür. Savaşlarda erkekleriyle yarışan Türk kadınları, babası ve abilerinin yanında mücadele eden Türk çocukları kahramanlıklarıyla hep dikkat çekmişlerdir. Milli mücadele döneminde kahramanlıklarla öne çıkan çocuk ve kadınları anlatan eser üç bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde milli mücadele sürecine nasıl gelindiği anlatılırken, ikinci bölümde Kurtuluş savaşı'mızın çocuk kahramanları ve hikayeleri verilmektedir. Üçüncü bölümde ise milli mücadelede Türk kadını incelenmiştir. Yalnızca Milli Mücadele dönemi kitapta esas olarak alınsa da, kahraman Türk çocuklarına ve kadınlarına karşı milletimiz, ne yazık ki tam olarak görevini yerine getirememiştir. Hepsinden birer film senaryosunu çıkacağı, yaşanmış hayat hikayeleri el değmeden beklemektedir. Tüm kahramanlarımızın kıymetinin bilindiği ve onlara sahip çıkarak, görevlerimizi yerine getirdiğimiz günlerin gelmesi dileğiyle... #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Kahraman Çocuklar
Kahraman ÇocuklarRıza Süreyya · Halk Kitabevi · 201718 okunma
boşlukta kenetlenen ilk buluşma çekimine girdiğimiz tarihin parçalayamadığı çekirdek Hiçbir oyun sonuna kadar masum kalmaz bunce reel yaşanırken cinnetin enkazı Metropoller hem İhtilal hem Devlet el değmeden ayıklanmış ruhun bütün kanalları yayına hazır oysa dehşet yatıyor derinliklerimizde dans bittiğinde birimiz ölecek
Murathan Mungan
Murathan Mungan
İninde ürküntüyle titreyen mağara adamı, gökdelenlerde de hala titremektedir. Mutsuzluk sermayemiz çağlar boyunca el değmeden kalır; bununla birlikte atalarımız karşısında bir avantajımız vardır: Yıkımımızı daha iyi düzenlemiş olduğumuz için bu sermayeyi daha iyi bir yatırımda kullanmış olma avantajı.  
Metis YayınlarıKitabı okudu
BİZ, MAĞARA ADAMLARI...
Bir dönemi kabul veya reddetmek salt kapristir: Tarihi yekpare olarak kabul veya reddetmek gerekir. İlerleme fikri bizi zamanın dorukları üzerinde kendini beğenmişlere çevirir; ama o doruklar hiç yoktur: İninde ürküntüyle titreyen mağara adamı, gökdelenlerde de hala titremektedir. Mutsuzluk sermayemiz çağlar boyunca el değmeden kalır; bununla birlikte atalarımız karşısında bir avantajımız vardır: Yıkımımızı daha iyi düzenlemiş olduğumuz için bu sermayeyi daha iyi bir yatırımda kullanmış olma avantajı.  
Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bir şey öğretseler bile, papağan gibi ezberletiyorlar. İnsanlara düşünmeyi öğretmiyorlar. Halk ruhunun gücünü hissettirmiyorlar. Ve milyonlarca insan, tıpkı milyonlarca dönüm verimli toprağın el değmeden ıssız bırakılması gibi, kendi haline bırakılıyor."
Okulun bulunduğu yerde ise iyi öğretmenler yok. Bir şeyler öğretseler bile,papağan gibi ezberletiyorlar. İnsanlara düşünmeyi öğretmiyorlar. Hayatın anlamını çözmeyi öğretmiyorlar. Halk ruhunun gücünü hissettiremiyorlar. Ve milyonlarca insan, tıpkı milyonlarca dönüm verimli toprağın el değmeden ıssız bırakılması gibi,kendi haline bırakılıyor.
Okullarda çocuklara doğru dürüst bir eğitim vermiyorlar. Hayatı anlamanın metodunu öğretmiyorlar; insanların ruhlarında gizlenmiş olan duyguları uyandırmıyorlar. Milyonlarca insanımızın beyinleri, işlenmemiş çorak topraklar gibi duruyor, hiçbir meyve vermiyor. Bir şey öğretseler bile, papağan gibi ezberletiyorlar. İnsanlara düşünmeyi öğretmiyorlar. Hayatın anlamını çözmeyi öğretemiyorlar. Halk ruhunun gücünü hissettiremiyorlar. Ve milyonlarca İnsan, tıpkı milyonlarca dönüm verimli toprağın el değmeden ıssız bırakılması gibi, kendi haline bırakılıyor.
Okul sayısı çok az. Okulun bulunduğu yerde ise iyi öğretmenler yok. Bir şeyler öğretseler bile, papağan gibi ezberletiyorlar. İnsanlara düşünmeyi öğretmiyorlar. Hayatın anlamını çözmeyi öğretmiyorlar. Halk ruhunun gücünü hissettiremiyorlar. Ve milyonlarca insan, tıpkı milyonlarca dönüm verimli toprağın el değmeden ıssız bırakılması gibi, kendi haline bırakılıyor.
Sayfa 10 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
896 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.