Bir kopuş var bir de kavuşma... Gözümüzü açtık "doğdu" dediler, gözümüzü kapatacağız "öldü" diyecekler aradaki göz kırpışa da "ömür" diyecekler. İlk nefesini alıyor, en sonunda da emaneti vererek gidiyorsun.
Doğduğunda,elini kapatıyor, ölürkende salıveriyorsun.
Hepsi aynı aslında; bu araya "zaman" diyoruz,onun bile ne olduğunu tam açıklayamıyoruz, Göz açıp kapama.eli sıkıp bırakma, nefesi alıp verme.
Cahit Sıtkı Tarancı'nın deyişiyle, bir namazlık saltanatımızın o taş da en az sonraki o adımızın ve ünvanımızın yazılacağı mermer kadar soğuk... Mezarlıklara baksana bir sürü önemli ve vazgeçilmez insanla dolu..
Hepsinin de akedemik title ına kadar yazılı, yer olsa CV de kazılacak nerdeyse o mermere...
Hal böyleyken,ne kadar boş ve anlamsız çatışmak ,kırıp dökmek,dövüşmek,savaşmak...
Ben bunu asla kabul etmiyorum. Ne kadar vadem; sevgiyle,iyilikle, güzellikle doldurmaya,yaşama anlam katmaya "Hanginiz daha güzel iş yapacağını görmek için hayatı ve ölümü yaratan O'dur" diye yazıyor. Benim okuduğum ve inandığım kitapta.(Mülk suresi/2) Dava için gelenlere yer yok hayatımda, sevi insanıyım,yunus misali. Kötülük yapanlara da artık kızmıyorum ve kazanmaya çalışmıyorum, sadece hayatımdan çıkarıyorum.
Ne diyor İmam Şafi;"40 alimi 1 delille yendim, 1 cahili 40 delille yenemedim." Anlamıyorlar ve kalp kırmaya devam ediyorlar. Gözlerinde de perde kalplerinde de... Onlarında sınavları bu demek; Cehalette diretmek...
Uğruna ölünecek düşüncelerim de yok, ya yanılıyorsam? Bertrand Russel'in dediği gibi...
Nerden çıktı şimdi bu demeyin 😊