Freud, öznenin “merkezsiz” olduğunu göstermiş­ti; çünkü bilinçli yaşamının altında yatan ve onu biçimlendi­ren şey, erişmesi engellenen bilinçdışındaki oluşumun kaydı­dır. Descartes’ın cogito ergo sum’mı (“Düşünüyorum, öyleyse varım”) tersine çevirerek Lacan şöyle dedi: “Olmadığım yeri dü­şünüyorum, öyleyse düşünmediğim yerdeyim.”
Sayfa 403 - İletişim Yayınları.
"Bu alışılmadık bir durum değil. Zira aşktan kimse bir şey anlamaz." "Siz bile mi?" "Özellikle de ben!" "İyi ama o zaman neden insanlar sürekli ve her yerde aşık olurlar?" "Genç adam" dedi Freud. Sonra durdu. "Balıklama atlaması için insanın suyu anlaması gerekmez!"
Sayfa 39 - Jaguar KitapKitabı okudu
Reklam
"Wulff, bir hastalığın öyküsünü anlatırken, dokuz yaşında bir oğlan çocuğun dört yaşındayken köpek fobisine tutulduğunu söyler."Çocuk sokakta koşan bir köpek görür görmez ağlamaya ve 'Cici köpek bana dokunma;uslu duracağım.'diye bağırmaya başlıyordu. Uslu durmakla 'Bir daha mastürbasyon yapmayacağım ' demek istiyordu." Bundan sonra yazar durumu şöyle özetler: " Çocuğun köpek fobisi gerçekte köpek üzerine kaydırılmış baba korkusudur; çünkü uslu duracağım yani mastürbasyon yapmayacağım anlatımı gerçekte kendisine mastürbasyonu yasaklamış olan babasina işaret ediyordu." Yazar bundan sonra bazı şeyler ekler: "Bu gibi(at, köpek, kedi, tavuk vb.evcil hayvan) fobiler, kanımca, çocukluktaki uyku terörü kadar sıklıkla görülür ve genellikle çözümlemede kendilerini ana babadan birine karşı olan korkunun hayvanlar üzerine kaydırılmasıyla gösterirler."
Sayfa 155Kitabı okudu
Bu teknik çok işinize yarayacak :)
Evet. Ters psikoloji kuramının kurucusu benim. Ama tamamen rastlantı sonucu! Karım ve ben yatağımızda oturuyorduk. Birden canım su içmek istedi: Ama kendim almaya üşeniyordum. Bayan Helmholîz'dan bana su getirmesini istedim. Ama o da üşengeçti. Getirmeyeceğini söyledi. Kimin getirmesi gerektiği üzerine tartışmaya başladık. En sonunda ben şöyle dedim: 'Hayır, aslında su filan istediğim yok. Su, belki de şu anda benim istediğim dünyadaki en son şey.' Karım yataktan fırlayıp şöyle dedi: 'Demek su istemiyorsun öyle mi?' Kalktı ve bana suyu getirdi. Bu konuyu bir kongre sırasında Freud'la konuşmak istedim; ama jung'la çevreyi gezdiği için bir türlü fırsat bulup konuşamadım"
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
364 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.