Komşu ebeler de, doğum günümü, saatini dikkate alarak, birincisi, hayatta mutsuz olacağımı, ikincisi, hayalleri, ruhları görmeye hak kazanacağımı ileri sürmüşlerdi. Onların inancına göre, hangi cinsten olursa olsunlar, cuma gecesinin geç saatlerinde doğan bütün çocuklarda bu iki özellik olurmuş. Dünya gerçekten benim coğrafya kitabımın belirttiği
Arabesk tabelalar
Beşiktaş'taki "Atatürk, Cumhuriyet ve Demokrasi Anıtı"nın etrafını yeşillendirip, çiçek dikmişler. Ne yazardı eskiden? "Çimlere basmayın", "Çiçekleri koparmak yasaktır". Bunlar zaten başlı başına komik. Adam kocaman yolda yürüyecek yer bulamayıp 50 santim genişliğindeki çim bölüme basıyor ki, bu tabela konuyor. Hayır, belli ki basıyorlar. Neden çiğnendiğinde bozulmayan adi çimen kullanılmaz şu ülkede? Ama daha da ilginci, yeni tabelalarda şöyle yazıyor: "Biz tükendik, bari bitkiler yaşasın!" "Ben zaten bu dertlerin tiryakisi olmuşum" veya "Batsın bu dünya" tonunda bir park tabelası. İnsanın aklına sigara içip ağlayan bir park bekçisi, rakıları koymuş demlenen belediye encümeni geliyor. "Biz tükendik" de krizle ilgili olsa gerek. Neden sonra anlaşılıyor ki, tabelanın üstünde minik bir dinozor çizimi de var. Yani "Biz tükendik, bari bitkiler yaşasın", dinozorun konuşma balonu! Küçük dinozorun nesli tükenmiş, "Bari," diyor, "çimler, çiçekler kalsın". Artık özgür ve demokratız ya, anıtımız bile var ya.. "Basma", "koparma", "yasaktır", olmaaz. Ayrıca çok kaba! Millet Akdenizli, hepsi duygusal çocuklar. Vatandaşın kalbine hitap edeceksin, o şirin dinozorla yüreğini burkacaksın ki, şehrin parkından çiçek koparmamayı öğrenecek! E, belediye daha ne yapsın?
Reklam
Cidade de Deus (Tanrı Kent, 1997) romanının yazarı Pauolo Lins eskiden favelada yaşıyordu ve favelalar, şiddet ve uyuşturucu ticareti konusunda uzmanlaşmış önemli bir antropolog olan Alba Zaluar'ın asistanıydı. Bu araştırmacı/içerideki adam sıfatı oldukça güçlü bir gerçeklik etkisi yarattı ve bu etki 2002 yılında filmle beraber daha da yoğunlaştı.Bu nedenle çoğu eleştirmen Tanrı Kent'i memnuniyetle karşıladı, "gerçek varoş çocukları" oynadığı için de filmi "gerçekçi" buldu (Mourao 2003). Ne de olsa "ancak gerçek bir öykü Ucuz Roman / Pulp Fiction kadar vahşi olabilirdi.
Metis Yayınları
Kişi aceleye gelmemelidir dostum. Ve insan iyi olanın dışında hiçbir şey yapmamalıdır. Kendi içine öylesine gömülmüş, herkesten öylesine uzaklaşmıştı ki,... Bir insanın yaşaması için önemli olan konularla ilgilenmekten vazgeçmişti.
Önsöz
Örneğin (Krafft-Ebing'in) hastalarının çoğunun olgu öyküleri çocukken mastürbasyon yaptıklarını ortaya çıkarmıştır. Freud'dan bu yana genellikle kabul edildiği üzere mastürbasyonun bebeklik ve ergenlik cinsel yaşamının normal bir kesimi olduğu olgusundan habersiz olan Krafft-Ebing bunun hastalarının patolojisine katkıda bulunduğuna inanmıştı.
aklın içgüdüsü
“Eskiden de şimdi de farklı felsefelerin olduğu olgusu kuşkusuz yeterince iyi saptanmıştır. Gelgelelim Hakikat tektir; aklın içgüdüsü de bu sökülüp atılamayacak sezgiyi veya inancı sürdürmektedir. Yalnızca bir felsefenin gerçek olabileceği söylenir ve felsefeler de birbirinden farklı olduğu için tüm diğerlerinin yanılmış olması gerektiği sonucuna varılır. Fakat her biri de aslında tek ve gerçek felsefe olma konusunda kendi inancasını, kanıt ve delilini sunmaktadır. Bu sıradan bir akıl yürütme tarzıdır ve gerçekte ayık düşüncenin görüşü gibi görünen şeydir. Söz konusu sözcüğün -düşünce- ayık doğası hakkında, gündelik deneyime dayanarak, eğer oruç tutuyorsak hemen veya kısa bir süre sonra açlık duyacağımızı anlatabiliriz. Ama ayık düşünce açlığa veya arzuya yol açmama, tersine olduğu gibi olma ve kalma gibi talihli bir güce sahiptir daima. Bundan dolayı, böyle bir sözde ifade edilen düşünce, kendisini ölü anlak olduğu olgusunu açığa vurmaktadır; zira oruç tutup da gene de doyuma ulaşmış kalanlar yalnızca ölülerdir. Oysa ne fiziksel ne de zihinsel yaşam salt kaçınmada doyum bulur; arzu olarak, açlık ve susuzluk aracılığıyla Hakikate doğru, bilginin kendisine doğru baskı yapar. Bu arzuyu doyurmaya zorlar ve bunun gibi bir refleksiyonda yiyip içme ve yeterlilik bulmaya imkân vermez.” s. 37
Reklam
480 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.