Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Üniversiteli delikanli kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç Tribünsüz,minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa göruyordu takımda.. Hoşlandıgını, fena halde hoşlandıgını hissetti. Az sonra
/ Kısa cümleler kuruyordu!. / Haklı bir insanın tavrıyla konuşuyordu!. / Üstesinden gelmek gerek diyor!. / Birkaç sözcük nasıl da sevdirmişti!. / İşte onun yüzünden, / bu kitaplıktayım şimdi!. / Kitaplarını / armağan etmiş: / mektupları, günlüğünün bir bölümü ve çeşit çeşit belgeler de var aralarında!. Hepsini inceleyemedim henüz!. / Bu yazıları bulduğuma o kadar seviniyorum ki!. / Mutluydum!. / Kendi kendime gülümsüyordum!. / Aradığımdan da fazlası var elimde!. Ama bütün bu belgelerde eksik olan sağlamlık, geçerlik!. / Diğer tarihçiler yine de bu türden belgelerle çalışıyorlar!. Nasıl yapıyorlar bunu?. / Aslına bakarsan ne aradığımı ben de bilmiyorum!. Ne arıyorum?. Uzun zamandan beri yazacağım kitaptan çok, kitapta geçen / ilgimi çekti!. / Şimdi, kitap bağladı beni kendine, bu kitabı yazmak için, gittikçe güçlenen bir arzu duyuyorum içimde, yaşlandıkça artan bir arzu mu desek buna?. / Bütün bunlar olmayacak şey değil!. / Yavaş yavaş inanmaya başladım!. Bunlar olaylardan kalkarak varılmış dürüst varsayımlar: Bu varsayımların benden doğduğunu, bilgilerimin basit bir birleşimden başka bir şey olmadığını çok iyi seziyorum!. / Galiba ben yalnız ve yalnız düş gücüne dayalı bir çalışma yapıyorum!. Ne var ki roman kahramanları, benim kahramanlarımdan daha gerçek, daha sevimli sayılır!. /
Sayfa 23
Reklam
Yüksek sesle konuşma olur mu benimle? Fısılda yeter, duyarım ben, bağırma ne olur.. Ve lütfen benim sesimin yüksek perdeden çıkmasına da aldırma. Kalabalık evde büyüdüğüm için birbirimize bağırmadan duyuramazdık sesimizi. O yüzden küçük harflerle konuşmayı bir türlü beceremedim. O zamanlar da farkındaydım aslında, ne kadar çok bağırırsam o kadar
ah! ben bundan sonra bir karı sevmek başkasını sevmek* -burçak’a evet işte sen gülüyorsun ve beni daha geniş bir salona almış oluyorlar gözlerim dönüyor sevdadan, merkezden değil tam beş milyon park oluyorum , mavzerler caba defterime tartışmasız bir kuzu çiziyorum da! şehri ispatlamaktan geliyorum heykeller hala bitmiş bak ben sana ay aldım al ay aldım bak ben sana hem fischer de sebt günü çekilmişti galiba bir defterime kuzu tartışmasız çiziyorum da! sana bir gülü olmamanın biyolojisinden soruyorum de ki : ‘sanmıyorum bu, bir beygirin metale meylettiğini bildirsin’ kalemi kurdelayla dersem babam annemi dövmesin defterime çiziyorum bir kuzu tartışmasız da! rimbaud okumuşuz gibi soluyor şurdaki tank bak hiç sevişmediğimiz için doğruluyor matbaa haydi gel şapkamızı türkiye’ye gömelim defterime bir çiziyorum tartışmasız kuzu da!
"Her zaman, her şey hakkında yalan söylemişti. Gerek olmadığında, hiçbir anlamı olmadığında bile yalan söylemişti. ... Kendisini olduğundan daha iyi, daha güçlü, daha ilginç göstermek için yalanlar söyleyip gerçeklerin de yarısını anlatmıştı. Ben de inanmıştım, hepsine kanmıştım. ... Daha zayıf, kusurlu, süslenmemiş versiyonunu da sever miydik, merak etmiştim. Galiba ben severdim. Hatalarını ve başarısızlıklarını affederdim..."
Sayfa 355Kitabı okudu
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok sevdiğim yazar İlyas Efendiyev`in oğlu Elçin Efendiyev`den masal tadında bir aşk hikayesi " Mahmud ile Meryem". Elçin " Mahmud ile Meryem" i " Aslı ile Kerem" in motifleri esasında yazmış. Mahmud, bir qarip oğlan. Ziyad han`ın 9 yıldan sonra dünyaya gelen tek oğlu. Ondan sonra tahta çıkacak tek varisi. Ama
Mahmud ile Meryem
Mahmud ile MeryemElçin · Everest Yayınları · 2001200 okunma
Reklam
İnsanlar görüp duyduklariyla bir insana önyargılı yaklasmak yerine o kişiyi yakından tanımaya çalışsalar keşke. HAYAL GÜNLÜĞÜ III. Murat Han bir gün telaşlı bir şekilde uyanır. Yüzünde düşünceli bir hava vardır. Vezîr-i Âzam Siyavuş Paşa, padişahın bu halini görünce dayanamayıp sorar: - Hayırdır
Adamın biri doktoruna gider ve "doktor, kardeşim fıttırdı, kendini tavuk sanıyor." der. Doktor da: "getirseydiniz ya, tedavi ederdim." der. Adam da şöyle der: "evet ama doktor, yumurtaları çok işime yarıyor." Galiba ben de insan ilişkilerinde aynı şeyi hissediyorum. akıldışı, mantıksız, hatta saçma olduklarını bilseniz de sürdürmeye çalışıyorsunuz.Çünkü hepimizin yumurtalara ihtiyacı var. Annie Hall filiminden bir replik
"Ben biraz absürd bir kulum galiba. Yani hayatım çoğunuzun anlam veremeyeceği basit ayrıntılarda geçiyor. Bir tür ayrıntı emekçisi olduğum söylenebilir belki. Ayaklarımın yere basmadığı ve ellerimle bulutlara tutunarak hayatımı sürdürebildiğim de.. Ama ne söylenirse söylensin bu beni diğer insanlarla aynı akıllı uslu düzlemde bir araya getirmeyecektir. Fazla şaşırmıyorum buna. Çünkü ben ayakları hiçbir zaman yere basmadığı halde ayakkabıları sürekli delinen biriyim."
Sayfa 6 - Hiçbişey
289 syf.
4/10 puan verdi
Şiddetle tavsiye etmiyorum. Yazarın diğer kitaplarına göre basit kalmış. Her ne kadar cümleler güçlü olsa da kurgu zayıf kalmış. Sürükleyici değil, bırakmamak için sonlarına doğru kendimi zorladım diyebilirim. Bence İsa Yılmaz, siyasi, politik romanlarında daha başarılı. Gene de ben yazarın hayal gücünü seviyorum galiba...
Aşk-ı Ekber
Aşk-ı Ekberİsa Yılmaz · Kent Kitap · 20132 okunma
Reklam
"Özel birtakım eserler vardı, ama ben hiçbir zaman bunları incelemek merakını göstermemiştim. O kitaplarda, belki kaçma hikâyeleri de bulacaktım. Hiç olmazsa bir seferinde çarkın durduğunu, bu karşı durulmaz gidişte şansla rastlantının yalnız bir defa, bir şeyi değiştirebildiklerini öğrenecektim. Bir tek defa! Bir bakıma da bu, bana yetecekti galiba. Geri kalanını da kalbim yapacaktı."
Bizler için adım atmaktan korkan insanlara,bizler ise koşar olduk.Galiba bu yüzdendir yorgunluğumuz...Çoğu kez onların duymak istediklerini söyledik yüzlerine.Bü yüzden bizim söyleyeceklerimiz hep sözde kaldı,fark edemedik... Geçmişe bakıp göremediğimiz çok şey var aslında.Bakmak,görmek değildir.Bakıpta göremeyen çok insan tanıyorum bu
392 syf.
8/10 puan verdi
“Gerçek mutluluk sadece akıl ve tutku arasındaki hassas dengenin kurulmasıyla mümkündür. “ Jane Austen’in aşk ve gurur kitabını okumaya çalışmıştım ama okuduğum zamandan mıdır bilmem bir türlü sevememiş, bitirememiştim. Yazara ne kadar ön yargılı olsam da bu ön yargıyı yıkmak için yazarın ilk yazdığı olmasa da ilk yayımlanan kitabı olan Akıl ve
Akıl ve Tutku
Akıl ve TutkuJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,4bin okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Galiba iki yıl önceydi. Bir kitapçıya girmiştim. Kitap alacaktım ama hangisi olacağına bir türlü karar veremiyordum. Sonra bir kitab`a kaydı gözüm. Deste deste kitapların üzerinde kapağı ters çevrilmiş halde yatıyordu. " Çok incelenmiş herhalde, düzgün bir şekilde bırakılmamasına göre... " sonunda ilk defa kitapçıdan çabuk çıkacağımı
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201821,9bin okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.