Evet 3. Kitap da bitti.
Yavaş yavaş hüzün bulutları çökmeye başladı üzerime. Şimdi ne yazacağım ne söyleyeceğim bilemiyorum. Son kitabı nasıl okuyacağım onu düşünüyorum.
Öncelikle diğer 2 kitaptan daha çok betimleme vardı bu kitapta. Muazzam ötesi bir şey ya kelimelerle karış karış gezdik bütün Çukurovayı, dağları, dereleri… Aksiyon daha az
Kendi Düşen Ağlamaz
Şımarık, el üstünde tutulmuş, her istediği yapılmış, bir eli yağda bir eli balda, babasının gözbebeği, güzeller güzeli bir genç kız: Alize.
Bir gün babası Nurettin Bey'in evleneceği haberini alır. Kıyameti koparır.
Babası ise artık Alize'nin şımarıklıklarından yaka silkmiş. "El mi yaman bey mi yaman,"
Kurdên ku # denizgezmiş bibîr tîne Cehş in û FEHŞ in.🤦♂️🤯
İşte bizim asimilasyonumuz buradan başlıyor. Oysaki sen senin dilin için mücadele vermiş ve uğurda idam cezası almış Qazî Mihemed’leri ve Mir Celadet Ali Bedir-xan gibilerini tanısan bi nebze olsun sorunlar biter. Bizim acımızı kimsenin acısıyla yarıştıracak halimiz yok! Bugün sürgün edilen, öldürülen Kürdün sayısı 10 milyonluk bir ülke nüfusunun geçer. Biz ise cellatlarımıza aşık oluyoruz.🤦♂️
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz. Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz