Güzel bir hard boiled polisiye roman daha.
2. Dünya Savaşı zamanındaki mukavemetçilerden Caneton'a o zamanki arkadaşlarından birinden bit teklif gelir.
Bir ırza geçme vakasından aranan Maganhard adındaki iş adamını Liechtenstein'a götürecektir.
Ancak onun oraya gitmesini istemeyen adamlar vardır ve en pahalı silahşörleri de bu iş için tutmuşlardır.
Caneton başarılı olacak mı?
Gece YarısıGavin Lyall · Başak Yayınları · 19655 okunma
Hiç olmazsa lüks bir lokantada yemek yemeden erkekle yatmayan sözde ağırbaşlı kadınlardan, onlarla gittiği bekar arkadaş evlerinden, garsoniyerlerden, garsoniyerlerin pis çarşaflı ve pis erkekle pis kadın kokan yataklarından, kırmızı apliklerle ve dergilerden kesilmiş çıplak kadın resimleriyle süslü duvarlarından, inanılmaz derecede kirli
Aşk Pazara Düştü
Aşk pazara düştü gülüm
Tezgahlara düştü aşk
Ucuz şarkılara düştü
Kötü şiirlere düştü aşk
Bir gece yarısı
Bir kadının elinde gül oldu sokağa düştü
Bir damla gözyaşıyla yere düştü
Aşk tezgahlara düştü gülüm
Hesaplara düştü aşk
Kanayan bir kalbin içinden ortaya düştü
Aşk haberlere düştü gülüm
Manşetlere düştü aşk
Aşk pazara düştü gülüm
Tezgahlara düştü
Adam Gibi (sayfa 125) İbrahim Sadri
Aşk Pazara Düştü
Aşk pazara düştü gülüm
Tezgahlara düştü aşk
Ucuz şarkılara düştü
Kötü şiirlere düştü aşk
Bir gece yarısı
Bir kadının elinde gül oldu sokağa düştü
Bir damla gözyaşıyla yere düştü
Aşk tezgahlara düştü gülüm
Hesaplara düştü aşk
Kanayan bir kalbin içinden ortaya düştü
Aşk haberlere düştü gülüm
Manşetlere düştü aşk
Aşk pazara düştü gülüm
Tezgahlara düştü.
ŞİİR KERE ŞİİR HEP ACI EDER
Acılar yeniden filiz verdi\yeniden yağmur yağdı toprağa
annem yeniden dirildi\ gördüm
yeniden kurum tutmuş toprakla sıvadım yüzümü
benim için budur
bahar budur ve söz burada kesilmezse
bileklerimden akar kelimeler
belki beni biraz daha\ biraz daha ve biraz daha uyutur
budur işte anlayamadığım
çünkü kelimeler nasıl
YA ZAKKUMLAR...
" Herkesin içinde sabırlı bir tohum gibi kendi kozasında saklı duran bir
aşk yatar; bir gün bir güneş parlar bir yağmur düşer ve tohumun çatlayıp
çiçekler açtığını
ruhunuzun rengarenk bir ağaç gibi rüzgarlarla dans
ettiğini görürsünüz. O rüzgarlarla dans eden çiçekler bazen manasız
kaprislerle, yanlış anlamalarla,
ÜÇ SORU
Yıldızlar uykudaydı. Ağaçlar , kuşlar, ırmaklar ve insanlar uykudaydı...
Bir de uzaktan bakıldığında eski bir yapıyı andıran, saray olduğunu anlayabilmeniz için bahçesine kadar gidebilmeniz gereken o yerde gözleri uyku tutmayan bir adam vardı. Başı ellerinin arasında gözleri yaşlı bir adam. Beynini kemiren sorulara cevap bulmaya