Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın
E,insan merak ediyordu tabi... Memleketin altı üstüne gelmişken,yargı,emniyet,ordu allak bullakken,cumhurbaşkanı Abdullah Gül ne iş yapıyordu? * Bu sorunun cevabını first lady verdi. "Egzersiz yapıyoruz. Yüzüyoruz. Hem bedenen,hem ruhen zinde kalıyoruz" dedi!
Böyle Cumhurbaşkanına Böyle First Lady
Tayyip'in siyaseti için bukalemun gibi her ortama uyum sağ­layabilen dersek yanlış olmaz. Bir gün önce kavga ettiğiyle birden can ciğer olan, "kardeşim" dediğini bir gün sonra satan, yarının nasıl olacağını kestiremeyeceğiniz çok planlı bir siyaset. İşte böy­le siyasi bir dehanın yanına da ancak böyle bir First Lady yakışır:
Reklam
Adı Fa tma Zehra Latife Uşşaki. .. 1960 Mayıs'ında aldığı pasaportunda mesleği , "ev kadını" olarak belirtiliyor Doğum yeri İzmir . .. İkametgahı İstanbul. .. 1899 doğumlu ... Buğday tenli, el a gözlü, kır saçlı ... O, Türkiye'nin ilk first lady'si ... " Atatürk'ün eski karıs ı" ... Mustafa Kemal P aşa ve Latife Hanım 1922'de tanıştı; iki buçuk yıl evli kaldılar . Bu ev lilikten geriye pek çok tevatür , dediko­du, sö ylenti kaldı.
Sayfa 78 - Can yayınları 2015Kitabı okudu
Reis-i cumhur eşi, first lady olduğu zaman, sorumlulukları olmayan ve yetkileri sınırlı bir devletlinin eşi gibi davranamazdı. Mesela birilerinin hanımları ile çatışırsa, konu derhâl başka alana da sıçrar, birdenbire o büyük mareşale, kurucu cumhurbaşkanına mevkiine göre hitap edemeyen veyahut hakkında kinayeli konuştuğu adamlar düşman olmaya başlardı. Maalesef Latife Hanım öyle görülüyor ki Türkiye şartlarında bir kurucu cumhurbaşkanının ve bir mareşalin eşi olmayı bilemedi. Evlilik bu nedenle bitti, daha doğrusu tek taraflı bitirildi.
Latife Hanım'la Gazi'nin kısa süren evliliği çok yazılıyor. Abartılı yorumlara başvurulursa, Latife Hanım “Türk kadınlığını temsil eden ve Türkiye'yi muazzam bir değişime götüren bir büyük portre” olarak çiziliyor. 19. asırdan beri önemli kadın aydınlar vardır. “Latife Hanım'ın o gruptaki yapıcı rolü nedir?” sorusuna cevap veren bir eser bulunup okunamadı. İzmir'in kurtuluşundan itibaren İsviçre'de okumuş olan Latife Hanım, Gazi Paşa ile temasa geldi. Yabancı dil bilgisi (üç dili okuma ve yazmayı biliyordu) ve Avrupa'yı izlemesi Başkumandanı etkilemiş, model devlet reisi eşi böyle olmalıdır diye düşündürmüştü. Latife Hanım'ın bir Türkiye reis-i cumhurunun eşi olmanın ne olduğunu pek de iyi anlamadığı açıktır. İkincisi, Türkiye'de bir mareşalin ne olduğunu da bilmiyordu. Böyle lider bir kumandanın eşinin vagonun penceresinden sarkıp ona, “Kemal” diye seslenmesi aslında 1920'lerde hiçbir yerin protokolüne uymazdı. Rıza Nur'un hatıratını okuyanlar bilir ki Rıza Nur'un eşi eski rejime mensub paşalardan birinin kızıydı ve psikolojik sorunları vardı. Latife Hanım İstanbul'da onunla ahbaplık ediyordu. Oysa bu mevkide biri (yani first lady) muhalefetten birileri ile temas etmemeliydi.
GDO'cular GDO'lu ürünlerden yer mi? İki yıl önce, Tarım Bakanlığı'nın bir enstitüsünde çalışan bir dostumla Konya-Afyon yolundaki bir dinlenme tesisinde karşılaştık. Bana Akşehir'den geldiğini, İngiltere Kraliçesi Elizabeth için özel üretilmiş organik kirazları, Ankara Havalimanı'na götürdüğünü söyledi. Adeta şok olmuştum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin aracıyla, Türkiye'nin bir memuru işini gücünü bırakmış, yüzüne merdiven dayamış İngiltere kraliçesine organik kiraz götürüyordu. Ve bu ülke hala, GDO'nun varlığı, yokluğu ve zararını tartışıyor. Acaba bu ülke, küresel güçlerin katkılı ve genetiği bozuk gıdalara 'aşağı sınıf' muamelesi yaptığının, bu ucube gıdaları 'diğer insanlar için üretilen değersiz yiyecekler' olarak tanımladığının farkında mı? GDO'lu ürünlerin riskinden kendini, ailesini ve çalışanlarını korumak isteyen ABD Başkanı Barack Obama da, Beyaz Saray'ın bahçesinde organik tarım yapıyor! Beyaz Saray'ın bahçesine sebze ekerek bir ilki gerçekleştiren fırst lady Michele Obama -tüm sebze çeşitlerinden ektiği, çalışmalara da bizzat katıldığı söyleniyor-, İngiltere Kraliçesi Elizabeth'e ilham kaynağı olur. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana sebze ekilmeyen Buckingham Sarayı'nın bahçesine Kraliçe Elizabeth'in talimatıyla, sebze çeşitleri ekilmeye başlanır. Bahçenin en özel bölümüne ekilen sebzeler arasında karalahana, patates, domates, soğan, marul gibi çeşitler var. Kraliçe'nin sebzelerinden tüm saray personeli faydalanacak.
Reklam
Latife Hanım mutlu doğumuna, mutlu yetişme koşullarına, mutlu aile yaşamına bir de mutlu evlilik eklemiştir. Hem de dünyanın en seçme insanlarından birini kendine koca edinmiştir. Bununla övünür. Her Havva kızı gibi övünmek onun da zaafıdır. Kimseye nasip olmayanı, biraz da kendi zekasının sayesinde elde etmiştir. 'First Lady' rolünü ciddiye alır. Modern Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na layık bir zevk ve seviyeyi köşkte yerleştirmeye çalışır. Yanı başında gezdirilecek, ele güne karşı övünçle çıkartılacak aydın bir Türk kadınıdır. Mustafa Kemal Paşa her gezisinde Latife Hanım'ı yanına almakta, Batılı bir erkek gibi ona büyük saygı göstermektedir. Paşa da mutludur. Kendi 42, eşi 25 yaşındadır Kendi başka bir ortamdan, eşi bambaşka bir ortamdan gelmektedir ama sevgi bütün bu ayrılıkları yok etmiştir.
Mustafa Kemal'i yüzbaşı iken de Mustafa Kemal yapan bu nitelikleri Latife Hanım gibi zeki, hassas, aydın bir kadın elbet değerlendirmesini bilirdi de, acaba evlenmeye kalkar mı idi? Orası biraz şüpheli. Benim duyduklarımdan, okuduklarımdan edindiğim izlenim şudur ki, Latife Hanım'ın milli kahramana hayranlığı kadar, bir 'First Lady' olma ihtirası da bu dirençte rol oynamış olsa gerektir.
Narın çıtırtıları sonraki yıllarda da devam etti elbette. Sokaklar, caddeler, ağızlar ve gönüller yavaş yavaş benim bilmediğim kelimelerle doldu. Bende en küçük hatırası bile olmayan, derinliğini göremediğim kelimelerle. Radyo sunucusu discjokey, tanıtım demo, gösteri adamı showman, sunucu spiker, hanımağa first lady, çiçek flower, dükkan store, muhafiz bodyguard, işhanı plaza, sevimli sempatik, vurguncu spekülatör, eşkiya mafya, çarpıcı haber flaş haber, yıldız star oldu sözgelimi. Daha da vahimi, evet'i ewet, Gülçin'i Gulçhin, Şevket'i Şewket, paşa'yı pasha, Sevgi'yi Sewgi, efendi'yi efendy şeklinde yazan tuhaf ve özentili bir nesil çıktı ortaya.
Benim görevim aydınlığın First Lady'si olmaktan çok karanlığın şampiyonu ol­maktı. Tanrının benim için yaptığı plan buydu.
Sayfa 189Kitabı okudu
108 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.