Başka insanlara ve kendimize soru sormaktan kaçınmamalıydık; onlara sorularımızla işkence etmeliydik; hiçbir soruyu onlardan esirgememeli; esirgeyerek onları aldatmamalıydık. Soruları sormak istediğimiz kişi artık ortalıkta olmayınca, ölünce, zamanında sormadığımız şeyler için pişmanlık duyuyoruz. Ama tüm soruları sormuş olsaydık dahi, elimizde tek bir yanıt bile olacak mıydı? Cevabı, hiçbir cevabı kabul etmiyoruz, buna hazır değiliz. Kabul edemeyiz, kabul etmemeliyiz; zihnimizin, saçma duygusal ve ruhsal sistemimizin çalışma şekli bu.
Say ki bir bulutum yağmurunu esirgemeyen
Farzet ki fiilini yitirmiş bir cümleyim
Faili öksüz bir cümle de diyebilirsin
Kekemeliğim bundandır belki, her köşede
Beni tökezleten bir kadın gölgesi yahut
Kendini kahin sanan bir şair bulunur
Argan çok sevdiği eşi, Beline ve kızları ile beraber yaşayan zengin hastalık hastası bir adamdır...
Doktoru ve eczacısı sürekli olarak ona ilaç hazırlayıp, para kazanma derdindedirler. Eğer verdikleri ilaçları kullanmaz ise öleceğini söyleyip dururlar...
Kızı Angelique'yi, sadece kendini düşünerek doktor olan Thomas ile evlendirmek ister. Angelique ise Cleante aşıktır....
Eşi Beline ise onu çok sevdiğini sürekli hatırlatarak kendi çıkarlarının peşinden gitmektedir...
Toinette, evin hizmetçisi her olaya burnunu sokan sözünü esirgemeyen ve efendisine kurulan tuzaklardan haberi olan tek kişidir...
Toinette, Argan'ın erkek kardeşi Beralde ile birlikte ev halkının gerçek yüzünü efendisine göstermek için bir oyun tertip eder...
Bir tiyatro oyunu olan eseri keyifle okudum...
Hastalık HastasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,3bin okunma