Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
622 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Müzekkin Nüfus, Eşrefoğlu Rumi'nin nefsin mahiyetini ve nefsin hatalarından kurtuluş reçetelerini izah ettiği güzel bilgiler içeren bir eserdir. Eser; genel itibari ile islam'da "hayvanlardan aşağı" olarak işaret edilen "emmare nefs" den kurtulmayı ana hedef haline getirmiştir. Elbette nefs'e dair tüm makamlar, haller, hastalık
Müzekki'n Nüfus
Müzekki'n NüfusEşrefoğlu Rumi · Semerkand Yayınları · 2012634 okunma
622 syf.
10/10 puan verdi
Eser; İstanbul'un fethinden 5 yıl önce, 1448'de yazılmıştır. Müellifi Eşrefoğlu Rumî hazretleri, gâyet ciddi bir tahsil görmüştür. Eserinde sade ve akıcı bir dil kullanmıştır. Ayrıca konularla alakalı, Kur'an'ı Kerim'den çeşitli âyetler ve Peygamber Efendimizin hadis-i şeriflerine yer vermiştir. Hatta çeşitli menkîbeler, hikâyeler ve duygu ve
Müzekki'n Nüfus
Müzekki'n NüfusEşrefoğlu Rumi · Semerkand Yayınları · 2012634 okunma
Reklam
Bahr-ı Ummân Kuşuyum
•{ }• ¶¶ Bahr-ı ummân kuşuyum yerim mekânım ondadır Bunda adım süregeldim dü cihânım ondadır Mevc urup ol bahr-i ummân bunda bıraktı beni Dürr-i bî-hemtâ benim mâ'den-i kânım ondadır Çağa çaylak baş açık yalın ayak geldim garîp Tâc u tahtım mâl u mülküm hânümânım ondadır Bunda tuzağa tutuldum bende düştüm nâgehân Bülbülüm zârîliğim ol gülistânım ondadır Bunda geldim Eşrefoğlu Rûmî dediler bana Dahî bundan özge benim âd u sânım ondadır¶¶ •{ }•
Sayfa 52 - Ketebe Yay. 31, 1.baskı, 2018.Kitabı okudu
Ben derdimden inler idim derdim bana dermân imiş Bî-derd olan kimselerin den adı müselmân imiş Bî-derd olan insân değil hiç 'ameli olmaz kabul Derdsiz kişi bu âlemde bir yularsız hayvân imiş .. Derdlilerin âh u sûzu hoş cûşa getirdi bizi Derdsizlerin sovuk sözü katı zemherîden imiş .. Derdsizleri görür gözüm yanar içim göyner özüm Kim ol bîçâre gözsüzün kılavuzu şeytân imiş Maksud bu 'ilm ü 'amelden bu derd ü âh u sûz imiş Çün derd ü âh u sûzun yok bu ad sana bühtân imiş Gel dost derdine düş yürü bî-derd olandan giñ yürü Bî-derd olanların yeri cehennemde katrân imiş
Sayfa 77
Gıybet
Enes bin Malika Peygamber Efendimizden rivayet eder: "Mirac gecesi, yüz ve göğüslerini bakırdan tırnaklarla tırmalayan bir kavme rastgeldim. Cebrail'e, 'Bunlar kimlerdir?' diye sordum. Bunlar dünyada gıybet etmek suretiyle insanların etlerini yiyenlerdir' diye cevap verdi Cebrail." Yine rivayet edilmiştir. Zeyd b. Sabit (r.a), Ashab-ı Suffe ile Allah Resûlü'nün (sav) hane-i saadeti mescidinde oturup sohbet ederlerken dışarıdan Peygamber Efendimize et getirilir. Ashabu Suffe, "Ya Zeyd! Resûlullah'a git, çoktan yemek yemediğimizi haber ver, bizim için et iste." der. Zeyd Resûlullah'a giderken bunlar aralarında, "Zeyd şimdi gelir, öğrendiği hadis-i şerifleri anlatmaya devam eder." şeklinde konuşurlar. Zeyd, Ashab-ı Suffe'nin arzusunu arz ettiğinde, Hz. Peygamber, "Onlar şimdi et yediler." buyurur. Zeyd dönüp bunu arkadaşlarına haber verir. Ashab-ı Suffe, “Bunda bir hikmet var, zira et yemeyeli çok oldu. Gidelim bunun hikmetini sorup öğrenelim." diyerek Efendimizin huzuruna varırlar. "Ya Resûlallah!" derler, "Et yemeyeli uzun bir zaman oldu. Halbuki siz, 'Onlar şimdi et yediler.' buyurmuşsunuz. Bunun hikmeti nedir?" Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, "Siz demin kardeşiniz Zeyd'in etini yediniz ve etleri daha dişlerinizin arasındadır. Tükürdüğünüzde bu etleri görürsünüz." buyurur. Zeyd ile ilgili konuşan Ashab-ı Suffe tükürdüklerinde, tükürüklerinin kızıl bir kan şeklinde olduğunu görürler. Hemen tevbe edip Zeyd'den helallik dilerler.”
Sayfa 300Kitabı okudu
Şöyle bil ki Âdem'den(a.s) bugüne kadar eksiğiyle fazlasıyla 124.000 peygamber, bundan önce yaşamış evliya hepsi bu yolu yürüdüler. Fakat hiçbiri şeyhsiz ve mürşidsiz yürümedi.
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"Cihanı hiçe saymanın adıdır aşk."
》"Herkes Hacer olmuş yürüyordu. Hacer'e benzemeye çalışıyordu. Hacer gibi yürümeden ne umre yapılabiliyordu, ne de hacı olunuyordu. Şaşırdım... O nasıl bir kadındı ki, ona şeklen benzemeden kullukta yol alınmıyordu. İslamın beş esasından birinin içine nasıl da oturmuştu." 》Hz. İbrahim'in eşi, Hz. İsmail'in annesi
Aşk-ı Sükun
Aşk-ı SükunNuriye Çeleğen · Nesil Yayınları · 20121,972 okunma
Mu'az bin Cebel (r.a) Naklediyor;
Resûl-ü Ekrem (s.a.s) Efendimiz'den işittim, buyuruyorlardı ki; "Riyanın pek azı dahi şirktir."
Sayfa 382Kitabı okudu
Kalbin dört mertebesi vardır: Sade, kalb-i sanavberî, Fuad ve lüb... "La ilahe illallah" kelime-i tevhidi kalpte görünen berrak saf nuru gözetir. Bu zikir öyle yapılmalı ki bir olan makama(makam-ı tevhid) ulaşsın. Bu makamın ismi " lüb"dür. Hak Teâlâ, "Akıl sahipleri için ibret vardır." buyurur. Zikir buraya ulaşmalı ki burası da zikre başlasın. Kelime-i tevhid " lüb"den çıkıp " fuad"a "kalb"e ve "sadr"a ulaşır, oradan lisana gelir. Lisana gelir ve çıktığı yere, başa döner. İşte böyle zikredene "muvahid" hakiki zâkir, denir. Ancak burada âriflerin, "Tevhid olmayınca marifet, marifet olmayınca iman, iman olmayınca da İslam sarih olmaz." sözünü hatırlamak gerekir. Demek ki bu mertebede tevhidi olmayanın marifeti, mağrifeti olmayanın imanı, imanı olmayanın da İslam'ı yoktur.
Sayfa 478Kitabı okudu
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Es Selamu Aleyküm Yine çok ama çok güzel bir eseri daha Sırladım Elhamdülillah Mart ayının ilk biten kitabı olur kendisi Elhamdülillah Aslında üç gün içinde okuduğum bir kitap değil tabiki Recep ayı okumalarıma dahil ettiğim bir eserdi. Mahmut Ulu dan okuduğum ikinci kitap yazarın daha öncede Somuncu Baba kitabını okumuştum hatta kitabı bir kaç
Hacı Bayram-ı Veli - Aşkın Nefesi
Hacı Bayram-ı Veli - Aşkın NefesiMahmut Ulu · Nefes Yayıncılık · 201738 okunma
Reklam
Mesruk (r. a.) der ki: " Allah ﷻ' den korkmak kişide ilim hâsıl eder. İlimle kendini beğenmişliğe kapılmak ise cehalete sürükler."
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.