Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
128 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
"Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor komünizm hayaleti. Avrupa'nın tüm eski güçleri bu hayalete karşı kutsal bir sürgün avı için ittifak halindeler..." Demişti Engels. Marx ve Engels komünizmin şart olduğunu düşünmeleriyle yazdıkları parça parça yazıları belli bir sisteme oturtmaya karar verdiler. Ne yazık ki o zamanın baskıcı Almanyasında böyle bir şey mümkün degildi. Sürgün edildikten sonra işçi devrimi yeni gerçekleşmiş Fransa da yazılarına devam etmek zorunda kaldı Marx. Her türlü desteği sağlayan ve her zaman Marx'ın yanında olan Engels'le birlikte baskıya rağmen Manifestoyu yayınlarlar. İlk başta İngilitere, Fransa gibi ülkelerde baskıya giren Manifesto daha sonra Rusça ya da çevrildikten sonra büyük yankı uyandırdı. Onlara göre, ağır sanayi ile birlikte ortada büyük bir emek sömürüsü vardı. İşçilerin emeklerini kendilerinin denetleyeceği daha çok parayı ikinci plâna atıp takas sistemi ele alınıyor. Kitap kesinlikle okunması lazım diye düşünüyorum. İlk baştaki haliyle mevcut olmasa da orjinalliğini koruyor. Engels daha sonradan İngilizce ve Almanca önsözlerini yazdığında tekrardan inceleyip bugünkü haliyle kalıcı olarak bize ulaşmasında büyük bir çaba harcamıştır.
Komünist Manifesto
Komünist ManifestoKarl Marx · Can Yayınları · 201913,4bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
"Kimse gidecek kadar kahraman, kalacak kadar vatansever değil" Eduardo Galeano'nun bu sözü geldi aklıma kitabı okurken. Yine onun bir sözü Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri kitabından, "Uyku tutmuyor, göz kapaklarımın arasında sıkışmış bir kadın var. 'Çık oradan' derdim ona diyebilseydim ama neylersiniz ki boğazıma da bir kadın
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,8bin okunma
Reklam
335 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hangimiz sevmeyiz ki çikolatayı? Hele biz kadınlar. Ben en çok bitter severim, çikolatanın en acısı. Hikayesi daha acı. Kitabın orjinal adı bitter chocolate zaten. Reklamlarda çikolata çikolata tüket tüket diye bilinçaltımıza işlerken ne kadar haz dolu olduğuna vurgu yaparken ah o caanım insanlar neler yaşıyor. Kölelik, emek sömürüsü, çocuk işçiliği. sizin yediğiniz benim kanım diyordu bir yerde. Ne yaptıklarını dahi bilmeyen hayatında hiç çikolata yememiş çocuklar.. "kakao çekirdekleri toplayan parçalanmış ellerle, çikolata paketini rahat rahat açan eller arasındaki büyük uçurumun öyküsü"
Acı Çikolata
Acı ÇikolataCarol Off · İletişim Yayınları · 200813 okunma
198 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Modern Çağın başlaması Sanayi Devrimi ile mümkün olmuş ve bu netice de İşçi sınıfı ve hakları büyük sorun teşkil etmeye başlamıştır. Aslında çok öncesinden büyük bir sorun olan kölelerin hakkı zamanla evrilerek İşçi Sınıfına dönüşmüş. Doğduğu ülke olan İngiltere de seri üretim ve ingilizlerin emperyal politikaları İngiliz İşçilerinin emek gücünün inanılmaz sömürüsü, onları en sonunda isyanlara götürmüştür. İngilizer haklarını yaptıkları protestolar ile Birinci Dünya savalu yıllarında alırken diğer ülkeler bu hakları daha geç vermiştir. Çarlık Rusyasındaki devrimin temel özelliklerinden biridir Tarım ve fabrika işçilerinin ayaklanması. İşçiye hakkının teslim edilmesi sağlanamadığı zamanlarda ülkede krizler meydana gelmiştir. Krizlerin neticesinde üretimin durmasını göze alamayan emperyal devtlerle kısmende olsa işçi haklarını iyileştirmişlerdir.
Sanayi Toplumunda Kriz
Sanayi Toplumunda KrizNorman Birnbaum · Babil Yayınları · 20023 okunma
100 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Okuduğum ilk Kafka kitabı. Kafka'nın dönüşümü, aslında mecazi. Gregor Samsa’nın geçirdiği dönüşüm ile bize anlatılmak istenen toplumun bireyleri belirli kalıplara dönüştürdüğüdür. Kişinin; güç karşısındaki, zoraki dönüşümüdür. Otorite itaatsizliği kabul etmez. bir şirkette çalıştığınızı varsayalım sizden istenilen nedir? Verilen işi zamanında
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016223,7bin okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
John Steinbeck'in ülkemizdeki okullarda ve ABD'de çoğu halk kütüphanesinde yasaklanan kitabı. Bu konuda özellikle dili ve ötanaziyi desteklemesi ileri sürülmüş. Kitabı bitirdikten sonra "Fareler ne alaka, kaçırdığım bir yer mi oldu?" diye sordum kendime. Bir şiirden esinlenmiş yazar. Öğrenince anlamlı geldi. Büyük buhran dönemine
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172,7bin okunma
Reklam
528 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
"Hürriyet Eşitlik Adalet" olguları üzerine kurulu Fransız Devrimi sonrası işçilerin/emekçilerin haklarında pek de bir değişiklik olmadığını, ezen yumruğun oligarşiden burjuvaya geçtiğini anlatması bakımından güzel bir eser. Fransa'daki kömür işçilerinin hayatlarını ve emek sömürüsü karşısındaki direnişini; direnişin hüsranla sonuçlanmasını güzel bir dille anlatmış yazar Emile Zola.
Germinal
GerminalEmile Zola · Oda Yayınları · 201210,9bin okunma
340 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitabın ikinci cildini çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Emek 1' de ezilen, sömürülen işçiler o kadar başarılı bir şekilde tasvir ediliyor ki, resmen kendiniz sömürülmüş gibi hissediyorsunuz. İkinci kitapta ise Luc isimli karakterin verdiği mücadelelerin başarıya ulaşması ile oluşan işçi cenneti anlatılıyor. Bir nevi ütopya yani. Yazar hayalini kurduğu, bir gün olmasını dilediği şeyleri yazmış ancak çok fazla iyimser yaklaşmış olaylara. Üstelik kitabın üzerinden nerdeyse 150 yıl geçmiş olmasına rağmen kitapta yazılanlar henüz gerçekleşmiş de değil. Uzun yıllar boyunca gerçekleşecek gibi de durmuyor. Her ne kadar kendi ülkesi Fransa bu konuda epey ilerleme kaydedip, bizden kat kat önde olsa da, dünyanın birçok yerinde ücret köleliği, emek sömürüsü devam etmekte... Yalnız, kitabın sonlarına doğru bahsettiği avrupadaki kanlı savaşlar; birinci ve ikinci dünya savaşlarını çağrıştırdı bana ve yazarın öngörüsüne hayran kaldım. Dünyanın gidişatını görmek, olayların nereye varacağını anlamak, böylesine ileri görüşlü olmak gerçekten takdire şayan. Emile Zola benim favori yazarlarımdan biridir. Yaşadığı dönemin ezilen, sömürülen emekçilerinin derdini kendine dert edinip, onların sorunlarını dile getirmiş kitaplarında. Bugüne kadar en beğendiğim kitabı "Gerçek" oldu. Belki de o kitabı ile bendeki çıtasını öylesine yükseltti ki, diğer kitaplarından etkilenemiyorum. Ancak bu, Emek roman serisinin kötü olduğu anlamına gelmiyor. Dediğim gibi özellikle Emek 1 çok başarılıydı. Emek 2' deki ütopyaya varan aşırı iyimser durumların, gerçekleşmesi çok zor şeyler olmasından ötürü çok etkilemedi sanırım.
Emek 2. Cilt
Emek 2. CiltEmile Zola · İlya Yayınları · 2012153 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Kitapların kendisini konu edinen kitaplar bana hep ilgi çekici gelir. Bu kitap da öyle oldu. 'Fahrenheit 451' ismi kitapların yanmaya başladığı sıcaklık derecesini ifade ediyor(muş). Yazar, sıradan bir itfaiyecinin hayatını anlatarak başlıyor. Başlangıçta her şey normal iken, gitgide bir şeylerin ters gittiğini anlamaya başlıyorsunuz. Örneğin
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,7bin okunma
108 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.