Merhabaaa ️
Bugün sizlere Sait Faik Abasıyanık'ın Son Kuşlar kitabı ile geldim ️
Sait Faik'in okuduğum ikinci eseri ve yavaş yavaş diline, anlatım tarzına alışıyorum. Sizinle konuşur gibi bir anlatımı mevcut. Zaten ilk okuduğunuzda bu tarz biraz garip gibi geliyor ve elestirilerde yazarın bu yönüne geliyor.
Sait Faik aslında yazı yazmak istemez ancak gördüğü adaletsizlik karşısında kendini tutamaz ve yazmaya başlar. Bu durumu da şu sözlerle belirtir. ( Aynı zamanda arka kapak yazısı)
- " Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka neydi? Burada namuslu insanlar arada sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmazsam deli olacaktım."
Kitap içerisinde 19 hikâye var. Hikayeler ada hayatında yalnız yaşayan bir adamın hayatını anlatırken aynı zamanda dönemin toplumsal sıkıntılarını da ele almış ve tabikii toplumda yaşayan insanlar balıkçılar, fakir insanlar, cocuklar ve kadınlar hemen herkese değinmiş. Adaletsizlikten, güvensizlikten sıklıkla bahsedilmiş.
Kitap içerisinde benim en sevdiğim hikâye Kırlangıç Yuvasındaki Kadin hikayesi oldu. Bu hikaye tamamen hayal gücüne bağlı olarak yazılmış.