“Uykunun bir uyanış ve düşlerin de gerçeğin ta kendisi olduğu fikri kafasını meşgul etmeye başlamıştı.”
Sayfa 45Kitabı okudu
“Size gerçek, gerçeğin ta kendisi olarak diyorum ki: toprağa düşen bir buğday tanesi yok olmazsa, yalnızca bir buğday
tanesi olarak kalır; ama yok olursa, o zaman bereketli ürün doğurur.”
(İncil, Yohanna’dan XII. Bap, 24)
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
"Bir şeye yeterince inanırsanız, günün sonunda o şey gerçeğin ta kendisi olup çıkıyordu."
Sayfa 398Kitabı okudu
Yüzün benim, sende ona iftira ettin...
PARIS
- Zavallı yavrum, ağlamaktan yüzün bozulmuş.
Büyük bir zafer sayılmaz gözyaşları için.
]ULIET
- Onlar bozmadan da çirkindi yüzüm zaten.
PARIS
- Bu sözlerle, yaşlardan fazla haksızlık ediyorsun yüzüne.
JULIET
-Haksızlık değil ki efendim, gerçeğin ta kendisi,
Ne söyledimse ben, yüzüme karşı söyledim.
PARIS
- Yüzün benim, sen de ona iftira ettin.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Gündelik hayatımız bir illüzyondan ibaret aslında. Yaşadıklarımız gerçeğin ta kendisi olmadığı gibi gördüklerimiz, duyduklarımız, hissettiklerimiz de birer yanılsamadan ibaret. Kötülüklerden, kavgalardan, hırslardan arına bildiğimiz kadar anlamlı olacak şu sınırlı hayat!
Güzelliğin, sevginin ve gerçeğin bir yumak halinde bütünleşmiş bir hali bu. Bu mutluluğun ta kendisi... Ve bulmuşken, nasıl terkederim onu?
Koridor YayıncılıkKitabı okudu
