“Önemli olan zamanı ne yönde yaşadığınız değil, nasıl yaşadığınız.”
“En güzel mutluluklar olması gerektiği zamanda yaşananlardı.”
Gidin filmini izleyin. Hayatımda ilk defa filmini kitabından daha çok beğendim. Kitapları ruhsal dünyalarına, düşüncelerine de yer verdiği için ve de yarattığımız hayal gücü bize ait olduğu için hep daha güzel bulurum ama bunun filmini aşşşırı sevmiştim -o zaman kitabının olduğundan haberim yoktu- ve buna ithafen kitabını da alıp okumak istedim. Çok ince olduğunu görünce hüsrana uğramıştım. Bu film bu kitaba sığmaz, sığamazdı çünkü. Meğerse asıl Benjamin Button o filmde inşa edilmiş, yaratılmış. Asıl mimari bu kitabın yazarı değil filmin senaristiymiş.
Kitabı çok basit buldum. Bir çocuk kitabı gibiydi sanki. Olayın ilginçliği sebebiyle filmini bilmiyorsanız kitabı okuyabilirsiniz fakat bence okumanıza hiç de gerek yok. Direkt gidip filmini izleyin ki filmi benim en sevdiğim filmler arasında. Benjamin’e bakan biyolojik olmayan annesi, babasının sonradan gelip onun yanında olmaya çalışması, Benjamin’in aşkı, kızıyla olan ilişkisi falan çoooookkkk güzeldi. Burası letterbox olmadığı için filmden bahsetmek istemiyorum fakat kitabı da konuşmaya değer bulamadım açıkçası, hüsrandı :(
“Saatler artık onları kavuşturmak için değil birbirlerinden uzaklaştırmak için işleyecek.”