Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çocuk mu, robot mu yetiştirmek istiyorsunuz?
• Çocuğunuz; – Varsın, bir çivi bile çakamasın… ama, dersleri iyi olsun. – Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın… ama, matematiği düzgün olsun. – Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin… ama, notları yüksek olsun. – Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın… ama, fen lisesine gitmiş olsun. – Varsın, ağlayan bir
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
: "Herhangi yeni bir şeyi (bir insan, bir olgu, bir kitap) gerçekten tanımak isteyen kişi, onu mümkün olan bütün sevgisiyle aklında tutmalı; zararlı, itici, sahte bulduğu her şeyi zihninden uzaklaştırmalıdır. Örneğin giriş bölümünü çok uzun tutan bir yazarın, adeta yarış izler gibi, kalbi arzuyla çar­parak hedefine ulaşmasına izin vermelidir. Bu süreçte kişi, onu hareket ettirecek kadar yeni olan şeyin yüreğine girer. Onu ta­nımak işte tam böyle bir şeydir. Eğer kişi bu kadar ileri giderse mantık daha sonra çekinceleri ortaya çıkarır; aşırı değer verme, kritik sarkacın geçici olarak durdurulması, o nesnenin ruhunu dışarı çıkarmak için yem olarak kullanılan bir hiledir."
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
: "He who really wants to get to know something new (be it a person, an event, a book) does well to entertain it with all possible love and to avert his eyes quickly from everything in it he finds inimical, repellent, false, indeed to banish it from mind: so that, for example, he allows the author of a book the longest start and then, like one watching a race, desires with beating heart that he may reach his goal. For with this procedure one penetrates to the heart of the new thing, to the point that actually moves it: and precisely this is what is meant by getting to know it. If one has gone this far, reason can afterwards make its reservations; that over-estimation, that temporary suspension of the critical pendulum, was only an artifice for luring forth the soul of the thing."
Sayfa 246 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
Reklam
176 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Acı çekmek bir tercih meselesidir
Hayatta her birimiz bir şeyleri başarmak için mücadele içindeyiz. Ya buna katlanır devam edersin ya da pes edersin. Yazarın da söylediği gibi 𝐚𝐜𝛊 𝐜̧𝐞𝐤𝐦𝐞𝐤 𝐛𝐢𝐫 𝐭𝐞𝐫𝐜𝐢𝐡 𝐦𝐞𝐬𝐞𝐥𝐞𝐬𝐢𝐝𝐢𝐫. 1980'lerden bu yana egzersiz sloganı olarak kullanılan "ℕ𝕠 𝕡𝕒𝕚𝕟, 𝕟𝕠 𝕘𝕒𝕚𝕟." mottosunu sadece egzersizde değil aynı zamanda hayatta başarıyı yakalamak
Koşmasaydım Yazamazdım
Koşmasaydım YazamazdımHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20182,827 okunma
Bir dahinin ipuçları bıraktığını görmek için dahi olmanıza gerek yok. Bu ipucu örneklerinden biri, seçkin zihin performansı sergileyenlerin, diğer her şeyi bir kenara bırakıp bütün farkı yaratan o bir avuç vidaya odaklanmasıdır. You don't have to be a genius to see that a genius leaves clues. One example of this tip is that elite mental performers put everything else aside and focus on that handful of screws that make all the difference.
Sayfa 85 - Parola Yayınları 8.BaskıKitabı okudu
İngiliz dili, sanki aynı şeyi kastediyorlarmış gibi birbiri ardına kullanılan sözcüklerle doludur. Mesela güzel (nice) ve kind kelimelerini ele alalım. Bu iki kelime genellikle aynı şekilde kullalır, ancak kökleri farklı bir hikâye ortaya koyar. Güzel (nice) kelimesinin kökeni Latince nescius kelimesinden gelir ve "cahil" anlam gelir. Kibar kelimesi (kind) ise Cermen kökenlidir ve kin (akraba) kelimesiyle ilintilidir. Aslında bu kelimenin orijinal anlamı "doğal düzen" ve "doğuştan gelen karakter, biçim veya durum "Birbirleriyle akraba olma duygusu'ndan etkilenerek biçimlendi ve "arkadaşça ve kasten başkalarına iyilik yapma" anlamına gelen bir kelime haline geldi. The English language is full of words that are used interchangeably as if they mean the same thing. For example, let's take the words nice and kind. These two words are often used the same way, but their roots tell a different story. The origin of the word nice comes from the Latin word nescius, meaning "ignorant". The word kind is of Germanic origin and is related to the word kin (relative). In fact, the original meaning of this word was influenced by "natural order" and "innate character, form or condition" and became a word meaning "friendly and deliberate doing good to others".
Sayfa 172 - Parola Yayınları 8.BaskıKitabı okudu
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Mükemmel bir azim ve başarı örneği
1 hafta içinde okuduğum 3. Jack London kitabı oldu Martin Eden. Kitaplarını okudukça okuyasım geliyor; hiç sıkmayan bir dili, sürekli azim ve mücadele içinde hayat hikayeleri yaratmadaki üstün başarısı ve hep ana karakter ve birkaç yan karakter ile birlikte belirli mekanlarda geçen olay örgülerine rağmen hiç tekrara düşmeyen anlatım şölenine
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,3bin okunma
Reklam
Cümle “Oda arkadaşının kamını tekmeledi...” diye başlıyor. Biti­ şi ise şöyle, “ama aslında ışığı açmak istiyordu.” Bir saldın eyleminin biraz inanılması güç de olsa, masum bir hataya dönüştürülmesi, duygularını bastırmanın canlı bir örneğidir. The sentence begins with "He kicked his roommate in the stomach..." He ends: "But he actually wanted to turn on the light." Transforming an act of aggression into an innocent, if somewhat unbelievable, mistake is a vivid example of suppressing one's emotions.
Sayfa 112 - Varlık Yayınları 33. BasımKitabı okudu
بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم Allah is the Light of the heavens and the earth. The example of His light is like a niche within which is a lamp, the lamp is within glass, the glass as if it were a pearly [white] star lit from [the oil of] a blessed olive tree, neither of the east nor of the west, whose oil would almost glow even if untouched by fire. Light upon light. Allah guides to His light whom He wills. And Allah presents examples for the people, and Allah is Knowing of all things. Allah, göklerin, yerin (herşeyin) nuru(nu, aydınlığını veren) dir. O’nun nurunun misali bir hücre içindeki (kuvvetli) bir lamba gibidir. O lamba bir cam içindedir. O cam sanki inciden bir yıldızdır ki güneşin doğduğu yere de, battığı yere de nispeti olmayan mübarek bir ağaçtan, zeytinden yakılır. Onun (zeytinin parlak) yağı, kendisine bir ateş değmese bile neredeyse ışık verir. (Bu da) nur üzerine nurdur (ışığı pırıl pırıl aydınlıktır) Allah dilediği (layık gördüğü) kimseyi .nuruna kavuşturur .Allah insanlar için misaller verir .Allah herşeyi bilendir (Nûr Sûresi 35)
208 syf.
8/10 puan verdi
Considered as children's stories, they are believed to have been written as thinly disguised social and political criticisms. Whatever their origins, the stories and their morals are very familiar to readers of all ages. In many of the tales, animals speak and have human characteristics; a moral is added at the bottom of each of the fables, and many of the sayings and proverbs featured are well known today. For example, “slow and steady wins the race” comes from ‘The Hare and the Tortoise’ and “familiarity breeds contempt” comes from ‘The Fox and the Lion’. Other well known fables include ‘The Wolf in Sheep’s Clothing’, ‘The Goose that Laid the Golden Eggs’ and ‘The Boy Who Cried Wolf’
Aesop's Fables
Aesop's FablesAisopos · Wordsworth · 02,463 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.