Kitap Sarayburnu'nda, Atatürk heykelinin dibinde bir ceset ve cesedin avucunda bulunan antik bir para ile başlıyor.
Ama bu ceset ne son kurban, ne de cesedin avucunda bulunan para son sikke... Yedi ceset, yedi sikke, yedi hükümdar, yedi tarihi mekan ve tek bir gerçek, İstanbul.
Başkomiser Nevzat, yardımcıları Ali ve Zeynep’le birlikte bu ipucularını takip ederek katili bulmaya çalışıyor.
Kral Byzas'ın efsanevi kentinden başlayan kitap, Kostantin, II. Teodosius, Jüstinyen, Fatih Sultan Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman ile Mimar Sinan’a kadar uzanan bir yolculukla sizi Sarayburnu, Çemberlitaş, Altınkapı, Ayasofya, Fatih Cami, Topkapı Sarayı, Süleymaniye gibi İstanbul’un farklı zaman dilimlerine götürüyor.
Polisiye ile tarihin iç içe geçtiği bir kitap. Tam bir tarih ziyafeti. Bu güzel şehrin Byzantion olarak anıldığı dönemlerden günümüz İstanbul’una kadar geçirdiği dönemleri, yaşanan olayları, hükümdarları, yapılan eşsiz eserleri ve hikâyelerini anlatıyor.
Bir yandan İstanbul'un tarihi mekanlarını anlatırken, bir yandan da olay örgüsündeki gizemli cinayetleri ile sizi meraka sürüklüyor.
Tarih ve polisiyeyi iç içe çok iyi anlatan bir kitap. Benim asıl hoşuma giden şey ise İstanbul ile ilgili tarihi ve efsanevi bilgiler aktarması oldu.
Benim gibi tarih ve polisiye severlerin okuyacağı çok güzel bir kitap.
Yazarın emeğine, yüreğine sağlık.