İlk növbədə onu qeyd etmək istəyirəm ki, kitab bu janrdakı digər kitablardan bir çox tərəfi ilə kəskin fərqlənir. Bunları bir neçə başlıq altında cəmləşdirmək olar.
1.Kitab Hitlerə bir nəfəs qədər yaxın olan insan tərəfindən qələmə alınıb.
2.Kitabda Hitlerin insani keyfiyyətləri dəyişdirilmədən, gizlədilmədən qeyd edilir.
3.Hadisələri anlamağımız
Duygu şüphesiz ki psikolojik bir öğedir ancak aynı ölçüde hatta belki daha fazla oranda kültürel ve sosyal bir öğedir: Birey olma durumunun kültürel tanımlarını duygular yoluyla ortaya koyarız çünkü duygular somut, şu ana ait ama her zaman kültürel ve sosyal olarak tanımlanmış ilişkileri de ifade edilirler. Dolayısıyla diyebilirim ki duygular oldukça iç içe geçmiş kültürel anlamlar ve sosyal ilişkilerdir; enerji yüklü ve dolayısıyla düşünüm öncesi, çoğunlukla yarı bilinçli olmak gibi özellikleri veren de bu tamamen iç içe geçmişliktir. Duygular, davranışın derin bir şekilde içselleştirilmiş ve düşünümsel olmayan yönleridir, ne var ki bunun nedeni içlerinde yeterince kültür ve toplum bulunmaması değil, aksine fazlasıyla bulunmasıdır.
İşte bu nedenle sosyal davranışı "içerden" anlamak isteyen yorumbilgisel sosyoloji, davranışın duygusal renklenmesine ve bunun itici gücünün aslında ne olduğuna dikkat yöneltmeden yeterince başarılı olamaz.
Twisted serinin ikinci kitabıyla karşınızdayım :)
Açıkçası serinin en sevilen kitabı olduğunu söylesem yanlış olmaz. Ama ben o kadar da yükselmedim, ilk kitabı gerçekten çok beğenerek okudum. serinin en kötü kitabı olarak görünmesine rağmen orda aldığım tadı ikinci kitapta tam olarak alamadım.
Kitap iki bölümden oluşuyor birinci kısım
Kehribar Mabet
Ahenk serisini duyanlar ve okuyanlar var mı ? Bu eserimiz bu serinin üçüncü eseri . Seri kitapları aslında çok seven bir okur olarak ben bu seriden bahsetmek istiyorum sizlere . İçinde yok yok melezler , cadılar valla yok yok her türü bulabiliriz eserde
Ana karakterimiz Claire hah onun sorumlulukları o kadar fazla ki. O kada türün başında olmak ve sorumluluğunu almak cidden büyük şeyler . Ama işin aslına bakarsak Claire un neden seçildiği aslında neden seçilmiş olan oydu sebebi neydi ? Bir de işin içine Eva dahil oldu olanlar oldu valla neler neler . Yani her durumda karakterler konuların gidişatı ilerledikçe bende kitabın içerisine çekiliyorum bazen bazı karakterlere sinir olmuyor değilim ama bu da tuzu biberi sanki film edasında izliyor gibiydim kitabı . Kitap öyle bitti ki devamı sabırsızlıkla beklenecek bir seri aslında öyle diyeyim okumayanlar çok şey kaybeder .
Beyaz renkli, iki kuleli kiliseyi, okuduğu kitaptan hatırlıyordu, Chopin'in kalbi burada, mermer bir parçanın altında gömülüydü. Bedeni Paris'teydi ama kalbinin ana vatanında olmasını istemişti. Mara bir süre etrafı çiçeklerle donatılmış beyaz mermerin önünde durdu, Polonyalı ismi taşıyan Fryderyk Franciszek Chopin'in büstüne baktı.
Chopin'in kalbini, soğuk mermerin altında bırakıp otele döndü ve büyük yatağın üstüne çöktü. Mara, Chopin'in Yahudi düşmanlığını bir yıl sonra okuduğu bir makaleden öğrenecekti.
Makale yazarı, "Wagner'den daha az belli etmişti," diye yazmıştı. Bunun insanı rahatlatması mı gerekiyor? diye düşündü Mara. Eskiden beri Chopin'in müziklerini severek dinlemişti..
Seri bitti ve ben fark ettim ki: ben bu kadar ayrıcalıklı grupların hikayelerini okumaktan hoşlanmıyorum. Öncelikle seri ile ilgili problemim genel olarak bu oldu sanırım. Üçüncü kitabı biraz daha ayrı olmakla beraber her karakter çok aşırı, çok fazlaydı. Sanırım seriyi tanımlayacak kelime çok olurdu; herkes çok yakışıklı, çok güzel, çok başarılı,
Klimenko, Hitler’i nasıl aradıklarını ise şöyle anlatıyor: “Doğal olarak, orada bulunanlara Hitler’in nerede bulunduğunu sorduk. Voss buna açık bir cevap vermedi. Onun ifadesine göre kendisi Berlin’i, Hitler’in yaveri ile birlikte terketmişti. Yaver, Hitler’in intihar ettiğini ve naaşının Şanselöri bahçesine gömüldüğünü söylemişti. Bu sorgudan
Çevrimiçi bitince inceleme yazmamıştım ancak zaten iki kitap için de yorumlarım hemen hemen aynı. Baştan sona o kadar çok uyuz olduğum karakterler, hareket ve olaylar vardı ki gözlerimi devirip durmaktan şaşı kalabilirdim. Başrol erkeğin kızımıza sürekli değiştiğini görmek istemiyorum temalı sözlerine rağmen başından beri asla kendisinin de bu gâyede ilerlediğini görememek beni sinir etti. Karakterlerimizin arasında aşkı bile tam olarak hissettirmedi yani bir donukluk vardı alamadım o hazzı. Aral çok dümdüz bir karakterdi bana göre. Serinin cidden sosyal medya gibi kocaman bir sanal dünyanın insanı ne denli korkunç birine dönüştürebileceğini göstermesi iyi işlemişti. Asıl ana mesaj bu olduğu ve başarılı bir şekilde aktarıldığı için yine de okunabileceğini düşünüyorum. Gıcık karakterlere rağmen kötü bir kitap değildi. Bana kalırsa iki kitapta bitmeliydi, sonuna bakacak olursak devamı gelecek ama onu alıp okur muyum emin değilim. (++ eva senin bu yaptığını düşman düşmanına yapmaz lan başından beri herkes gitti lidya kaldı yakıştı mı ya bak yine sinirlendim hasbinallah)
Sonunda beş kitaplık Crossfire serisi bitmiş bulunmakta. Epey uzun soluklu bir macera oldu benim için. Çoğunlukla boş kaldığım vakitlerde açıp bir iki sayfa demeden okudum. Evet serinin erotizm yönü bir gerçek, ama bunun haricinde aslında önemli bir konuya da değinilmişti. Çocukken tecavüze uğrayan iki ana karakterin, büyüdüklerinde oluşturdukları o profili çok net okuyorsunuz. Birinin ailesi ona inanirken diğerinin ailesi çocuğun yalan söylediğini düşünmüştür ve bu bile iki karakterin ne kadar bariz farklı yetişkinler olduğunu gösteriyor bize. Eva ve Gideon ile tanıştığım için memnunum. Kitabın sonunun evli mutlu çocuklu klişesi ile bitmemesine sevindim. Ama kitabın sonunda Eva' nin annesi Monica ile ilgili gerçeklere gerek var mıydı diye düşündüm. Çünkü dört kitap boyunca bir olay yokken hep aynı çerçevede ilerlerken bu kitapta Monica olayı nüksetti. Yazılacaksa da madem keşke diğer kitaplarda da gorseydik bu kitabın son elli sayfasına sıkışması can sıkıcı olmuş sadece. Yine Eva ve Gideon ikilisinin ilişkileri için verdikleri çabayı okumak çok güzeldi. Birbirleri için neleri feda edeceklerini görmek güzeldi. Ve o bir öyle bir böyle olan ilişki sağlam temellere oturmaya başlamıştı bu kitapta. İlgisini çekenler tabi ki okuyabilir ama içeriğinde çok fazla eş cinsel ilişkilerle karşılaşacağınızı söylemek isterim. Ben hiç bu konulardan hoşlanmayan biri olarak uyarı da bulunmak istedim. Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim.