Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
312 syf.
·
Puan vermedi
·
382 günde okudu
Doğan Cüceloğlu okumuşluğum vardır daha önce. Ama bu kitabı yok sevemedım. Hatta yarıda bırakmıştım aradan belki beş ay geçti devam edeyim dedim yok yani neden yaptığımı daha iyi anladım. İte kaka tabiri çok güzel uyar buraya. Tam olarak o şekilde okudum. Hatta bir arkadaşımla konuşurken o da okuduğunu ve beğenmediğini söyledi. Ben de ‘Doğan Cüceloğlu‘na bu kitapla başlasaydım çok kötü ön yargı olurdu ben de’ dedim. Arkadaşım da Doğan Cüceloğlu’ndan okuduğu ilk kitap olduğunu söyledi. “Ama videoları güzel” dedi. Buradan anlıyoruz ki evet güzel bir önyargı olmuş arkadaşımda. Neyse çok uzattım. Yer yer katılmadığım bölümler de olmadı değil. Kısacası bu kitap beni tatmin etmedi. Üzgünüm.
İnsan İnsana
İnsan İnsanaDoğan Cüceloğlu · Kronik Kitap · 20236,8bin okunma
336 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Kitap öncelikle akıcı okunan klasik çooook basit bi polisiye hani kendiniz bile uydurabilirsiniz. Aşırı aşırı basit. Sadece karakterlerin arasındaki aşk aşırı sizi memnun ediyor hep mutlu bi aşk var biraz baskın bi erkek ve onu zorlayan bir kadın. Kitap arkasında yetişkin okur diyor ama bence o ibareyi hak edecek kadar güzel seks ögeleri yoktu. Kitabın sonunda -spoiler- kadının 2 bebeği olup güzelce bi yuva kurup elini eteğini de karı kızdan çekip kendine bağladığı kocasıyla yaşadığı çiftlik hayatını görüyoruz. Evet böylece kitap bitiyor muuuu hayır. Ana karakterimizin 5 kardeş olduğunu ve sanırım serideki tüm kitapların bir kardeş içi olacağını anlamamamız imkansız. Ama eğlenceliydi tam boş vakit öldürmelikti.
İndigo Dağı
İndigo DağıDevney Perry · Ren Kitap · 2023632 okunma
Reklam
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitabın konusu gibi karmaşık bir inceleme
Kitap o kadar farklı ki yani nereye çeksem oraya gelecek gibi ama gelmeyecek gibi de… Kurgusu bir kere diğer fantastik kitaplara hiç benzemiyor. Farklı bir konusu ve konuyu kapsayan değişik kartlar var… Zamanında kralın biri kötü bir anlaşma yapmış ve krallığını sise mahkum etmiş (diğer bir adı ile Ormanın Ruhu). Bu sise bulaşırsanız nanay… ölmüyorsun ama “keşke ölseydim be” diyorsun. Sis size değişik bir güç bahşediyor. Sise bulaşan insanlara “yozlaşmış” deniyor lakin bazıları bunu demek yerine daha kibarca “enfekte” olmuş demeyi de tercih edebiliyor. Sihir var, yok değil fakat insanlar sihirlerini kartlar vesilesiyle gerçekleştiriyor. Siyah At, Kâbus, Ayna, Peygamber vs. (Daha aklıma gelmeyenler de var) gibi kartlar var ve bunların hepsinin sihri de birbirinden çok farklı. Hatta karta üç kere dokununca o kartın sihrini kullanmaya başlıyorsunuz. Evet sanki kıraathanede dayılarla pişti oynuyormuşsunuz gibi de düşünebilirsiniz. Kitabı okurken ilk başlarda hayal kurmakta sıkıntı yaşasam da, sonradan içine fırt diye çekiliverdim. Karakterler harikaydı. Yazar korkularını, heyecanlarını ve mutluluklarını o kadar güzel işlemiş ki okurken size yapmacık gelmiyor. Ben genel olarak çok beğendim ikincisi çıkınca da alır okurum.
Bir Karanlık Pencere
Bir Karanlık PencereRachel Gillig · Olimpos Yayınları · 2023380 okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Aşağı yukarı Uçurum insanları kitabıyla paralellik gösteren araştırma kitabı. Gölgede kalmış bir eser fakat savaşlar geçmiş olmasına rağmen hiçbir şeyin değişmediğini sömürü düzencisi İngiltere ve Avrupalıların gerçek ahlaki düzlemini gözler önüne seriyor. Ben bu eserden bunu mu anladım? Evet.
Wigan İskelesi Yolu
Wigan İskelesi YoluGeorge Orwell · Can Yayınları · 20191,602 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Konuya yaklaşımımız etik olarak aynı olmasa da kendi yaşamından bir parçayı böylesine dürüst ve dertli bir yerden anlatması ve bunu yaparken bizi de çarpıcı şekilde içeri davet etmesi onu çok iyi bir yazar kılıyor. Evet Ernauxcum haklısın, yaşanan her şey yazılmaya değer.
Olay
OlayAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20231,356 okunma
392 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Hayret Doğrusu !
Eğer Pauline ile tanıştıysanız kendinizin taş kalpli olduğunu düşünmeniz kaçınılmaz ! Evet kitabın sonuna aldığım not tam olarak bu oldu. Okurken şaşkınlık ve öfke arasında tepkiler yağdırdım. Her açıdan inanılmazdı. Öncelikle yazarla tanışma kitabım oldu. Yazarın kurgu yeteneği ve akıcı dili gerçekten kitabı okutturuyor. Elinizden bırakmak istemeyeceğinize eminim. Ama karakterler sinirinizi bozabilir, davranışlarına şaşırıp anlam veremeyebilirsiniz. Kitap bana göre adının hakkını veriyor ama sonunu böyle beklemiyordum. Benim için daha farklı bir son ile unutulmaz kitaplar arasına girebilirdi. Yine de iyi ki okumuşum diyorum. Zola okumalarına devam etmek için sabırsızlanıyorum.
Yaşama Sevinci
Yaşama SevinciEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20131,216 okunma
Reklam
224 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
On Kişiydiler
Spoiler.. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Okuması çok keyifli ve akıcıydı hiç sıkılmadım. Hep şimdi kim ölecek diye çevirdim sayfaları ama katilin asla aralarından biri olduğuna inanmadım hep adada birisi daha varmış gibi hissettim. Çok iyi kurdu mükemmel kafa bayıldım. Katili Vera olarak düşündüm bi ara sonra öğrenince en mantıklısı yargıç geldi evet ama ben yinede başka olsun isterdim bu konuda biraz kararsız kaldım. Agatha Chrıstıe okumaya devam….
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132,2bin okunma
·
Puan vermedi
HEKATON… “Kolları her tarafa uzanan ve ”Sen kimsin?” diye sorduğumuzda “Hangimizi soruyorsun? “ diyen, her farklı başından başka sesler gelen bir varlık…Her elin kurcaladığı başka bir yön…Biri yuvalardaki çocuklarımızın başını okşuyor, bir diğeri okullarda değerlerin yeniden yapılması yani terbiyeyi ortadan kaldırmak için eğitim seminerleri veriyor, bir diğeri babaya ve aile otoritesine karşı isyanı teşvik ediyor, bir diğeri “Bakın ben ne erkek ne de kadınım siz de benim gibi olun” diye makaleler yazıyor, bir diğeri “Yaşasın Eşcinsel Hakları” yazılı pankartlar taşıyor, öteki gül gibi kızlarımıza testesteron enjeksiyonu yapıyor, göğüslerini ameliyatla alıyor, oğullarımızın cinsel uzmanı kesiyor…Bir el Hollwood, Netflix ve Disney Channel için senaryolar yazıyor, diğeri rüşveti seven politikacılarının yan cebine bahşişler sıkıştırıyor, bir diğeri kendine uygun yargıç bulduğunda Yasalar çıkarıyor… Evet böyle anonim bir canavarla Tango yapıyor, koyun koyuna yaşıyoruz.Abartmıyorum… Çünkü o ellerdeki parmaklar, artık bizim parmaklarımız yerine geçmiş… Kendi başına buyruk bir şekilde istediği yeri tıklayarak bizi istediği yere götürüyor…” Şiddetle tavsiye ettiğim bir kitaptır kendileri… Yazarın diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum..
Hekaton'la Son Tango
Hekaton'la Son TangoMustafa Merter · Ketebe Yayınları · 202362 okunma
72 syf.
1/10 puan verdi
Evet, 1 yıldız. Abarttığımı düşünmüyorum. Konunun ne olduğu; ne anlatmak, ne eleştirmek istediği anlaşılır olsa da anlatım dili, kurulan cümleler o kadar anlaşılmaz ki... Çoğu zaman "Ne dedi şimdi bu?", "Ne ki bu?", "Bu nasıl bir cümle?" derken kendinizi buluyorsunuz. Bu yazarın kendi üslubundan mı yoksa çevirmenden mi kaynaklanıyor cidden bilmiyorum ama pek çok kısımda ne olduğunu bile anlamadım. Hepi topu 70 sayfalık kitapta dört kez "Acaba bıraksam mı?" duygusu yaşattığı için kocaman bir 1 yıldız.
Uzaktan Kumandalı Kız
Uzaktan Kumandalı KızJames Tiptree Jr. · İthaki Yayınları · 03,274 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Livaneli'nin diğer okuduğum kitaplarına nazaran sıkıcı ondan beklenmeyecek bir kitap açıkçası. Sekiz ayrı hikâye var kitapta Türkiye'de yaşanan 12 Eylül muhtırasını anlatıyor evet vermek istediği mesaj güzel ama hikayeleri öyle etkileyeci değil ne yazık ki.
Arafat’ta Bir Çocuk
Arafat’ta Bir ÇocukZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 20217,9bin okunma
Reklam
84 syf.
·
Puan vermedi
Evet on serilik kitap serisinin tek beğenmediğim kitabı. Öyle bir anlatılmış ki bitsin diye baktım. Uzun uzadıya,üstün körü anlatılmış gibi geldi. Yorgunluk,yorgunluk türleri, sebepleri ve çözümleri üzerinde üstün körü durulmuş. Keyifli okumalar.
Kronik Yorgunluk Sendromu
Kronik Yorgunluk SendromuSerenay Özen · Siyah Beyaz Yayınları · 202080 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
Spoiler vermeden duramayacağım bir incelemedir ona göre okuyunuz. Yazardan okuduğum, bugün elime ulaşan ve az önce bitirdiğim içimde buruk bir his bırakan kitap, neden böyle oldu diye yazarla iç hesaplaşmam bitmeyecek evet duygularım henüz taze. Öncelikle romana pozitif bir önyargıyla başladığımı belirteyim, farklı zamanlarda farklı bookstagram hesaplarında karşıma çıktı ve hep güzel şekilde bahsedilmişti, yazarı hiç okumadığım ve Türk yazarları okumak konusunda eksik hissettiğim için almak istedim. Naçizane yorumum olumsuz bir yere evrilsin istemem kurgu kesinlikle çok güzel farketmeden sürükleniyorsunuz dil güzel kullanılmış ve yazarın zengin bir zihinden de beslendiğini hemen anlıyorsunuz atlamadan geçemeyeceğim dil kullanımında bana biraz Murat Menteş'i de anımsattı hatta -ki kendisini de çok sevdiğimden olabildiğince pozitiftim kitaba karşı. Ama, bir ama olacaktı tabii ki. Böyle güzel bir kurgunun mutsuz bitmesi Adaletin ölmesi çok yersiz geldi. Çok öznel bir yorum dikkate değer de değil belki ama mutsuz son kurgunun okur hafızasında kalıcı olması için kolaya kaçılmış son hissini yaratıyor bende -ki yine bu romanda buna hiç, hiç ihtiyaç yokmuş. Bir miktar üzüldüm yine de hakkını yemek istemiyorum okuyun, okutturun efenim çünkü belki bir yerlerde yamuk serçeparmağınızın önünde fotoğraf çektirmek isteyecek kadar aşık kıvırcık saçlı bir delinin olabileceği mucizesine siz de inanmak istersiniz.
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,7bin okunma
172 syf.
3/10 puan verdi
Eee, ne olacak şimdi ha? Klavyemde pıt pıt yazarken bok püsür anlatım tarzı olan bir kitaba yorum mu yapacağım, ey kardeşlerim? Aşırı dandik diliyle ilk 100 sayfayı okumak ciddi anlamda acı vericiydi. Devamını okurken de keyif aldığımı söyleyemem. Yazarın psikolojik durumu ve bize göstermeye çalıştığı karakter göz önüne alındığında anlatım tarzı tolere edilebilir. Ama okuyucuya bir felsefe aktarılmaya çalışılırken olay metnine düzgün bir son bile yazılmamış. Kitabın sonu ne kitaba uygun ne de ana karaktere. Kitabın felsefesi olan insanın seçim özgürlüğüne gelecek olursam da karakteri okurken bu özgürlüğün bu zihniyetteki insanlarda olması hakkında evet, sancılar çektim. Alex müzik bile dinleyemez hale gelirken kitaba en sevdiğim şarkıları dinlerken devam ettim. Ama yanlıştı. Çünkü insan olmanın olayı bu. Allah iradeyi bize bırakırken bizim bunu yok etmek ne haddimize? Yanlış yapana cezalar vereceğiz. Öyle ki cezalar göze göz, kana kan olacak. Cezalar belki bu dünyada çekilenlerle de kalmayıp ahirete taşacak. Ama ceza asla bir insanın insanlığını elinden almak olmayacak. İnsan iyilik ve kötülük arasında seçim yapma özgürlüğüne her zaman sahip olacak. Böyle insanlar insan mı ki diye de içinizden geçirebilirsiniz. Ama sonrasında sizin insanlığınızı kaybetmeyip karşınızdakinin de insan olduğunu hatırlayarak savaşmaya devam etmeniz gerek. Savaştıklarınız; karşınızdakinin insanlığı değil, seçtiği kötülük olacak. Siz savaştıkça dünya güzelleşecek demiyorum. Çünkü güzelleştirdiğiniz dünya; yaklaşık 70 yıllık misafiri olduğunuz dünya değil, inşallah size vaadedilen sonsuz dünya olacak.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,6bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.