Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
erkekler gri bol eşofman giyince çok iyi olmuyo mu ya
Türkiye'de Çocuk Olmak
Öncelikle altta yer alan fotoğrafa bir göz atmanızı rica ediyorum. Ne görüyorsunuz? Ben çok şey görüyorum. Zorundalık, ümitsizlik, çaresizlik, boşvermişlik, kaygı, endişe, hüzün, mutsuzluk, acı, yokluk, boşvermişlik ve belki de en dikkat çekeni çocuk olamamak - çocukluğunu yaşayamamayı görüyorum. Bence bu çocuğun gözleri Mona Lisa'dan
Reklam
Echauffement ise aslında sporcuların yaptığı ısınma hareketlerine verilen ad. Isınma hareketlerinden sonra vücudu sıcak tutmak amacıyla giyilen giysilere de eşofman adı veriliyor.  
Öyle bir darbeyle ayrılmıştım ki evden, gidip otogarda uyudum otobüs gelene dek, denk gelen herkese satasiyordum içimden sonra gözlerim yere devirip devam ettim her türlü, Rezil rüsva olmayacaktım bu sefer az eşya almıştım yanıma. Gecenim son otobüsüyle otogara bindim gece yarısı da oradan. Affetmistim tabi ki, yaptığı an pişman olmuştu ya ne yapacaktım aile ne olursa olsun geri döndüğün yerdi, eşyalarımı bilerek eksik almıştım mutlaka geri dönmeliydim. Ona bir ceza veremecektim, aksine ona yaptığım kırmızı karanfili boyayıp masaya bırakmıştım. Ne ona bir mesafe koymak yerine olayı hiç olmamış saydım. Daha sonra sağlıklı bir akılla düşünmeliydim. Haklı haksız yoktu, sınırlar belirsizdi, zaten ondan başka kimim vardı? Tek başıma hiçtim bunu çok iyi biliyordum, bir merhaba diyen olsa ölümüm ve hayatım senin için diyecek kadar arayıştaydim, normal değildi. Kendi ayaklarım üzerinde durmak için tek fırsattı zaten başka türlü de yapamazdım Işte fırsat güçlü olmaya mecburdum. Ama dersler ama insanlar ama o garip samimiyetler, muhabbetler zart zurt. Sinirlerim tepemdeydi, insanların eşofman giymiş rahatlığı beni deli ediyordu..kendimde kayboldum ve ben kaybettim...
Hansı dil və ölkə çox inkişaf edibsə, özündən az inkişaf etmiş ölkənin dilini mütləq öz təsiri altına alır. Bunu biz Çar Rusiyası, SSRİ dövründə görmüşük. Hələ də rus sözlərini gündəlik dilimizdən silib ata bilmirik. Gündəlik danışıq dilimizə fikir versək, istifadə etdiyimiz sözlərin rahat 30-35 faizi rusca olur. Türk dilinə gəldikdə isə, Azərbaycan və türk dilləri qohum, hətta eyni dillərdir. Bunun üçün də türk dilinin Azərbaycan dilinə təsirinin böyük olmasının ilk səbəbi budur. “Trendyol”da özünə idman kostyumu sifariş verən adam bir neçə cəhddən sonra ona avtomatik olaraq “eşofman” deyəcək, çünki o sifariş verərkən heç yerdə “idman kostyumu” sözünə rast gəlmir. Daha ev təmirçiləri də “şpaklyovka” demirlər, “alçı” sözünü işlədirlər, çünki bu sənəti atıq rus masterlərdən yox, türk ustalardan öyrənirlər. Yəni deməyim odur ki, dilin təmiz olmağını, lüğət tərkibini yazarlardan, dilçi alimlərdən çox adi insanlar müəyyən edir. Əgər adamlar “idman kostyumu” demək yerinə “eşofman” sözünü işlətməyi tərcih edirlərsə, sən neyləyə bilərsən, heç nə.
Her afet geride sadece acı bırakmaz. Tecrübe de bırakır kalanlara. Bu depremden o kadar çok şey öğrendim ki... Artık insanlara, "Yatarken gri eşofman giymeyin," diyorum. "Neden?" diye soruyorlar. Eğer cenazenizin parçalanmamasını istiyorsanız renkli eşofman giyip yatın. Çünkü ölünce beton renginde oluyorsunuz.
Sayfa 153
Reklam
Türkiye'nin eşofman sevgisi
Hiçbir giysi bu kadar rahat ve çok amaçlı olmadı. Hiçbir giysi bir milletin genlerine bu kadar iyi uyum sağlamadı . Ve hiçbir giysi beni benden bu kadar almadı .
Sayfa 11
“DUA” MEKANİZMASI -Her şeyden önce bana verilen bu beden ve bu bilinç, bu akıl ve bu muhakeme gücü belli bir gayenin açığa çıkması için kurulmuş bir düzenek. Bu manada bende kurulu bir mekanizma mevcut ve işliyor. … - Otomasyona gelince. En basitinden ele alırsam; yediklerimin hazmı bende otomatik oluşuyor. Midem, bağırsağım, karaciğerim işlevini
"Bana her zaman iyi görünüyorsun. Kapatıcı olsun, olmasın. Süslü elbise, Harvey'in eşofman üstü. Düz saçlı ve bu her neyse. Hiç önemi yok. Sen sensin."
buzdolabındaki yarım elmanın aziz hatırasına hürmetle yan sokaktaki bakkaldan on iki liralık evin şarabı aldım sevdiği kadından haber alamayan her adamın kapı önünde topuklarıyla arkalarına basmaktan ezilmiş bir kundurası ve kadim dostu dizleri çıkmış cebinde tuzlu fıstık unutulmuş don lastiği eprimiş yeşil bir eşofman altı vardır esvabım budur deyip göğü kokladım kömür isini, çamuru sertleşmiş tekerlek izlerini çektim içime
Sayfa 24 - mayıs yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"gerçek şu ki, ahlaktan önce sevgiyi bulmalı insan. yoksa ikisi de yok olup gidiyor." rıfat, albert camus'nün bu sözünü okuduktan sonra gidip sebzeleri susuz pişiren bir tencere, yüksek emiş gücüne sahip bir elektrikli süpürge, güneş lekelerine iyi geldiği söylenen bir krem, penye bir eşofman takımı, bahçe mobilyası seti, ofis sandalyesi, seramik saksı, ankastre sıvı sabunluk, anti-bakteriyel halı, hasır çamaşır sepeti, kanepe kılıfı, servis kasesi, gizli rezistanslı su ısıtıcı, televizyon askı aparatı, katı meyve sıkacağı ve bir süreliğine insan olduğunu, camus'nün dile getirdiği hakikat ile sarsılmış bir rıfat olduğunu unutturacak başka şeyler satın aldı.
Telefonumu bırakıp kahve bardağıma uzandığım sırada spor odasının kapısı açıldı ve Mikhail dışarı çıktı. Çenemin yere çarpmasını önlemek için acayip bir kontrol gerekti. Dün takım elbise giyiyordu ama üzerinde ceket varken bile, onun altında epey iyi kasları olduğunu fark etmiştim. Şimdiyse eşofman altı ve geniş omuzları ile kaslı kollarının üzerinden gerilen uzun kollu bir üst giyiyordu. Adam tam bir dinamoydu.
581 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.