Yapmayı düşündüğünüz şeyin kısa vadeli sonuçlarını olduğu gibi, uzun vadeli sonuçlarını da düşünmeniz gerekir. Dokuz ay süresince duyacağınız acı, bu gece hissedeceğiniz bir hazzı dengelemeye hizmet edebilir.
Hobbes’un versiyonunda, insanlar özellikle güçlü bir insan ya da bir grup insan seçer ve iktidarlarını o insana ya da gruba tevdi ederler. Bu bir kez gerçekleşti mi, insanlar devlet ya da “büyük bir LEVİATHAN” yaratma yolunda epey ilerlemişler demektir.
Mevzu zihin ve bilinç olduğunda karmaşıklıklar ve belirsizlikler hem bilimde hem de felsefede kendini çokça göstermiş. Bilim adamları zihnin perdelerini araladıkça felsefeciler de kuramlarını sergilemekten geri kalmamışlar...
Zihin felsefesinin temellerine indiğimizde özellikle Descartes, Kant, John Locke, Thomas Reid, Gilbert Ryle ve (daha geçmişe gidersek) tabi Platon, Aristoteles, Aquinas ve Ockhamlı Wiliam gibi daha bir çok isim saymak mümkün...
İçerikte ise:
1-Zihin-beden sorunu (Zihinsel içerik nereye kadar kavramsaldır? Zihinler bedenlerin dışında da varlığını sürdürebilir mi? Descartes’in zihin-beden dualizmi)
2- Edmond Husserl ve Fenomenoloji (Zihinsel şema yoluyla görmek ve algılamak ya da “Temsiliyet”)
3-Merleau Ponty-Fenomenolojik Zihin ve Beden Felsefesi ( Biliş ve kavrayışların bedenleri nasıl yönlendirdiğine dair)
4- Gilbert Ryle ve Mantıkçı Davranışçılık (Kartezyen zihin tanımı)
5-Bilincin Özdeşlik Kuramı
6-Nedensel Zihin Kuramı (David Lewis ve David Armstrong)
7-Bilgisayımsal İşlevselcilik (Hilary Putnam)
8-Jerry Fodor ve Temsilci Zihin Kuramı
9-Normatif Zihin Modeli (Donald Davidson ve Daniel Dennett)
10-Temsilciliğin İzlenmesi =Belirli durumların nasıl olduğu hakkındaki fenomenal bilinç kuramı (William Lycan, Fred Drestke, Michael Tye)
11- Bedensel Biliş Kuramı (Andy Clark ve Antonio Damasio)
12- David Chlamers Zihin ve Bilinç Hakkında
13-Ve son olarak yazarın kuramlara dair bakış açısıyla bitiyor.
NOT: Kitabın üslübu ve sunuşu biraz karmaşık.
Herkese selam, direk konuya giriyorum, kitap çook güzeldi. Rowling'den okuduğum ikinci eserdi. İlk İckabog ile serüvenime başlamıştım. Ancak gerçekten kötü bir kitaptı. Bir çocuk kitabının içinde olmasını istemediğim ve saçma bulduğum konuları barındırıyordu. Ancak uzun bir aradan sonra, artık Harry Potter'a başlamam gerektiğini fark
Kant “akılcı doğanın kendinde bir amaç olarak var olduğunu” iddia eder. Bununla, insanlar da dahil olmak üzere tüm akılcı varlıkların kendinde amaç olduğunu kastediyor görünür. Başka bir deyişle, her insan içsel olarak iyidir. Kant buradan bir insana salt araç olarak davranmanın asla ahlaken doğru olmayacağı sonucunu çıkarır.
Sayfa 178 - Immanuel Kant, A.g.e.[s.46}Kitabı okudu
Merhaba insanlar! Size bir uyarım var! Bu dünyada size sadece iki şey zarar verebilir: Bunlardan birincisi Canavarlar. İkincisi İnsan görünümlü canavarlar. Ama ben birincisinden emin değilim...
Kitabın Rowling eseri olduğu ne kadar da belli. Bir insan bu güzel hikâyeyi neden on yıl tavan arasında saklar ki? Gerçi Harry Potter'dan sonra her yazdığı hikâye insana yavan gelebilir, Rowling de böyle bir psikolojiyle düşünmüş olamaz mı?
Neyse, kısaca kitaptan bahsetmek gerekirse; Kötü kalpli vezirlerin(bizdence düşünürsek;)) bir canavar efsanesi olan İckabog adlı yaratığın ülke halkı üzerindeki psikolojik etkisini kullanıp, bizim korkusuz korkak olan Kral Fred'i kandırarak huzur dolu Kornukopya'yı nasıl dehşete, huzursuzluğa sürüklediğini anlatan Rowling'in bize esas mesajı gerçek canavarların biz insanlar ve hırsları olduğunu söylemeye çalışması diyebiliriz.
Kitap her ne kadar çocuk kitabı olarak geçse de içindeki bazı şiddet durumları küçükleri kolayca etkileyebilir diye düşünüyorum. Ama biz çocuk ruhlular için bir solukta akıp gidiyor. Okumak için kararsız kaldıysanız hiç düşünmeyin derim. Şimdiden iyi okumalar sayın 1000k sakinleri! :)
Not: Kitaba başladığımda isimlere alışmam biraz zaman aldı. Bir süre kahramanlardan Bert'i Mert, Tükrer' Türker diye okumaktan kendimi alamadım. :))
IckabogJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 20211,295 okunma
FRED : namuslu bir adamdır . Gerçi namus sana bir şey ifade etmez ama , namuslu biridir o .
LIZZIE : Evet , sürekli beni sıkıştıran ve eteklerimi sıyırmaya çalışan namuslu bir adam. Namusunu sevsinler!
İnsan, insan olmayı öğrene kadar dünde bugünde ve gelecekte, bu acımasızlık,peşine taktığı haksızlıkla kol kola daima var olacaktı… Fred haklıydı, insanlık, binlerce yıldır en değerlerini feda ederek gelmişti bugünlere.
Alex Michaelides'in gerek konusu, gerek duygusal iniş çıkışları, gerekse temposu yönüyle beğendiğim Yitik Kızlar kitabının incelemesi ile geldim. Öncelikle Sessiz Hasta kitabıyla ilgili küçük
Neresinden başlasam, neyini anlatsam, neresinden baksam bu kitaba bilemiyorum. Kitabın kapağını kapattığımda onu göğsüme koydum ve ranzanın tavanına diktim gözlerimi. Bu nasıl bir hikayeydi böyle. Ülkü! Kimdi bu kız? Yüzü tüm serüven boyunca sayfaların içinden bana bakıyordu sanki ama ben bu yüzü nasıl göremiyordum? Hayali bir karakter miydi şimdi
Buzdağımız Eriyor
İnce resimli fabl bir kitap, ilk bakışta çocuk kitabı gibi görünüyor ama bu buz dağının görünen yüzü.
Buzdağımız Eriyor durmadan değişen dünyamızda başarılı olmak hakkında yazılmış basit bir fabl ve okuması kolay olması nedeniyle küçük, büyük herkesin rahatlıkla okuyabileceği şahane bir kitap.
Fabl, Antartika'da bir penguen kolonisinde yaşanan sıra dışı olayları anlatıyor. Bir grup çok güzel imparator pengueni yıllardır yaptıkları gibi ömür sürmektedirler. Sonra meraklı bir kuş yurtlarını tehdit eden, onu mahvedecek ve hepsinin sonu olabilecek bir problem keşfeder ama sözlerine kulak veren pek çıkmaz.
Öyküdeki karakterler, Fred, Alice, Louis, Buddy, Profesör ve NoNo bizim de tanıdığımız kişilere benziyorlar, hatta kendimize.
Onların bu masalı değişime ve kahramanca davranışa direnmeyi, kolaylıkla yola getirilemeyecekmiş gibi görünen engelleri ve bu engellerle başa çıkabilmenin en zeki taktiklerini anlatıyor.
Bu aslında bugün etrafımızda türlü şekillerde olagelen bir öyküdür. Penguenler onları sınayan, gerçekten çok büyük zorluklarla uğraşmak için ne yapmaları gerektiğini biliyorlar ve bir çoğumuzdan çok daha iyi mücadele edebiliyorlar.
Buzdağımız Eriyor herhangi bir grupta gereken değişimin sekiz adım'da nasıl meydana getireleceğini göstererek, ona öncülük etmiş çalışmalardan ve kitaplardan güç alıyor. Herkesin zevk alarak okuyabileceği bu öykü aynı zamanda gittikçe daha hızlı ilerlemekte olan bir dünyada bize sunulan çok değerli bir rehber.
Fabl olması nedeniyle akılda daha kalıcı olan bu kitabı ailenizin üyelerine tek tek okutun ve sonrasında tartışın.
Keyifli Okumalar...
Kadın..
Maalesef bugünlerde, yaşadığımız ataerkil toplumun içinde sinip kalmış, şiddet görmüş, taciz edilmiş, kendisini aciz bir varlık hissedip intihar etmiş kadınlara rastlıyoruz. Ne acı.. Fakat tarihe damga vuran çok güçlü kadınlar da var feyz alınası. Bu kitapta sadece güçlü kadınlar değil, çıldırmış kadınlar, sadist kadınlar, çok zeki
Selam️ Margaret Atwood “Damızlık Kızın Öyküsü / The Handmaid’s Tale”..
Doksanlı yılların başında ilk Türkçe baskısını “Afa Yayınları”ndan yapan, benim de o dönem görüp, alıp okumaya fırsat bulamadan unuttuğum eser, 2017 yılında @dogan_kitap bünyesinde tekrar basıldı ve bir kez daha okuma listeme eklendi. Fakat bu defa unutmam imkânsızdı Zira bu