Selim'in Günseli'ye Veda Mektubu...
. Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Sayfa: 531 - 537Kitabı okudu
Boş bırakmayın elleri...
En sevmediğim şey, bir şeyler alırken etrafımdakilerin eli boş kalmasıdır.
Sayfa 22 - OĞLAK YAYINCILIK
Reklam
Fakat toplumun kurumlarına isyan eden birey dışlanır, damgalanır, taşlanır, demek istiyorsunuz. Olsun, ben bunu göze alıyorum, benim ilkelerim bilinçli olarak paganizme dönük, ben hayatımı sonuna kadar yaşamak istiyorum. İkiyüzlü saygınlığınızı gözden çıkarıyorum , ben mutlu olmayı seçiyorum. Hıristiyan evliliğini bulanlar bunun yanı sıra ölümsüzlüğü de icat etmekle iyi etmişler. Ama ben sonsuza kadar yaşayacağımı düşünmüyorum. Sadece bir zamanlar sevmiş olduğum için artık sevmediğim bir adama ait olmak neden? Hayır, geri adım atmıyorum, hoşuma giden her erkeği seviyorum ve beni seven her erkeği mutlu ederim. Bu çirkin bir şey mi? Hayır, en azından bu, çekiciliğimin uyandırdığı ıstırap karşısında gaddarca sevinmekten ve benim için kendini tüketen zavallı bir erkeğe erdem yüzünden sırt çevirmekten çok daha güzel. Gencim, zenginim ve güzelim, işte böyle, olduğum gibi, yalnızca keyfe ve hazza tabi olarak yaşa­yacağım.
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
'Mademoiselle Albertine gitti!' Istirap, insan psikolojisine, psikoloji biliminden çok daha derinlemesine nüfuz eder. Daha bir dakika önce, hislerimi tahlil ederken, Albertine'le son bir kez görüşmeden, bu şekilde ayrılmanın, en çok istediğim şey olduğuna kanaat getirmiş, Albertine'in bana verdiği hazların vasatlığıyla beni mahrum ettiği hazların bolluğunu karşılaştırıp kendimi çok zeki bulmuş, onu artık görmek istemediğim, sevmediğim sonucuna varmıştım. Oysa, 'Mademoiselle Albertine gitti' sözleri, kalbime öyle bir acı saplamıştı ki, bu acıya pek uzun süre dayanamayacağımı hissediyordum. Benim nazarimda bir hiç olduğunu zannettiğim şey, demek ki aslında bütün hayatım, her şeyimdi."
Bunu söylerken biraz üzülüyorum, ama ne yapayım işte, en sevmediğim ders de matematikti. Bunun nedeni üzerinde çok düşünmüşümdür. Bunun nedeni, olsa olsa, matematiğin tartışmaya mahal bırakmamasıydı, başka bir neden gelmiyor aklıma. Bir yerde yanlış yapmışsanız orada artık her şey bitiyordu.
Sayfa 152
Reklam
325 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.