Uzun ama Paylaşmak istedim …;)
Sevgili Dostlar, Sadece bizim ve Türkiye’nin değil, bugün tüm dünyanin da en önemli, en yakıcı sorunu olan "Çokkültürlü, Çok Kimlikli Toplum Nasıl Olmalı" konusundaki kimi düşünce ve deneyleri­mi Türkçe aktaracağım. Bu güzel fırsatı, Türkiye'den gelen ve Kürtçe bilmeyen �l'ürk dostlarıma borçluyum. Onlara teşekkür ederim. Çünkü onların
“Basit bir soru ama, merakıma engel olamıyorum... Neden anarşist oldunuz? Sosyalizmi ya da sizin isyanınızla uyuşan ve bu denli uzak olmayan herhangi bir ilerici hareketi seçebilirdiniz... Söylediklerinizden (ve bunun da iyi bir tanım olduğu kanısındayım) anarşizmden, bütün uzlaşmalara, bütün toplumsal çözümlere isyanı, aynı zamanda da
Reklam
Elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsiniz. Birincisi, bir bilgi girdi olarak görülür, bu girdiye işlem yapılır ve bir yorum olarak çıkar. Şimdi eğer girdi doğru değilse, zaten işlem ve yorum anlamsız olur. Bu, salça fabrikasına domates yerine patates sokup diğer taraftan domates salçası beklemeye benzer. İkincisi, bilginin ölçülebilir olması
Partizan sadakat sosyal olarak bir felakettir; ama birey için son derece ödüllendirici, hatta birçok bakımdan şehvetten ve para hırsından bile daha ödüllendirici olabilir. Pezevenkler ve paragözler kendi yaptıklarından gurur duymakta zorlanırlar. Ama partizanlık ondan keyif alanların her iki dünyadan azami derecede yararlanmasını sağlayan karmaşık bir tutkudur. Bütün bunları tanım olarak iyi hatta kutsal olan bir topluluğun iyiliği için yaptıklarından, kendilerine hayran olup komşularından nefret edebilir, güç ve para peşinde koşabilir, saldırganlığın ve zalimliğin zevklerinin tadına varabilir ve bütün bunları yalnızca suçsuzluk hissetmeksizin değil, neredeyse bilinçli bir fazilet duygusunun parıltısıyla yaparlar. Kendi topluluklarına olan sadakatleri bu tatlı ahlaksızlıkları kahramanlık gösterilerine dönüştürür. Partizanlar kendilerini günahkâr ya da suçlu olarak değil, diğerkâm ve idealist olarak görürler. Belli sınırlar içinde gerçekten de öyledirler. Tek sorun diğerkâmlıklarının yalnızca egoizmin dolaylı bir şekli olması ve bir çok durumda uğruna hayatlarını feda etmeye hazır oldukları idealin kurumsal çıkarları ve parti tutkularının ussallaştırılmasından başka bir şey olmamasıdır.
Platon-Menon Dosyası 9: Sokrates'in Çabası
(Menon diyaloğunda, Sokrates; erdemin ne olduğunu gayet iyi bildiğini düşünen Menon'dan erdemin tanımını ister…) *Menon-Platon, Pinhan Y. , Çev: Özlem Sinal Bayoğlu Sokrates: Tanrılar aşkına Menon, erdemin ne olduğunu bizzat sen söyle. 71d S: Çok şanslı biri olmam gerekiyor, ben yalnız bir erdemin peşindeyken sende erdemlerden oluşan bir
Erkek çocuk doğurmak kadınlara özel bir onur kazandırmaktaydı, çünkü erkek çocuklar anne baba- lar için güvenlik anlamına gelmekteydi. Yetişkin oğullar aile- lerini desteklemek için duruşmalarda mahkemeye çıkabilir ve tarihinin büyük bir bölümünde düzenli polis gücü olmayan kentin sokaklarında onları koruyabilirlerdi. Yasa gereği
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.