Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dikkatle bakıldığında, dünyadaki sorunların büyük bir kısmı­nın matruşkalarındaki empati merkezi boş kalmış insanlardan kay­naklandığı görülecektir. Başkala­rının bakış açılarını anlayacak zi­hinsel yeteneklere sahip olmalarına karşın adeta başka bir gezegenden gelmiş yabancılar gibi, kendilerin­de başka insanlara yönelik en kü­çük bir duygu kırıntısına rastlamak bile mümkün değildir. Sahte empa­ti kurmada oldukça başarılıdırlar. Gerçeklik ve ahlaka karşı duyduk­ları tiksinti öyle bir boyuttadır ki, Makyavellici yetenekleri sayesinde gücü elde ettikleri andan itibaren, başkalarını kandırarak kendi şeytani planları uğrunda kullanmaktan asla tereddüt etmezler. Otoritele­ri her şeyin üstünden silindir gibi geçtiği için, geçen yüzyılda yaşa­nan Almanya örneğinde olduğu gibi, bazen bütün bir toplum kariz­matik bir psikopatın fantezilerine kendisini tamamen kaptırabilir.
Bartu'm...
En sonunda söylediği canımı yaktı. "Çok ağlamaz, değil mi? Çok ağlamasın."
Sayfa 462 - Bartu SarcaKitabı okuyor
Reklam
İnsan her duruma, en çabuk da tuhaf olanlara alışıyor.
. Hedefler kısa vadelidir; ama yaşamın kendisi de kısadır ve böyle bir tutum sayesinde insan, yaşamda en yüksek erişme oranına ulaşır ve insanın mutlu olmak için bundan fazlasına gereksinimi de yoktur, çünkü erişilen, ruhu biçimlerken, erişilemeyecek olanı istemek ruhu yalnızca çarpıtır; mutluluk açısından insanın ne istediği çok az önem taşır, tek önemli olan, istenene ulaşmaktır. .
Sayfa 108 - YKYKitabı okuyor
Sadece tüm kalbimizle inandığımız şeyler hayatımızda gerçekleşebilir. Bu en başta kendimize dair neye inandığımızda ilgilidir.
Sayfa 25 - Koridor Yayınları
Devamlı dikkat bozulmasının sarhoşluk kadar etkisi.
Utah üniversitesi'nde görev yapan sinirbilimci Dr. David Strayer gerçekleştirdiği ayrıntılı araştırmalarda, teknolojiden dikkati dağılan, en basitinden telefonlarına mesaj gelen insanların araç simülatörlerinde ne ölçüde güvenli araç kullandıklarını takip etmiş. Ve sarhoşluğa "çok yakın" düzeyde bozulma ortaya çıkmış.
Reklam
İSLÂM KARDEŞLİĞİ...
Hasanü'l Benna, daima etrafındaki insanlara "ahî", kardeşim derdi. Binlerce gençlik arasında en çok iltifât ettiği, Türk, Afganlı, Pakistanlı, Endonezyalı gençlerdi. Hatta Araplar arasında da, Mısırlı olmayan, Sudanlı, Moritanyalı, Cezayirli, Faslı gençlere iltifâtı daha fazla idi. Hâli, tavrı ve sohbetlerinin esası olan İslâm kardeşliği üzerineydi...
Sayfa 255 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Hasanü'l-Benna-, Kardeş, Daima Kardeş, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Çocuklar ve olgunlaşmamış kişiler, herhangi bir konuda düşünerek davranmak yerine reaksiyon gösterme eğilimindedirler. Davranışın uzun vadeli sonuçlarını ve mantıklı seçeneklerini düşünmediklerinden, deneme yanıma yoluyla zaman, enerji ve kaynaklarını boşa harcarlar. Fevri kimseler, düşünmeden konuşur, akıllarına ilk geleni söylerler. Önce konuşup sonra düşündükleri için de istemedikleri şeyleri duyarlar... En son duyduğuna inanan, aklına ilk geleni söyleyen bu tipler zor kimselerdir. İstediklerini söyleyenlerin, istemediklerini duymaya alışkın olmaları gerekir. Bu kimselerin kişilikleri oturmadığından onlara farkındalık eğitimi gerekir.
Duş lifini bırakıp boş ellerini kalçasına götürdü. Du- daklarını yaladı. "Ee? Yanıma gelmeyi düşünmüyor mu- sun?" Gülümsedim. "Sadece bir dakikalığına seni izleme- nin tadını çıkarıyorum, bebeğim. Bu anı aklıma kazımak istiyorum." "Ah, ne kadar da tatlı." dedi ama sesindeki alaycı ton çok belirgindi. "Azgın bir
Sayfa 22
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.