Ulysses Moore - Savaş Zamanı
“Baba sence asi kimdir?’ diye sordu aniden.
Adam elini lokantanın kapısına koydu.
Önce gökyüzüne sonra karısına baktı.
‘Bilmiyorum Murray...’ diye cevap verdi. ‘Belki sözlerini tutmak isteyen biridir sadece. Zaman içinde onları unutsa bile.”
Sayfa 230 - Doğan EgmontKitabı okudu
"Ben sana güller vermek istedim, sen o güllere dikenler ektin. Elini tutmak istedim diye elimi kırdın, bacaklarımı kırdın sen benim, ben sana yürüyemedim! Sen beni bir gece yarısı katlettin, senin toyluğun benim cehennemim oldu. Ben o cehenneme ne çiçekler ektim... Kapısına elinde bir kitapla küçücük bir kızı diktim. İçinde korkuttuğun dünyaya arkasını dönen küçük kızın sırtına bıçaklar geçirdiler, yatağının altına sakladığın yokluğunun hayaletleri. Cesedini yatağına gömdüm. Üzerine çürüttüğün güllerimden yorgan örttüm. Ninni ettiğim son sözlerin kulaklarındayken uyuttum, öldürdüm.
Unutacağım seni. Bir... İki... Üç...
Unuttum."
Sayfa 342 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Ben sana güller vermek istedim, sen o güllere dikenler diktin. Elini tutmak istedim diye elimi kırdın, bacalarımı kırdın sen benim, ben sana yürüyemedim! Sen beni bir gece yarısı katlettin, senin toyluğun benim cehennemim oldu. Ben o cehenneme ne çiçekler ektim...
Sayfa 341 - Epsilon Yayınevi, Alena
"Morfinlenmişiz, acıdan haberimiz yok..."
Şimdi diyorlar ki: Cehennem bir ateş, oradan korkumuz var yanmayalım. Fakat, Allah'tan ayrılığın acısının yanında bir katredir cehennemin hepsi birden...Allah'tan ayrı kalmanın korkusu daha büyük...Mesela: Namaz kılmak, oruç tutmak, Kur'an okumak, zikrullah yapmak; Allah'la beraber olmanın alametleri...O anda Allah ile beraber o adam. Bundan ayrılıp namazsız, zikirsiz, Kur'ansız olan adamın hâli...Ateş bir damladır, o Allah'tan ayrılığın acısının yanında ama, farkında değil...Nasıl ki hastalarımızın bazen keserler elini ayağını, doktorluğun icabı; duymaz adam acıyı hiç..Niçin? Bir morfin yapıyorlar oraya, duymuyor. Şimdi biz de morfinlenmişiz, o acıdan haberimiz yok...Allah affetsin...
Gaflet: Allah'tan ayrı kalmak. Oyunlara, vesair günahlara dalaraktan uzak kalmanın acısını hissedemiyoruz; çünkü morfin var üzerimizde.
Mehmed Zahid Kotku
İpe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak,
Yüzünde
Yüz yıllık hasreti gidermek güzeldi.
Yılmaz ErdoğanKitabı okudu
Yozgatlı Hasan bir et fabrikasında çalışıyormuş. Görevi yeni gelen etleri dondurucu odasına götürmek ve oradaki askılara asmakmış. Tüm gün et taşır, akşamları da dondurucuyu temizler öyle işten çıkarmış. Oldukça yapılı, güçlü kuvvetli bir adammış Hasan. İşini iyi yapar, hakka hakkaniyete çok inanırmış.
Bir akşam mesai bitimine doğru dondurucuya
Hissedilmemiş çocuklar, incinmiş çocuklar. Onlardan başarmaları bekleniyor. Rekabetçi analarının soluğu enselerinde. Kırılgan ve güvensiz egoların çığlığı: “Elini tutmak istiyorum.”
