Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
UYARI! BU YAZI AŞIRI DERECEDE SPOILER İÇEREN BİR ELEŞTİRİ YAZISIDIR!
HİÇ YAŞLANMAYAN ADAM Oscar Wilde’in ilk ve tek romanı olma özelliği taşıyan Dorian Gray’in portresi 1890 yılında, adını benim gibi tıp öğrencilerinin yakından tanıdığını düşündüğüm Lippincott’un aylık dergisinde tefrika edilmeye başlandı. Dönemin şartlarını düşündüğümüzde bu kadar direkt olarak ‘ahlaksız’ bir kitap yazmak İngiliz basınını
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Olympia Yayınları · 202073,2bin okunma
( Geliştirilmiş Eristik Diyalektik )
_Goethe: Cahillerle tartışırken akıllı kişi, gömülür boğazına kadar cehaletin içine. İzin vermeyin hiçbir zaman götürülmenize, haklı olmayan biçimde. _İlkeleri, kanıtları ve nesnel gerçekleri inkar edenlerle tartışamayız. _Nasıl ki müsabakalara birbirinin dengi olanlar kabul ediliyorsa, tartışmalarda da böyle olmalı. _Bir bilge, cahillerle
Reklam
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı aldığımda seri olduğunu bilmiyordum maalesef. Direkt olarak ikinci kitaptan başlamış olmanın hüznü olsa da kurgu olarak ilk kitap ile bağlantısını bilmediğimden ve bu kitabı tek başına anlayıp keyifle okuyabildiğimden dolayı çok da pişman değilim. Sadece kadınların olduğu bilinmeyen bir ülke ve burayı keşfe gelen birbirinden farklı üç erkek karakterimiz var. İd, ego ve superego misali insanlığın üç farklı halini temsil eden bu erkekler, kadınları yeni bir cevher gibi keşfediyor resmen. O güne değin karşı cinse olan bakışlarının ne kadar sığ olduğunu fark etmeleri için böyle bir tecrübe yaşamak zorunda kalmaları üzücü, hele de üç karakterin de zeki ve bilim insanı olarak nitelendirilebilecek kapasiteye sahip olduklarını düşünürsek. Kadınlığın çocuk ve annelik üzerinden ele alınıyor olması üzerine tartışılabilecek bir durum olsa da çocuklarının ve toplumlarının geleceğini düşünen kadınların inşa ettikleri gerçeklik, ütopik de olsa, doğurma yetisinin kadından ayrı düşünülemeyeceğini gösteriyor. En azından yazarımız öyle düşünmüş, bu düşüncesini de bence ütopya olarak kurgulamış zira başkalarına distopik gelebilir. Olay örgüsü güzel işlenmişti. Çeviri konusunda yorum yapamayacağım, karşılaştırma yapılsa daha iyi olur diye düşünüyorum.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812,2bin okunma
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
120 syf.
10/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Uzun zaman basımı olmadığından merakla beklediğim ve aradığım kitabı iki gün önce doğum günümde tesadüfen buldum ve tek solukta okudum. Dili akıcı ve kurgusu çok güzel oturmuş. Kitabın içinde bir bölüm var ki kalbimden vuruldum diyebilirim. Spoiler veriyorum ve bu bölümü burada paylaşmak istiyorum. Okuyun, okutturun!!! BEN VARIM. DÜŞÜNÜYORUM. VAR
Ego
EgoAyn Rand · Pegasus Yayınları · 20211,402 okunma
Reklam
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Hayatın Anlamı
2.kısım Anlam sorunu Hayatın anlamı nedir?" sorusu neredeyse her sözcüğü so- runsal olan ender sorulardan biridir. Bu, son sözcük için de ge- çerlidir, çünkü dünya genelinde dini inancı olan sayısız insan için hayatın anlamı bir "ne?" değil, "kim?" sorusudur. Kendini işine adamış bir Nazi, Adolf Hitler'in
Felsefi gelenekte bilinçlilik verisi, varoluşsal bir deneyimdir ve benzerine bir biçimde kendiliğin veya öznenin belirlenmesinde başvurulur. Bilinç, başvurulacak en dolaysız ve kolayca ulaşılabilecek gerçeklik olsa bile aynı zamanda kendilik, düşünen özne, ego veya Ben hala belirsiz, gizemli ve formüle edilmeksizin durmaktadır. Kartezyen cogito (düşünce) öznenin kendi özünün görünüm anını hazırlayan bilinçlilik materyalini toplar ve birleştirir. Lacan da (böyle bir kurguyu Freud'a yükleyemeyiz) bu bir geriye dönüştür. Lacan'da özne bütünüyle kavranabilir ve kolayca ulaşılabilirdir, basitçe dilbilgisel öznedir. Bu esnada ego; kendilik ve benzeri hakkındaki farazi bir tartışmada oldukça farklı ve erişilmesi zor bir konumdadır. O ayna evresinin ürünüdür ve dayanağı olmaktan çok bilincin nesnesi gibi bir şeydir.
Sayfa 673 - Lacan ve Diyalektik: Bir Fragman, Fredric JamesonKitabı okuyor
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.