Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı'da pirincin, Mısır Dimyat'tan geleni makbuldü. "Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olma" tabiri­ ni bilirsiniz. 17. yüzyılda Mısır'dan pirinç gelmeyince, Rumeli Filibe'den getirtildi. Sonra Gönen, Osmancık, Tosya'da da kalite­ li pirinç tarımı gerçekleştirildi. Şimdi sofralarımızdaki pirinçten emin değiliz. Sadece pirinç mi?
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Evveli Şam, ahiri Şam!" lanetini kırmayı düşlemek...
Füruzan'ın (Feruze Çerçi) 11 Şubat'ta aramızdan ayrılmasıyla gündem olması, Türk yazınından son zamanlarda ne kadar kopmuş olduğumu fark ettirdi. Vefatına kadar ki tüm yaşamında oluşturduğu eserler ve o karizmatik duruşuyla birlikte aldığı birçok ödülle de klasikleşen bu önemli yazara da aktüel okuma listemde yer vermeye karar verdim.
Balkan Yolcusu
Balkan YolcusuFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2018104 okunma
Reklam
Savaş sırasında Rusların Tuna'yı aşmaları ve Türklerin asırlardır yaşadıkları toprakları işgal etmeleri üzerine, Rus kumandanı bir genelge yayınlayıp Türklere ve Müslümanlara hayat ve mal teminatı vererek ellerinde bulunan silahları teslim etmelerini istemiş, ancak bu silahlar sonradan Bulgar çetelerine verilmiştir. Bundan sonra Rus askeri ve Bulgar çeteleri müştereken Türklerin yok edilmesine girişmişlerdir. Binlerce çocuk, kadın, ihtiyar öldürülerek malları yağma edilmiş, köyleri ateşe verilmiştir. Camiler, okullar, vakıf binaları yerle bir edilmiştir. Mesela Filibe'de savaştan önce kullanılır durumda olan 17 büyük camiden ancak bir tanesi ayakta kalabilmiştir. Sofya'da bir gecede yüze yakın cami ve mescit havaya uçurulmuştur. Bütün ahali her türlü insanlık dışı kötü muameleye tabi tutulmuştur. Bu suretle asırların ürünü olan Türk-Müslüman medeniyeti yerle bir edilmiştir. Ancak Rus ordularının girmedikleri Şumnu, Razgrad ve Deliorman bölgeleri kısmen bu vahşetten kurtulabilmiştir. Rus ve bilhassa Bulgarların vahşetinden ürken Doğu Rumeli, Trakya ve Makedonya Türk-Müslüman halkı, kurtuluşu İstanbul'a ve Anadolu'ya kaçmakta bulmuştur. Türk halkına karşı gösterilen bu vahşet yabancı devlet temsilcilerinin bile dikkatini çekmiştir. Bu arada İngiltere'nin İstanbul sefiri Henry Layard, bu kıyımda en azından 200.000 ilà 300.000 kadar Müslüman'ın öldürüldüğünü ve bir milyondan fazla insanın yerlerini terk ettiğini defalarca Londra'ya bildirmiştir. Bu hadisenin acı hatıraları yakın zamanlara kadar büyük bir canlılıkla Türk halkının vicdanında yaşamıştır.
Osmanlı Devleti'nin fiilen hâkimiyetinde olan bölgeler ile hükmen idare ettiği yerler arasında esaslı bir ayrım yapılmadığı için Birinci Dünya Harbi neticesinde kaybedilen toprakların büyüklüğü genelde yanlış anlaşılıp yorumlanmıştır. Mesela Anadolu ve Rumeli'nin büyük bir bölümü hep fiilen hükmedilen toprak parçaları olmuştur. Çünkü bu
Sayfa 337Kitabı okudu
1875'den Balkan Harbine.
1875-1876 olaylarının göstermiş olduğu üzere Balkanlar'daki her kriz yayılma eğilimi gösterecekti ve Sultan Filibe darbesinin 'müstakbel sorunlara, istenmeyen neticelere ve büyük bir harbe' gebe olduğu öngörüsünde bulunuyordu. Meselenin askeri boyutu işleri daha büyük çıkmaza sokmuştu, zira, Osmanlı İmparatorluğu üç, hatta Karadağ'ın da dahil olması durumunda, dört farklı cephede savaşmak zorunda kalabilirdi.
Sayfa 206Kitabı okudu
Ca(ğ)nım Filipe..
1885 Eylül'ünün on yedisini on sekizine bağlayan gecesinde Bulgar isyancılar Osmanlı'ya bağlı özerk Doğu Rumeli vilayetinin başkenti Filibe'de bir darbe yaptılar.
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
202 syf.
·
Puan vermedi
Melin #muğla dan iki yıllık bir bölüm okumak için #pazarcık ilçesine gelir.Ersayi bir şekilde kandırıp duygularını ele geçirir. Oysa Melin öyle sanıldığı gibi masum değil tam tersine Ersay'i yara bandı olarak kullanmak ile kalmayıp eski sevgilisini de bu yönde kıskandırmak istiyordu. Ersay sevgilisinin davranışlarından rahatsızlığını en yakın arkadaşı Krisya anlatır.Krisya Ersay'dan hoşlanmasina karşın,duygularını tam dile getirememektetir.Krisya için #aşk a biraz pişmiş olması lazımdı.Aşka pismek sadakatle birleşmektir.Ersay Melin ile arasına mesafe koymaya karar verir. Bu arada arkadaşları ile #Bulgaristan filibe ye bir gezi düzenlerler.Daha geziye çıkmadan gizemler,Sırlar ortaya çıkmış.Kırgınlıklar,acılar, ayrılıklar ile harmanlayan insanların sekiz ile dokuz arasında kalışidir.Farkli iki kültürün ve geleneğin Krisy'a ve Ersay'in yaşadıkları ve çevrelerinde tanik oldukları olaylar ve olgular birçok gizemi barındırmaktadır.Ikisinin bulunduğu noktada Acı Krisya'yi zaman zaman ele geçirse de Ersay ile kaderlerine el kaldırıp teslim olup olmadıklarını,mücadelelerini aşk kadar uzun,qci gibi öz, dillerine söz olan inanmışlıklarina şahit oluyoruz.
Sekiz Dokuz
Sekiz DokuzFatih Mehmet Aydemir · Perseus Yayınevi · 20239 okunma
• Milletlerarası ticaret yolları üzerinde gelişen Osmanlı Devleti, Selçuk Devleti gibi - Batı tarihçilerinin «Göçebe Türk» iddialarının tam tersine –daha başından itibaren büyük şehirlere dayanmıştır. Önce Konya, Kayseri, Sivas mihveri, sonra Tokat, Amasya, Ankara mihveri ve daha sonra Bursa, Edirne, İstanbul, Filibe, Sofya, Üsküp, Selanik canlı bir ticaret hayatının merkezi olmuşlardır. Osmanlı Devleti, başından beri, milletlerarası ticaret yolu üzerinde bulunduğu için, zorunlu olarak merkeziyetçi bir kuruluşa yönelmiştir. Milletlerarası ticaret gibi, büyük şehirlerin iaşesi ve fetihler, merkeziyetçilik yönünde işleyen öteki güçlü faktörler olmuşlardır.
202 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
"Nihayetinde kaybede kaybede öğreniyordu İnsan bir insanın ne kadar tehlikeli ve acımasız olabileceğini. Daha ince eleyip sık dokuyorsun kalbini, bulup bulacağını. Yanına değil yüreğine yakıştırabileceğini zamanla öğreniyordu." Dostluktan aşka  uzanan, evrilen bir macera... Herkesin bir öyküsü vardır. Kimisinin acıklı kimisinin daha acıklı kimisinin ise daha öte acıklı... Gözyaşı ile dökülüp kan ile yazılan! Tarih ondan habersiz olduğumuz kişileri de bize hatırlatıyor. Kahramanmaraş/Pazarcık'tan, Bulgaristan Filibe'ye uzanan bir aşk hikâyesi... Melin, Ersay ve Krisya... Farklı coğrafyaların, farklı kültürlerin, geleneklerin insanlarından soluksuz okuyacağınız bir hikâye. Bazı yaşamlar vardır. Birbirlerine ne kadar uzak olsalar da aslında paylaşılan hemen hemen her duygu birbirinin neredeyse tıpa tıp aynısıdır. Kitabı ilk gördümde ismi dikkatimi çekmişti. Sizin de  dikkatinizi çekti değil mi :-) Ee ne diyorduk :-) Devamı ve çok daha fazlası için ve tabi ki kitabın isminin sırrı kitapta.
Sekiz Dokuz
Sekiz DokuzFatih Mehmet Aydemir · Perseus Yayınevi · 20239 okunma
Merhaba kitapseverler #SEK(İZDOKU(Z)#Aşk#FatihMehmetAydemir#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#alıntı#yenikitaplar "Bir aşk çıkmazı gibi sana açılan tüm sokaklarım, Benim kumralım da kumsalım da sensin! Benim hayat denilen kumarım da yarama umarım da sensin. Umarım umurundayım. Korkarım uçurumdasın. Uçarım da kaçarımda yine sen hep sen daima sensin. Diri diri yokluğun gömülürse üzerime celladım da sensin imdadım da sensin." Kahramanmaraş, Pazarcık 'tan, Bulgaristan,Filibe 'ye kadar uzanan bir aşk hikayesi... Esas oğlan Ersay gönlünü Melin' e kaptırsa da bu ilişki onu çok zorlar ve sonundada Melin' in ayrılma kararıyla yıkılır. Bu acıyı Krisya ile dindirmeye paylaşmaya başlar. Yüksek okuldaki panelde tanışıp,arkadaşlıkları ilerlemişti. Krisya ona aşk gözüyle bakıyor ama bizimki farketmiyordu. Ersay bu yoğun tempodan işten güçten kurtulup ,bir gezi düşünür,düzenler ve arkadaşlarınıda davet eder. Emir ,Alya ,Baki,Ervin,Batu, Aygün,Nihan... Gezi içinde Krisya ' nın memleketi olan Filibe'ye giderler. Değişik kültürler, keşfedilen yerler derken,Ersay' ın yanlış ilişkileri , Krisya ' da farkedilmeyi bekleyen aşık... Ersay' ın nasibi hep nefesi kadar yakınındamıydı? Peki sekiz ,dokuz ' un sırrı neydi ? Yeni yazarlara ,yeni kitaplara şans vermeye değiyor. Bu türü sevenlere güzel bir önerme olsun. Sağlıcakla,kitapla kalın @perseusyayinevi
Aylin Sezersan
Aylin Sezersan
@fatihdemir_
Reklam
202 syf.
·
Puan vermedi
Fatih Aydemir'in kalemiyle buluştuğum bu aşk hikayesi, sadece coğrafi sınırları değil, kültürel farklılıkları da aşarak bizleri etkileyici bir serüvene davet ediyor. Ersay'ın yaşadığı gönül yarası, Melin'in soğuk tavırları ve Krisya'nın içsel çatışmaları, karakterlerin derinlik kazandığı bir kurgu… Pazarcık'tan Filibe'ye uzanan bu aşk hikayesi, dostlukların, fedakarlıkların ve beklenmedik sürprizlerin izini sürerken, bizleri sürükleyici bir atmosfere taşıyor. Her bir karakterin kendi iç hesaplaşmaları ve büyüme süreçleri, hikayenin derinliğini arttırarak duygusal bir zenginlik sunuyor. Ersay'ın sevdikleriyle birlikte giriştiği gezi, sadece fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda duygusal bir serüvene dönüşüyor. Filibe'nin sokaklarından başlayan bu yolculuk, aşkın ve dostluğun çeşitli yüzlerini gözler önüne seriyor. Krisya'nın içten içe hissettiği aşkın, okuyucunun kalbinde de yankı bulmasını sağlıyor. Kitabın ismini oluşturan 'Sek(iz), Doku(z)' ifadesi, hikayenin içinde gizemli bir sır barındırdığına işaret ediyor. Bu sır, okuyucuyu daha da derinleşen bir merak içinde bırakarak, kitabın sonunu heyecanla beklemeye sevk ediyor. Fatih Aydemir'in kaleminden çıkan bu eser, sadece aşk hikayesi değil, aynı zamanda insan ilişkileri, kültürler arası etkileşim ve kişisel gelişim üzerine düşündüren bir yolculuk. Okurken farklı duygulara kapılmanızı sağlayacak bu kitap, sizi kendi içsel keşiflere yönlendirecek bir başyapıt.
Sekiz Dokuz
Sekiz DokuzFatih Mehmet Aydemir · Perseus Yayınevi · 20239 okunma
"Filibe'ye girmeden İbrahim Paşa'ya ait, büyük ve çok güzel duvarlarla örtülü, dört köşeli bir at ahırı gördük. Bu ahırda sekiz yüz cins at vardı."
Balkanlar
Filibe, kalbimdeki islam şehirleri listesinin en üst sıralarına yerleşmişti bile. Saraybosna, safranbolu ve Bursa’nın kıvamlı bir karışımı;öyle aşina, öyle güzel…
205 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.