Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fransa kralına mektup
Ben ki Sultânü's-salâtîn ve burhânü'l-havâkîn tac-bahş-i husrevân-i rûy-i zemîn zillulah fi'l-ardayn, Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Karaman'ın ve Rûm'un ve vilâyet-i Zulkadriyye'nin ve Diyarbekr'in ve Kürdistan'ın ve Azerbaycan'ın ve Şâm'in ve Haleb'in ve Mısır'ın ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve külliyen diyår-i Arab'ın ve Yemen'in ve dahi nice memleketlerin ki aba-yı kiram ve ecdâd-ı izâmim enârallâhu berahinehum kuvvet-i kahireleri ile feth eyledikleri ve cenâb-i celâlet-meabim dahi tig-ı ateş-bår ve şemşir-i zafer-nigârım ile feth eyledüğüm nice diyarın sultani ve padişahı Sultân Bayezid Han oğlu Sultan Selim Hån oğlu Sultan Süleyman Hân'ım.
Sayfa 15 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
360 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Sultan Baybars
İbn Abdüzzâhir 1223 senesinde Kahire'de doğmuştur. Sultan Baybars döneminde Divan el İnşa başkanlığına getirilmiştir. Berke Han'a gönderilen mektup, Baybars'ın oğlunu veliaht ilan etmesi üzerine yazılan taklîd ve Abbasi ailesinin soyundan gelen halife Hâkim'in biat töreninde okuduğu metin gibi bir çok yazı Abdüzzâhir'in
Kâtibinin Gözünden Sultan Baybars
Kâtibinin Gözünden Sultan Baybarsİbn Abdüzzâhir · Yeditepe Yayınevi · 20217 okunma
Reklam
Vahidettin'in, TBMM'nce Hilafete son verilmesi üzerine, 13 Mart 1924'te, Fransa Cumhurbaşkanı Millerand'a yazdığı ibret verici mektup [özet]: "....İsyancı tebamdan teşekkül eden Ankara Meclisi'nin aldığı kararların hükümsüz ve etkisiz kalmaya mahkûm olduğu apaçık ortadadır... Bu karar, yalnızca altı milyon Müslümandan oluşan Türk halkının yetkilerini aşmaktadır. Türk halkı, çoğunluğunun kökeni ve inançları belirsiz, etkili bir azınlığın yönetimi ve güdümü altında bulunmaktadır... Böylesi kararlar, Müslümanlar arasında büyük huzursuzluk ve infial yaratabilecek nitelikte olduğundan... vahim tepkilere yol açabilir. Sadık tebaları arasında sayısız Müslümanların bulunduğu Fransa Cumhuriyetinin en yüksek sorumlu şahsiyeti olan Ekselanslarına, bu açıklamayı yapmayı faydadan uzak bulmadım." [Vahidettin, bu mektubun bir eşini de, İngiltere Kralına göndermiştir. Fransa'yı ve İngiltere'yi, Türkiye aleyhinde harekete geçmeye teşvik ettiği bu şaşırtıcı mektubun sonunda, daha da şaşırtıcı bir şey yapmakta, 'yurt dışında bulunan hanedan üyelerine maddi yardım yapılmasını' da dilemektedir. (Tarih ve Toplum, 16.sayı, s.58-59, ayrıca 55, 56, 57, 58, 59 sayılı dipnotlar; ilgili belge: FranSız Dışişleri Arşivi, 57.cilt, 79-80. yaprak)]
Sayfa 419 - Bilgi Yayınevi, 12.Basım, Ekim 2020Kitabı okudu
Fransa’da dans denilen rezâlet yeni yeni ortaya çıkmaya başladığında bunu duyan Kânûnî, derhal Fransa kralına şu talimatı göndermiştir: “…İşittim ki, memleketinizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak suretiyle halk önünde ahlâk ve hayâya mugâyir davrandıkları süflî bir eğlence îcâd edilmiş! Bu rezâletin, hemhudud olmamız dolayısıyla memleketime sirâyeti ihtimâli vardır. Bu itibarla nâme-i hümâyûnum elinize ulaşır ulaşmaz derhâl bu rezâlete son verile! Aksi hâlde bizzat gelip o rezâleti kaldırmaya elbette muktedirim.” Tarihçi Hammer, bu mektup üzerine Fransa’da dansın tam yüz yıl yasaklandığını kaydetmektedir.⁶⁶
118 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Yazıldığı dönemde oldukça eleştirilmiş, idamın kaldırılacağı düşüncesinin insanlara empoze edildiği savunulmuş olan bu eser beni oldukça etkiledi. Döneminde bu kadar fazla eleştirilmiş olmasının da en büyük nedeni bence herkesi etkilemiş olması. İdam edileceği kararı alındıktan sonra hücresinde geçen günlerinden bahseden kişi, sadece bir mahkum değil aynı zamanda bir çocuk, bir eş ve nihayet bir baba. Ancak Kızı, babasını hüküm giydiği günden beri görmüyor ve onun ölümünü çoktan kabullenmiş. İdam mahkumu ise bu bilgiyi ölüme giden o son saate öğrenince artık hayatta kalmasının bir nedeni olmadığı kararına varıyor. Ancak bu an gelene kadar Fransa Kralına mektup yazmayı düşünmekten, Rahip ile konuşmaktan geri kalmıyor. İdam saati geldiğinde ise aslında hiçte hazır olmadığı, pişman olduğunu tekrar tekrar dile getirmesine rağmen giyotin ile karşılaşmaktan başka çaresi kalmamıştı. Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,1bin okunma
Papa, Fransa kralına, Türklere karşı Macarlara askerce yardım etmesi için mektup yazdı. Haçlılar yanına vaizler verilmesi için emirler çıkardı ( 1394). Macar kralı Sigismund da aynı tarihlerde Türklere karşı sefer hazırlıklarına girişmişti.
Sayfa 19 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İbrahim Paşa nihayet müzakerenin konusu olan hususa, yani Şarlken'in mektubuna sözü getirdi ve yaklaşık olarak şöyle dedi: "Bu mektup ihtiyatlı ve itidalli bir hükümdar mektubu değildir. Burada kendisine ait olmayan birçok unvanları da saymaya kalkışıyor. Nasıl oluyor da kendisine Kudüs kralı demeye cüret ediyor. Buranın sahibinin büyük padişah olduğunu bilmiyor mu? Sonra, kendi kardeşi Ferdinand ile büyük padişahı bir tutmaya kalkışması da yanlıştır. Benim efendimin toprak ve insanca Ferdinand'dan daha kuvvetli sancak beyleri vardır. Fransa kralı bize gönderdiği ve sadece Fransa kralı diye imzaladığı mektupla gerçekten bir krala yakışır şekilde hareket etmiştir. Bunun içindir ki; padişahımız da ona verdiği cevapta büyük unvanlarını yazmadı. Gene bunun içindir ki, Barbaros Fransa kralına, büyük padişaha itaat eder gibi itaat etmek için emir aldı. Eğer Şarlken bizimle barış yaparsa yalnız o vakit imparator olacaktır. Çünkü Fransa, İngiltere krallarına, papaya, Protestanlara biz onu o nitelikte tanıttıracağız." (...)
Sayfa 510 - İlgi Kültür Sanat Yayıncılık, 2. Baskı "Avusturya ile Osmanlı Devleti Arasında İlk Andlaşma"Kitabı okudu
248 syf.
8/10 puan verdi
Henüz 9 yaşındayken anne ve babasını bir savaşta kaybeden Ornio’nun Tanrıya ve Büyük Kartal’a(Fatih Sultan Mehmet) karşı giriştiği mücadeleyi, Yavuz Sultan Selim’e anlatmasıyla başlar kitap. Ornio’nun misyonu olan “delinecek bir gemi, tamir edilecek bir duvar ve öldürecek bir çocuk var “sözünün neredeyse her sayfada tekrarlandığı kitap, Ornio’nun
İtiraf
İtirafİskender Pala · Kapı Yayınları · 20196,9bin okunma
Fransa’da dans denilen rezâlet yeni yeni ortaya çıkmaya başladığında bunu duyan Kânûnî, derhal Fransa kralına şu talimatı göndermiştir: “…İşittim ki, memleketinizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak suretiyle halk önünde ahlâk ve hayâya mugâyir davrandıkları süflî bir eğlence îcâd edilmiş! Bu rezâletin, hem-hudud olmamız dolayısıyla memleketime sirâyeti ihtimâli vardır. Bu itibarla nâme-i hümâyûnum elinize ulaşır ulaşmaz derhâl bu rezâlete son verile! Aksi hâlde bizzat gelip o rezâleti kaldırmaya elbette muktedirim.” Tarihçi Hammer, bu mektup üzerine Fransa’da dansın tam yüz yıl yasaklandığını kaydetmektedir.
Sayfa 68
Kânûnî devrinde, Fransa'da dans denilen hayâsızlık ve rezâlet yeni yeni ortaya çıkmaya başlamıştı. Bunu duyan Kânûnî, derhâl Fransa kralına şu tâlimatı gönderdi: "...İşittim ki, memleketinizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak sûretiyle halk önünde ahlâk ve hayâya mugâyir davrandıkları süflî bir eğlence icâd edilmiş! Bu rezâlet in, hem-hudûd olmamız sebebiyle memleketime sirâyet etme ihtimâli vardır. Bu itibarla, nâme-i hümâyunum elinize ulaşır ulaşmaz derhâl bu rezâlete son verile! Aksi hâlde bizzat gelip o rezâleti kaldırmaya elbette muktedirim." Tarihçi Hammer, bu mektup üzerine, dansın Fransa'da tam yüz yıl yasaklandığını kaydetmektedir.
Sayfa 541Kitabı okudu
Reklam
Dans
Fransa’da dans denilen rezâlet yeni yeni ortaya çıkmaya başladığında bunu duyan Kânûnî, derhal Fransa kralına şu talimatı göndermiştir: “…. İşittim ki, memleketinizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak suretiyle halk önünde ahlâk ve hayâya mugâyir davrandıkları süflî bir eğlence îcâd edilmiş! Bu rezâletin, hem-hudud olmamız dolayısıyla memleketime sirâyeti ihtimâli vardır. Bu itibarla nâme-i hümâyûnum elinize ulaşır ulaşmaz derhâl bu rezâlete son verile! Aksi hâlde bizzat gelip o rezâleti kaldırmaya elbette muktedirim.” Tarihçi Hammer, bu mektup üzerine Fransa’da dansın tam yüz yıl yasaklandığını kaydetmektedir.
Sayfa 65 - Osman Nûri Topbaş , Âbide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı, A.g.e , s.180Kitabı okudu
• Vahidettin'in, TBMM'nce Hilafete son verilmesi üzerine, 13 Mart 1924'te, Fransa Cumhurbaşkanı Millerand'a yazdığı ibret verici mektup [özet]: "...isyancı tebamdan teşekkül eden Ankara Meclisi'nin aldığı kararların hükümsüz ve etkisiz kalmaya mahkûm olduğu apaçık ortadadır... Bu karar, yalnızca altı milyon Müslümandan oluşan Türk halkının yetkilerini aşmaktadır. Türk halkı, çoğunluğunun kökeni ve inançları belirsiz, etkili bir azınlığın yönetimi ve güdümü altında bulunmaktadır... Böylesi kararlar, Müslümanlar arasında  büyük huzursuzluk ve infial yaratabilecek nitelikte olduğundan. .. vahim tepkile-  re yol açabilir. Sadık tebaları arasında sayısız Müslümanların bulunduğu Fransa Cumhuriyetinin en yüksek sorumlu şahsiyeti olan Ekselanslarına, bu açıklamayı  yapmayı faydadan uzak bulmadım." [Vahidettin, bu mektubun bir eşini de, İngiltere Kralına göndermiştir. Fransa'yı ve İngiltere'yi, Türkiye aleyhinde harekete geçmeye teşvik ettiği bu şaşırtıcı  mektubun sonunda, daha da şaşırtıcı bir şey yapmakta, 'yurt dışında bulunan  hanedan üyelerine maddi yardım yapılmasını'da dilemektedir. (Tarih ve Toplum, 16.sayı. s.58- 59, ayrıca 55, 56, 57, 58, 59 sayılı dipnotlar; ilgili belge: Fransız Dışişleri Arşivi, 57-cilt, 79-80. yaprak)]
Bir Zamanlar Kudretimiz
Dans yeni yeni Fransa'da yayılmaya başlamış, bunu duyan Kanuni "rezalet" diye yerinden fırladığı gibi, Fransa kralına şu mealde (1) bir kesin uyarı göndermiştir: "İşittim ki, memleketimizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak suretiyle halk önünde ahlak ve hayâya mugayir davrandıkları süflî bir eğlence icat edilmiş. Bu rezaletin hudut olmamız dolayısıyla memleketime sirayeti ihtimali vardır. Bu itibarla name- yi hümâyûnum (mektubum) elinize ulaşır ulaşmaz, derhal bu rezalete son verile! Aksi halde bizzat gelip o rezaleti kaldırmaya muktedirim." Tarihçi Hammer, bu mektup üzerine dansın tam yüz yıl yasaklandığını kaydediyor. (1) Kitapta yazım yanlışı olarak "melalde" yazıyor. Doğrusu düzelttiğim gibi "mealde" olacak.
Dans yeni yeni Fransa’da yayılmaya başlamış, bunu duyan Kanuni “rezalet” diye yerinden fırladığı gibi, Fransa kralına şu melalde bir kesin uyarı göndermiştir: “İşittim ki, memleketinizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak suretiyle halk önünde ahlak ve hayâya mugayir davrandıkları süflî bir eğlence icat edilmiş. Bu rezaletin hudut olmamız dolayısıyla memleketime sirayeti ihtimali vardır. Bu itibarla name-yi hümâyûnum (mektubum) elinize ulaşır ulaşmaz, derhal bu rezalete son verile! Aksi halde bizzat gelip o rezaleti kaldırmaya muktedirim.” Tarihçi Hammer, bu mektup üzerine dansın tam yüz yıl yasaklandığını kaydediyor.
Nesil
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.