Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"- Yazar olmak isteyenlere tavsiyeniz var mı? - Yazın. Yazın. Ve biraz daha yazın. Ve okuyun. Siz farkında olmasanız da okuduğunuz her şeyi içinize alırsınız. Bence ne kadar çok yazarsanız ve size ilham veren ne kadar çok hayat görürseniz o kadar iyi hale gelirsiniz. Yayınevleri konusunda endişelenmeyin. Yazmaktan keyif almaktan, denemekten, onunla oynamaktan endişelenin. Gazetecilik hocam şöyle derdi: Gerçek yazar, yazan kişidir."
Sayfa 254Kitabı okudu
Avluyu çevreleyen duvarlardaki pencerelerin demir parmaklıkları sökülmüş, yapının seksen yıllık tarihi bir zindan olduğunu gösterir tek iz dahi bırakmamışlar geride. Oysa Türkiye’nin en ünlü yazarları çürütülmüştü o koğuşlarda. Nazım Hikmet 1928’de, Sabahattin Ali 1947’de, o pencerelerin ardında yatıyor; şimdi benim Neveser Hanım’la yemek yiyeceğim bu avluda atıyorlardı voltalarını. Sabahattin Ali’nin yattığı son zindandı burası; salıverildikten bir süre sonra, sınırı geçemeden öldürmüşlerdi onu. Nazım’ı 1950’de bir kez daha getirmişlerdi buraya. 1951’de İstanbul Yüksek Tahsil Öğrenci Derneği’nin bütün üyeleriyle, Aziz Nesin, Cenap Karakaya, Necdet Eker, Enver Aytekin ve Fethi Naci buraya kapatılmışlardı. Orhan Kemal, 1966’da burada, şu pencerelerin ardında yatıyordu. Hikmet Kıvılcımlı, Rıfat Ilgaz, Şefik Hüsnü, Mehmet Ali Aybar, Mihri-Sevim Belli çifti, 68 Kuşağı, Deniz Gezmiş ve daha niceleri. Türk sinemasının kötü adamı Ahmet Tarık Tekçe bile oyuncu olmadan önce gazetecilik yaptığı yıllarda, yazdığı bir yazıdan dolayı, buraya atılmış, şu pencerelerin ardındaki koğuşlarda gün saymıştı. Belki de Şemsi Belli Selahaddin İnal’ın bestelediği şarkı sözlerini bu zindanda çekilen özlemler için yazmıştı: Gözümde özleyiş, gönlümde acı Alnımda sevdanın sıcak izi var Bana benden yakın, benden yabancı İçimde dolaşan, gezen biri var Ne kapımı çalan garip postacı Ne beni bekleyen, özleyen bir yâr Bana benden yakın, benden yabancı İçimde dolaşan, gezen biri var
Reklam
'Gazetecilik bırak bayanları, erkek için bile zor iş bizim memlekette Komiserim. Her manada tehlikeli yazmak, çizmek falan... Bayanlar daha kolay işlerde çalışmalı. Bana kalsa, bayanlar evinin kadını olsun, çocuklarına baksın, en doğrusu ama...'
Sayfa 108
Nokta dergisi son sayısında kolay kolay unutulmayacak bir gazetecilik başarısı sergiledi. Sokaktaki vatandaşın, meçhul bir otoritenin buyruklarına karşı gösterdiği uyum ve tepkileri ölçtü. Tiyatro sanatçısı Ezel Akay'a siyah bir pardesü giydirdi, eline bir de megafon verdi. Akay'la Nokta ekibi başladılar kentte dolaşmaya. Önce Yeni Cami'nin
Sayfa 25 - Remzi Yayınevi - ÇETİN ALTAN'IN ŞEYTANIN GÖR DEDİĞİ KÖŞESİNDEN DOĞAN CÜCELOĞLU / İÇİMİZDEKİ ÇOCUK KİTABINDAN ALINMIŞTIR.Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.