İnsan, etrafında haykıran gerçekleri inceleyip özelliklerine nüfuz ettikten sonra tanır. Ben de öyle yaptım. Önce din, inanç, ibadet kavramlarını herkes gibi yüzeysel bir şekilde bilip, tanıyordum. Fakat nasıl ki bakmak görmek değilse, ben de bildiğimi sanmıştım sadece. Sonra aradaki farkı farkettim. Hayretler içinde kaldım o vakit.
Bilmek, olmak değilmiş meğer. Olmak yaşamakmış.