Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
G.A.: Anne sevgisinin ulvi ve merhametli tutkusunu bile kabul etmiyorsun öyle mi? Y.A.: Hayır, o da bu yasanın mutlak kölesidir. Anne, çocuğunu giydirmek için kendisi çıplak kalacaktır; çocuğu yiyebilsin diye kendisi aç kalacaktır; o acı çekmesin diye kendisi eziyet çekecek; o yaşayabilsin diye canını verecektir. Bu fedakârlıklarda bulunmaktan canlı bir haz alır. İşte o ödül için yapar bunları o şahsi onay, o ferahlık, o huzur, o rahatlık için. Aynı ödemeyi alabilecek olsa, bunları senin çocuğun için de yapardı.
Bu arada yetki verilecek din hangisi olacak ki zaten? Tesadüf eseri içinde doğup yetiştirildiğimiz din mi? Eğer öyleyse İncil'in hangi kitabının hangi bölümünü dikkate almalıyız: Çünkü bu kitapların hepsi aynı şeyi söylemekten oldukça uzaktır ve içlerinden bazıları herhangi bir mantıklı ölçüte göre iğrençtir. İncil'de yazan her kelimenin doğru olduğunu savunan kaç kişi, zina yapılması (evli olmadan biriyle ilişkiye girmek), şabat sırasında (cumartesileri) odun toplanması veya ebeveynlerinize küstahlık etme suçları için İncil'de ölüm cezası istenildiğini bilecek kadar onu okumuştur? Eğer Tesniye ve Levililer kitaplarını (bütün aydın çağdaş insanların kabul etmedikleri gibi) kabul etmiyorsak, hangi ölçütü kullanarak dinin ahlaki değerlerinin hangilerini kabul edeceğimizi saptayacağız? Veya dün yanın bütün dinleri arasında, ahlaki öğretileri bize uyan bir tane bulana kadar titizlikle seçim mi yapmalıyız? Eğer böyle yapacaksak yine aynı soruyu sormalıyız: Hangi ölçütlere göre seçim yapağız? Ve eğer dini ahlak sistemleri arasından seçim yapmamızı sağlayan bağımsız bir ölçütümüz varsa, aracılık yapan şeyi aradan çıkarıp, din olmadan doğrudan doğruya ahlaki seçimimizi yapmamıza engel olan nedir?
Sayfa 88 - Bölüm 2 - Tanrı Varsayımı, NomaKitabı okuyor
Reklam
KÜRK MANTOLU MADONNA [ ALINTILAR ]
“ Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendilerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz. “ “ İnsanları, kendi cinslerinden biri
İş Bankası Kültür Yayınları, Maria Puder ve RaifKitabı okudu
O özgür kişi ki ölümden daha az düşündüğü hiçbir şey yoktur; aklı ölüme değil yaşama aracılık eder.
Sayfa 16 - Spinoza - etikaKitabı okudu
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
Nedim- Şarap
Meyhane mukassi görünür taşradan amma Bir başka ferah başka letafet var içinde. Meyhane dışardan kasvetli görünür ama, İçinde başka bir ferahlık, başka bir güzellik var.
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Tüm zihinsel işlevler beyni değiştirdiği için tekrarlayan davranış yahut düşünce örüntüleri kendilerine ait veri aktarım yolları oluşturur ve zamanla bu yollar kullanıma bağlı olarak kuvvetlenirler. Aynen ormanlarda insanların sürekli yürüdüğü rotalardaki bitki ve toprak parçalarının ezilerek patikalar oluşturması ve oraya yeni gelen birinin istemsiz olarak o patikalardan yürümeye başlaması gibi. Alışkanlıklarımızı değiştirmekte bu yüzden çok zorlanırız. Alışılageldik tüm davranışlar, beyni özel bir biçimde değiştirerek o davranışların gittikçe daha kolay ve bilinçsiz olarak gerçekleştirilmesini sağlayan sinirsel yollar oluşturur. Böyle bakıldığında aslında beynimiz; zihnimize aracılık eden, onun algı, duygu, düşünce ve eylemlerini beden aracılığıyla hayata geçirmesini sağlayan bir dönüştürücü gibidir. Yani bir nevi anten olarak düşünebilirsiniz. Peki, bu antenin aldığı "yayın" nereden gelmektedir? Yayının kaynağı nedir?
Sayfa 194 - Tuti KitapKitabı okudu
gökte ferahlık vardır.
o kıyısız gökyüzü nasıl sığar küçücük gözlerimize, bir bardak suya, demirli bir pencereye... nasıl gizlenir ağız dil vermez bir geceye? ve nedir ki gizi, daraldığımız her yerde bir genişlik duygusu verir içimize. çözemeyiz, de, bu güdük bilinç, bu sığ yürek, bu ezbere yaşamla.
244 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.