Birinin önünde çıkacağı beş alçak merdiven basamağı, bir başkasının önündeyse tek ama o beş basamağın toplamı kadar yükseklikte bir basamak olması gibidir bu; birinci kişi yalnızca bu beş basamağın değil, daha yüzlercesinin ve binlercesinin üstesinden gelecektir, büyük ve çok yorucu bir yaşam sürmüş olacaktır, ancak çıktığı basamaklardan hiçbiri onun gözünde ikinci kişi için o tek, ilk, yüksek, sahip olduğu bütün güçleriyle tırmanılması olanaksız, ne yukarı ve elbette ne de dışına çıkabildiği basamağın taşıdığı anlamı taşımış olamayacaktır.
448 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kitabı elinize aldığınızda ilk sayfadan itibaren keyifli bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Olay örgüsü orta kısmından itibaren detaylı bir şekilde ilerlemesine rağmen karakterleri yanınızda hissedecek kadar içine gömülüyorsunuz. Cinayetlere ilgi duyan ve olayıları çözmek için çocuklardan oluşan bir grupla birlikte gerilimli, bir o kadar da keyifli
Cani
CaniS. J. Bolton · Pegasus Yayıncılık · 202411 okunma
Reklam
"Ey arkadaş! Demek, bu muvakkat memleket bir tarla hükmündedir. Bir talimgâhtır, bir pazardır. Elbette arkasında bir mahkeme-i kübra, bir saadet-i uzma gelecektir. Eğer bunu inkâr etsen, bütün zabitlerdeki cüzdanları,defterleri, techizatları, düsturları belki şu memleketteki bütün intizamat, hattâ hükâmeti inkâr etmeğe mecbur olursun ve bütün vâki olan icraatin vücudunu tekzib etmek lâzım gelir. O vakit sana, insan ve zişuur denilmez Sofestâilerden daha akılsız olursun.
Hapishaneler ve tımarhaneler var olduğu sürece içinde birilerinin oturması gerekir. Siz değilse ben,ben değilse başka üçüncü biri elbet girecektir buralara.Hapishanelerin ve tımarhanelerin,pencerelerindeki parmaklıkların ve bu sabahlıkların uzak bir gelecekte yok olacağı zamanı bekleyin. Elbette o gün er ya da geç gelecektir
_Ne cesaretle buraya gelebildim oğlum?Hem nasıl geldin? Sonra ilave eder: _Sakın devletin ve padişahımızın arzusuna mugayir (aykırı) bir iş yapmış olmayasın? Zübeyde bu sözleri söylerken Mustafa'nın mavi,fakat tereddütleri ve biraz a hayal kırıklığı ifade eden gözlerine şüpheyle, uzun uzun bakar. Mustafa'nın yaptığı elbette hem devletinin nizamlarins,hem padişahın arzusuna aykırıdır . O, şimdi düpedüz bir kıta kaçağıdır. Hem de memleketine ayak başlaması istenen bir surgundur de! Bilinse yakalanma başına kimbilir neler gelecektir. Mustafa Kemal biraz soguk cevap verir: Merak etme anne. Benim buraya gelmem lazımdı. Onun için geldim.... Sonra ilave eder: "Padişah efendimizin ne olduğunu da şimdi değil,fakat yakın zamandan sana göstereceğim..".
Sayfa 94 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Gezgin. - Aklın özgürlüğüne bir nebze ulaşmış kişi,yeryüzünde bir gezginden başka hiçbir şey olarak hissedemez kendini - nihai hedefe doğru giden bir yolcu olarak hissetmese de: çünkü yoktur bu nihai hedef.Ama elbette gözlerini dört açmak,dünyadaki her şeyin nasıl olup bittiğini görmek ister; bu yüzden yüreğini her türlü ayrıntıya bağlayamaz sıkı
Sayfa 332Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.