Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatih Gökhan VAYVAYLI

Fatih Gökhan VAYVAYLI
@fatihgokhanvayvayli
Din Felsefesi Yüksek Lisans
1995
32 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
“Bir kez daha özetlemek gerekirse farkındalık, irade, korkuya ve yeni deneyimlere tahammül, bunların hepsi kişinin başarması gereken dönüşüm için elzemdir. Belli bir noktada içsel güçlerin enerjisi ve yönü kişinin kimlik duygusunun da değiştiği noktaya evrilir. Sahip olmaya dayalı yaşam tarzında slogan, ben neye sahipsem oyum iken dönüşümden sonra slogan ben ne yapıyorsam oyum. Yapan kişiye yabancılaşmamış eylem anlamında veya sadece ben neysem oyum olur.”
Storytel sesli kitap 5:10:15 (1x) (kitabın sonu)Kitabı okudu
Reklam
“Başkalarının düşüncelerinde değil, tam olarak içinde bulunduğumuz koşullarda yaşadığımız gerçeğini zamanında idrak etmemiz mutluluğumuza katkıda bulunacaktır. Buna göre bizim sağlıkla, mizaçla, yeteneklerle, gelirle, eşimiz, çocuklarımız, dostlarımızla, oturduğumuz yerle vesaire belirlenen gerçek ve kişisel durumumuz, mutluluğumuz açısından başkalarının bizim neyimizi sevdiğinden yüz kat daha önemlidir. Bunun aksini destekleyen kuruntular insanı mutsuz eder.”
Storytel sesli kitap 1:47:00 (1x)Kitabı okudu
"İnsan tüm entelektüel hazlara ancak kendi zekası aracılığıyla yani zekası ölçüsünde ulaşabilir çünkü dünyanın bütün aklının, aklı olmayana faydası olmaz."
Storytel sesli kitap 01:01:20 (1x)Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sesli kitap
“Ellerini hayali bir direksiyonun üzerine koyması istenen kısmi felçli ve anozognozili bir hasta sadece bir elini kaldırabilecek ama iki elinin de direksiyonda olup olmadığı sorulduğunda olumlu yanıt verecektir. Hastaya ellerini çırpmasını söylediğinizde ise yalnızca tek elin oynatacak ‘ellerinizi çırptınız mı’ sorusuna vereceği yanıt da ‘evet’
Storytel sesli kitap 5:02:58 (1x)Kitabı okudu
Sesli kitap
"Toplumsal dışlanma beyin için öyle önemlidir ki acı verir, hem de sözlük anlamıyla."
Storytel sesli kitap 02:54:45Kitabı okudu
Reklam
Sesli kitap
"Gerçek şu ki bilinçli zihin kendisini kontrolü elinde bulundurduğuna ikna etmekte son derece ustalaşmıştır."
Storytel sesli kitap 02:47:12Kitabı okudu
"Artık bütün Aşkınsal Diyalektiğin sonucunu açıkça gözler önüne serebilir ve arı usun salt yanlış anlama ve dikkatsizlik nedeniyle eytişimsel olan idealarının son ereğini sağın olarak belirleyebiliriz. Arı us gerçekte kendinden başka hiçbirşeyle uğraşmaz, ve başka hiçbir işi olamaz, ..." {A 680/B 708}
Sayfa 409Kitabı okudu
"... ileri sürüyorum ki, fiziksel tanrıbilimsel tanıt [ve evrenbilimsel tanıt] bir en yüksek varlığın varoluşunu hiçbir zaman yalnız başına gösteremez; tersine, bu eksikliği gidermek için her zaman kendisine ancak bir giriş olarak hizmet ettiği varlıkbilimsel tanıta geri dönmek zorundadır." {A 624}
Sayfa 386Kitabı okudu
"... karşıtınızın yalnızca us adına konuşmasına izin verin ve onunla yalnızca usun silahları ile dövüşün."
Sayfa 440Kitabı okudu
"(...) felsefenin ilk ve en önemli görevi yanılgının kaynağını kapayarak metafiziği tüm zararlı etkilerinden yoksun bırakmaktır."
Reklam
Horatius'un dediği gibi: Scribendi recte sapare est et principium et fons. [Doğru yazmanın koşulu ve kaynağı bilge olmaktır.]
Sayfa 470Kitabı okudu
"Elveda asil duygular, hümanizm ve yüksek zevkler! Barbarlık geri geliyor ve bunu ne demir yolu ne elektrik telleri ne de uçan balonlar engelleyebiliyor."
Sayfa 444Kitabı okudu
"..., bizim felsefe profesörleri hakikaten felsefe ve gerçeklik aşkıyla eser ortaya koyduklarını ve çalıştıklarını söyledikleri zaman gülünç görünüyorlar."
Sayfa 394Kitabı okudu
''Kültür tabirinin en doğru anlamı, fert şuurunun zamanda ve mekânda insanlık için elde ettiği bilgi ve duygudaki derinlik ve genişliğinde görünür. Kültür, ne sadece bilgi ne de ezberlenip tekrar edilmiş tecrübe formülleridir. Kültür, bütün bu bilgilerin ve tecrübelerin insan ruhunda ve zekâsında hazmedilmiş, benimsenmiş, öz varlığa sinmiş halidir. Garp medeniyetinin hümanizma adıyla eski Yunan medeniyetinden alıp bu güne kadar getirdiği anlayış, buna işaret eder. Bizim kanaatimizce kaynağı ve pınarı eski Yunan'la da tahdit etmeyip daha arkalara ve başka diyarlara gitmek, nerede insan ruhunun kendine göre mana taşıyan bir izi ve eseri varsa onları da içi ne alarak en geniş kavramıyla hümanizmayı bütün insanlığı kucaklayan bir anlayış halinde görmek lazımdır. Klasikler yayınını Milli Eğitim Bakanlığına işte bu anlayışla yaptırdık. Eflatun'un ''Diyaloglar''ı yanında Konfuçyüs'ların, Mevlâna'ların, Sadi'lerin eserleri bu anlayışla ve beraberce Türk şuuruna doğdular.''
Sayfa 145 - humanizma: tanrımerkezcilik yerine insanmerkezcilik anlayışını öneren öğreti.Kitabı okudu
"Bilmek fazilettir. Bu inanışta Konfuçyüs, Buda, Sokrates beraberdirler." —O.Spengler
Bir gün Konfuçyüs T'ai dağı eteklerinde talebeleri ile dolaşıyormuş, bir kadıncağızın feryadını işitmiş. Sordurmuş, niçin böyle ağlayıp sızlanıyor? Aldığı cevap: - Kocamın babasını bir kaplan parçaladı. Kocam ve oğlum da aynı akibete uğradılar. Konfuçyüs: - O halde bu kadar tehlikeli bir yerde neden oturuyorsunuz? Kadın: - Çünkü burada bana zulmeden insan yok. Konfuçyüs yanındakilere dönüp şöyle söylüyor: - Evlatlarım, bunu hiç unutmayın: Zalim bir hükümet bir kaplandan daha korkunçtur.
Reklam
bab-6 ruhun uluhiyeti
''Allah ile birleşen ondan tehâşi edemez. Allah bizzat kendisine fenâlık edemez.''
Sayfa 24 - tehâşi: korkup çekinme, sakınma.Kitabı okudu
Akıl Sağlığı
Önümüzü göremediğimiz, gördüklerimizin de hayır mı şer mi olduğunu seçemediğimiz bugünlerde var olan aklımıza mümkün olduğu kadar mukayyet olmamız lazım. Sağlam ve sağlıklı bir akıl bugün bize her zamankinden fazla lazım. Fakat herkes elbirliği etmiş bizi aklımızdan etmek için uğraşıyor. Ne yapacağız, nasıl yapacağız da aklımıza mukayyet olacağız?
Sayfa 30
Mutezile'den Aforizmalar
İslam Toplumundan Farklılaşanlar İslam'a Örtük Eleştiri Getirenler İslam Coğrafyasında Felsefenin Ayak Sesleri "Mutezile'den Aforizmalar Basra 1- Vasıl B. Ata: Büyük günah işleyen ne mümindir ne kafir, o ikisi arasında bir yerdedir, o fasıktır. 2- Amr B. Ubeyd: (çocuk daha anne karnında iken cennetlik mi cehennemlik mi olduğunun belli
İnsan, ölü saklayan bir hayvandır.
Ataların ölülerine ait bilgeliğin genel anlamda ilk dinlerin çıkış noktası olduğu binlerce kez ve bin farklı tonda söylendi. İnsanı diğer hayvanlardan ayıran en göze çarpan özelliği, onun ölülerini bereketli toprak ananın bakımsızlığına teslim etmeksizin her ne şekilde olursa olsun saklamak istemesidir; insan ölü saklayan bir hayvandır. Peki, onları ne için bu şe kilde saklar? Aciz bilinç kendi kendisinin imhasından kaçar. Bu durumda kendini, dünyadan kopan bir hayvani ruhun karşısında görüp, yine kendinin ondan farklı olduğunu zanneder. Dünyanın kendinden başka bir hayatı arzulamaktadır. Böylelikle dünya, ölüler yeniden ölmeden uçsuz bucaksız bir mezarlığa dönüşme riskiyle karşı karşıya kalacaktır. / Yaşayanlar için dış ortam şartlarının tahrip ettiği kilden kulübeler ve samandan barakalar inşa edilirken, ölüler için tümülüsler yükseltilirdi, taşlar bile odaların inşasından önce mezarlar için kullanıldı. Dayanıklılığıyla yüzyılların üstesinden gelenler yaşayanların değil ölmüşlerin ikamet ettikleri yerler olmuştur.
''Bundan böyle hiçbir problem, tek bir millet çerçevesinde veya dînî, manevî tek bir topluluğun bakış açılarından hareketle çözümlenemez. O yüzden bütün dertlere deva getirdiğini ve kendilerinkilerden başka her türlü yaklaşım ve anlayışı dışladığını iddia edeni milliyetçilikler -bütün milliyetçilikler-, Batı'nın, Doğu'nun veya Avrupa'nın blokları -bütün bloklar-, yobazlıklar -bütün yobazlıklar- mutlaka ve mutlaka mahkûm edilmelidir!''
Sayfa 183 - Timaş YayınlarıKitabı okudu