Elif Nur Kara
@elifnurrkaraa
•insanlar kötüydü bende kitapları sevdim
24 okur puanı
Nisan 2019 tarihinde katıldı
Hayatımda hiç bu kadar mesut olduğumu, içimin bu kadar genişlediğini hatırlamıyordum. Bir insanın diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan, bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu?
“ah maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? niçin yanımda değilsin?”
Rica ederim bana söyleyiniz, insan kendinden nefret ederse başka birini sevebilir mi?
Okur Takip Önerileri
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz var ki? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?
Yaşamının en önemli özelliği: İnsanlar konusunda sürekli yanılmak.
Ruhlarımızın neyle yoğrulduğunu bilmiyorum ama onunkiyle benimki aynı hamurdan.
Sayfa 102
“Yaşadığın yerdeki insanlar,” dedi küçük prens, “bir bahçede beş bin gül yetiştiriyorlar, ama asıl aradıklarını bulamıyorlar yine de.” “Bulamıyorlar,” diye yanıtladım. “Ve aradıklarını tek bir gülde, ya da birazcık suda bulabilirler.” “Doğru,” dedim. Küçük prens ekledi: “Ama gözler kör. Yüreğiyle bakmalı insan…”
Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan
Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer
Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle
"Şüpheye düşürmeyen sevginin ve samimiyetin kölesiyim."
“Herkes samimiyetini başka bir zamana saklıyormuş gibi.”
“Gerçekliğine inandığın bir anıyı kuvvetle yaşıyorduk biz, ömrümü sana tanıdık kılan da buydu.”
İnsanlara bir şey anlatmaya çalışmak buharlı bir cama yazı yazmaya benziyor.
Bence cehennem,sevememekten doğan bir acıdır.
Şimdi onunla beraber bu ıslak yollarda yürüyecek, tenha ve loş bir yerde oturarak göz göze gelecektik. Ona birçok şeyler, şimdiye kadar hiç kimseye, hatta kendime bile söylemediğim şeyler anlatacaktım. Bunların çoğu kafamda bir anda doğuyor ve beni hayrete düşüren bir süratle yerlerini yenilerine bırakıyordu.