Esmer, Gürbüz Çocuk
Esmer, gürbüz çocuğum, güneş nasıl buğdayı
Büyütür ve belini bükerse yosunların
Mutlu kıldı tenini, gözlerini aydınlık
Koydu ağız kıyma gülüşünü suların
...
Sayfa 35 - Bağlam Yayınları / 6
Esmer, Gürbüz Çocuk
Esmer, gürbüz çocuğum, nasıl buğdayı
Büyütür ve belini bükerse yosunların
Mutlu kıldı tenini,gözlerini aydınlık
Koydu ağız kıyına gülüşünü suların
Kara bungun bir güneş dolanır saçlarına
Tıpkı oynarmış gibi dalgalı bir nehirde
Sen habersiz oynarken,o bırakıp çekilir
Koyu gölgeli sular, gözlerinin yerinde
...
Sayfa 31Kitabı okudu
Esmer Gürbüz Çocuk
Sevdim mutlu tenini, o yumuşak sesini
Arıyor seni tellim benim yaslı yüreğim
Güneş, su ve gelincik: buğday tarlası gibi
Tatlı, güvençli, koyu alaca kelebeğim.
Ama, bir çocuğun bu tür isteklerini ağırbaşlı insanlar gülünç bulabilirlerdi. Gülünç duruma düşmekten korktuğu için, arzusunu belli etmemeye çalışıyor, ama bunu pek beceremiyordu. Ne mümkün mutluluğunu gizleyebilmesi! Esmer yüzünün gürbüz yanakları kıpkırmızı olmuştu sevinçten. Hele o saf, ışıltılı, esinli çocuk gözleri, ruhunu dolduran çoşku ve gururu, sevincini olduğu gibi çıkarıyordu açığa.
Sayfa 11Kitabı okudu
ESMER GÜRBÜZ ÇOCUK
Esmer, gürbüz çocuğum, güneş nasıl buğdayı
Büyütür ve belini bükerse yosunların
Mutlu kıldı tenini, gözlerini aydınlık
Koydu ağız kıyına gülüşünü suların
Kara bungun bir güneş dolanır saçlarına
Tıpkı oynarmış gibi dalgalı bir nehirde
Sen habersiz oynarken, o bırakıp çekilir
Koyu gölgeli sular, gözlerinin yerinde
Esmer çocuğum beni çekmez hiçbir şey sana
Her şey kopuyor benden, burda öğleye yakın
Sensin gücü buğdayın, dalganın esrikliği
Sensin artık o çılgın dirimi arıların
Sevdim mutlu tenini, o yumuşak sesini
Arıyor seni tellim benim yaslı yüreğim
Güneş, su ve gelincik: buğday tarlası gibi
Tatlı, güvençli, koyu alaca kelebeğim.
Pencere kenarına çektiğim çalışma masamın başına oturmuş, biraz eğilerek amelelerin buğday dövdüğü harmanı seyrediyorum. Zahmet çekiyorlar, fakat güneşin tatlı ışığı onları yıkıyor, içlerine nüfuz ediyor. Dövene koşulmuş iki, gürbüz, ağır sabırlı at, başlarını yem torbası içine sokmuşlar, durmadan dönüyorlar. Çarkları gıcırdatıyor, koşumları
Esmer Gürbüz Çocuk
Sevdim mutlu tenini, o yumuşak sesini
Arıyor seni tellim benim yaslı yüreğim
Güneş, su ve gelincik: buğday tarlası gibi
Tatlı, güvençli, koyu alaca kelebeğim.
I: Hastane
Bayram haftası biter bitmez hastalandım ve askeri hastanemize gönderildim. Hastane, kaleden yarım verst ötede, öbür binalardan ayrı, uzun, tek katlı, sarı boyalı bir yapıydı. Yazları onarılırken dehşetli sarı boya harcanırdı. Hastanenin kocaman avlusunda eklenti binalarla lojmanlar ve diğer hastane pavyonları bulunuyordu. Merkez
ESMER,
GÜRBÜZ
ÇOCUK
Sevdim mutlu tenini, o yumuşak sesini
Arıyor seni tellim benim yaslı yüreğim
Güneş, su ve gelincik: buğday tarlası gibi
Tatlı, güvençli, koyu alaca kelebeğim.
Cem yayıneviKitabı okudu
“Gülünç duruma düşmekten korktuğu için, arzusunu belli etmemeye çalışıyor, ama bunu pek beceremiyordu. Ne mümkün mutluluğunu gizleyebilmesi! Esmer yüzünün gürbüz yanakları kıpkırmızı olmuştu sevinçten, hele o saf, ışıltılı, esinli çocuk gözleri ruhunu dolduran coşku ve gururu, sevincini olduğu gibi çıkarıyordu açığa...”