oğul
Yuhanna, oğul ifadesini özel bir anlamda kullanmaya özen gösterir: Bütün insanlar Tanrı'nın çocuklarıdır, ama oğulları değildir; oğul olan (Tanrı'nın biricik/tek oğlu), yalnızca Îsâ Mesih'tir (Yuhanna, 10/36-38). Yuhanna'ya göre Îsâ, baba Tanrı ile ilişkisi dikkate alındığında, diğer insanlardan yalnızca işlevsellik bakımından değil, ontolojik açıdan da bir farklılık göstermektedir. Bu doğrultuda Îsâ, baba ile kendisinin "bir" olduğunu (Yuhanna, 10/30) vurgulamakta; yahudiler de, "insan olduğu halde kendisinin Tanrı olduğunu ileri sürmesi" (Yuhanna, 10/33) ve "Tanrı'nın kendi babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı'yla 'eşit' hale getirmesi" (Yuhanna, 5/18) sebebiyle onu yargılamaktadır.
Sayfa 79 - İSAM YayınlarıKitabı okudu
. İnsan ve insan arasındaki sadakatsizlik ve sadakatten yakınmak dünyada alışılmadık bir şey değildir ve çoğu zaman durum gülünçle sınırlanır. İlişki bir farklılık ilişkisi değil, ne yazık ki, karşılıklı benzerliğin sadık bir imgesi, iki değişmiş kişi arasındaki ilişkidir. yeni yanlış anlamalar, her biri ayrı ayrı kendini suçlamak ve anlayış bulmak yerine, her biri diğerinin suçlayıcısı olarak birlikteliklerini sürdürüyor. ....
"İki Çağ"
Reklam
Stirner
1. Stirner hayatın çeşitli evrelerini, yalnızca bireyin "kendi kendini keşfedişleri" olarak ele alıyor; üstelik de bu "kendi kendini keşfedişler" daima belirli bir bilinç ilişkisine indirgeniyor. Demek ki burada bireyin yaşamını, bilinçteki farklılık oluşturuyor. Bireyle birlikte gerçekleşen ve farklı bir bilinç meydana getiren fiziksel ve toplumsal değişimler, Stirner'i elbette hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Bu yüzden Stirner'de çocuk, genç ve adam, dünyayı daima hazır halde buluyorlar; tıpkı "kendilerini" sadece "buluyor" olmaları gibi. Genel olarak bir şeyin bulunabilmesini sağlamak içinse kesinlikle hiçbir şey yapılmıyor. Hatta bilinç ilişkisi bile doğru biçimde değil, sadece spekülatif çarpıtılmış haliyle kavranıyor. Bu nedenle de tüm bu figürlerin dünyaya yaklaşımları felsefidir; "çocuk gerçekçi", "genç idealist", adam da bu ikisinin negatif bileşimi; yukarıda aktarılan sonuç önermeden de anlaşılacağı gibi mutlak negatifliktir. Burada "bir insan yaşamının" sırrı ifşa ediliyor. Burada, "Çocuk"un "gerçekçiliğin", "Genç"in "idealizmin" bir kisvesinden başka bir şey olmadığı, Adam'ın da bu felsefi karşıtlığın bir çözümünü bulma girişimi olduğu açığa çıkıyor. Bu çözüm, bu "mutlak negatiflik", şimdiden anlaşıldığı üzere, ancak adamın hem çocuğun hem de gencin illüzyonlarını körü körüne kabul etmesi ve böylelikle şeyler dünyası ile tinin dünyasını alt etmiş olduğuna inanması sayesinde mümkün olabiliyor.
Sayfa 108 - Evrensel
Felsefe-Din ilişkisi
İnanma ve bilme arasında ise apaçık bir farklılık vardır: Bilinen bir şeye inanılmaz, o şey yalnızca bilinir.
Cinsellik
CİNSELLİK DEVRİMCİ BİR ALANDIR Kadın ve erkeğin biyolojik, fiziksel değişimleri sıklıkla paralel gitmez. Bu farklılık, haz, merak ve istek olgusunu da değişken kılar. Bu durumu ilişkimizde unutulmaması gerekenler listesine yazmalıyız. Cinsellik konusunda değişime açık olma alışkanlığı edinmeliyiz. Cinsellik, cinsel yaşam; deneysel, spontane
Sayfa 193 - Doğan KitapKitabı okudu
Yazın türleri, edebiyat tarihinin en dinamik göstergeleridir ve reçeteye gelmez; çünkü her edebi yapıt, ait olduğu türü ile tam bir uyumdan çok, farklılık, yenilik, melezlik ya da başkaldırı ilişkisi sergiler. Türü aşma çabaları ile ait olduğu türün sınırlarını zorlar.
Sayfa 29 - İletişimKitabı okudu
Reklam
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.