Şiddete uğrayan her iki kadından biri bir alet kullanılarak dövülüyor. Erkekler, yinelenen dayaklarda genellikle alıştıkları aletleri kullanıyorlar. Bunların başında sopa ve demir geliyor. Dayak yiyen her on kadından biri, sopa, değnek, odun, oklava vb. tahta bir aletle, her on kadından biri ise demir boru, çubuk, zincir, soba maşası, çekiç vb metal bir aletle dövülüyor. Bunların ardından kemer, hortum, elektrik kablosu, ip, urgan ve kırbaç geliyor. Kemerin ne denli etkili bir araç olduğu, sürekli kemerle dövülmüş olan, kemer gördüğünde baş dönmesi ve fenalık geçiren bir başvurunun sözlerinden anlaşılmaktadır. Kadınlar için bir süs eşyası, erkekler için kullanışlı bir eşya olan kemer, erkek terörünün bir simgesi haline gelebiliyor.
Sayfa 13
100 Kolay Salih Amel
Modern hayatın karmaşası içinde unutuverdiğimiz, hayatın içinde uygulaması kolay 100 salih amel...
Aşağıda okuyacağınız liste, sosyal medya ortamında çok sayıda arkadaşın kıymetli katkılarıyla oluşturuldu. “Modern hayatın karmaşası içinde unutuverdiğimiz, pratik salih amelleri derleyelim” demiştik; hamdolsun, ortaya
"Sende nasıl bir izlenim bıraktım peki?"
Bu soru, aramızda canlı bir elektrik kablosu gibi tıslayarak kıvılcımlar saçtı ve odadaki tüm oksijeni emdi.
Christian kadehini damarlarımda nabız gibi atan bir netlikle masaya koydu. "Cevabını duymak istemeyeceğin sorular sorma."
Göğsümde incinmeyle karışık bir şaşkınlık belirdi. "O kadar kötü müydü?"
Hatırladığım kadarıyla ilk görüşmemiz gayet sıradandı. Toplamda iki kelime falan konuşmuştuk.
"Hayır." Sözcükleri tenimde hırçın bir dokunuş gibiydi. "O kadar iyiydi."
İbo, Diyarbakır işkencehanelerinde gece gündüz demeksizin sürekli olarak sorgulanıyordu. Götürüldüğü işkencehaneden sabaha karşı getirilip, hücreliğin üç numaralı gözüne bir posa gibi atılıyor ve bağlanıyordu. Sonra ertesi gün tekrar götürülüyordu.
Günlerce, haftalarca sürdü bu.
Git gide ezilen, tekmelenen, zincirlenen, elektrikle sarsılan gövdesinin içinde; yorulmak nedir tanımayan, tökezlemek nedir bilmeyen, baş eğmeyen, aman dilemeyen, yüreğini bir ateş parçası gibi taşıyordu. Sorgucular etini kemiğini ele geçirmiş, zincire vurmuş, prangaya germişler fakat yüreğine ulaşamıyor, onun vuruşlarını boğazlayamıyorlardı. Bir de İbo’nun beyninin kıvrımlarına çelikle işlediği irade şaşkına çeviriyordu falaka tutan, elektrik kablosu bağlayan, demir çubuklarla ona vuranları.
Sayfa 81 - Everst Yayınları
Sanki kalbimin tünelinde bir elektrik kablosu kopmuş, savrularak kıvılcımlar püskürtüyordu.
Sayfa 172 - April YayıncılıkKitabı okudu
Erkekler, yinelenen dayaklarda genellikle alıştıkları aletleri kullanıyorlar. Bunların başında sopa ve demir geliyor. Dayak yiyen her on kadından biri, sopa, değnek, odun, oklava vb. tahta bir aletle, her on kadından biri ise demir boru, çubuk, zincir, soba maşası, çekiç vb metal bir aletle dövülüyor. Bunların ardından kemer, hortum, elektrik kablosu, ip, urgan ve kırbaç geliyor. Kemerin ne denli etkili bir araç olduğu, sürekli kemerle dövülmüş olan, kemer gördüğünde baş dönmesi ve fenalık geçiren bir başvurunun sözlerinden anlaşılmaktadır. Kadınlar için bir süs eşyası, erkekler için kullanışlı bir eşya olan kemer, erkek terörünün simgesi haline gelebiliyor.
Sanki kalbimin tünelinde bir elektrik kablosu kopmuş..
“Midemde çamaşır yıkıyorlar sanki, ayaklarımın içinden elektrik kablosu geçiyor sanki.”
