Ebu Musa el Eş'arî (Allah ondan razı olsun)'ın anlattığına göre: Bir gün evinden abdest alıp çıktım, Rasûlullah'tan hiç ayrılmayıp bu günü onunla geçireceğim dedim. Mescide gelerek oradan peygamberi sordum. Şu tarafa gitti dediler. Sora sora izini takip edip nihayet Eris kuyusu'nun bulunduğu bahçede oturur buldum. Peygamber
Sevgi Bahçesine gittim.
Hiç görmediğim bir şey gördüm:
Bir Kilise yapılmıştı tam orta yere,
Çocukken oynadığım çimenlerin yerine.
Ve bu Kilisenin kapıları kapalıydı,
Kapının üstünde Girilmez yazıyordu;
Ben de Sevgi Bahçesine döndüm,
Eskiden güzel çiçeklerle doluydu,
Ve gördüm ki bahçe mezarlarla dolmuş,
Ve çiçeklerin yerinde mezar taşları var:
Dönüp duran kara cübbeli Papazlar,
Sevinçlerimi arzularımı dikenli tellerle bağlıyorlar.
"Yüce Allah, kutsal Mekke'yi ziyaret etmekle ödüllendirdi beni. Kâbe'nin çevresini yedi kere döndüm. Dertlere deva zemzemden kana kana içtim. Safa ve Merve tepeleri arasında yedi defa gittim geldim. Adem' in yurdunda, tarihin en eski kenti Mina' da, Arafat'ta dua ettim. Biliyor musun Betty, dünyanın dört yanından on binlerce hacı ile birlikteydim. Mavi gözlü sarışınlardan siyah derili Afrikalılara kadar bütün renkler kaynaşmıştı. Hepsi birliği, tek bir ruh halini simgeliyordu. Bu, bizim Amerika'da göremediğimiz bir manzaraydı. İnanamayacaksın ama; tenleri beyazdan daha beyaz olan insanlarla aynı bardaktan su içtim ve aynı tabaktan yemek yedim. Hepimiz kardeştik. Ben artık ırkçı bir Müslüman değilim. Çünkü Peygamberimiz ırkçılığı yasaklamıştır..." Malcolm(X)
Sayfa 157 - Şule yayınları
“Az gittim, uz gittim, dere tepe, düz gittim, döndüm baktım çuvaldız boyu yol gitmişim!” sâhi mi?.. Demek hayatta bize bir ömre mâlolan emeklerimizin, savaşlarımızın getirdiği kazanç nihâyet bir çuvaldız boyu ilerlemeden ibârettir.
Benim Kitabım
Sahnede beş dakikadan fazla kalmamam gerekiyordu.İzleyicilerin dikkati dağınık ve arkadaşlarıyla sohbet ediyorlardı, ben tüm bu olanları kulisten izliyorum.Hata yapmamam gerekiyordu . İki sıkıcı gösteriden sonra üçüncüsü dayanılmaz gelirdi seyirciye.Ben ikidebir kağıttan konuşmama bakıyordum ama kelimeler birbirine giriyordu. Ben kendime lanetler
Anılar...
Geçen gece bir anı yaşadım. Babam beni yatırıyordu ben de hastayım tabi sonra babam benim elimi tuttu. Benim o sırada karnıma sancılar girdi. Babam keşke sana gelen hastalık sana değil bana gelseydi dedi. Ben senin her zaman yanında olacağım dedi. Sonra büyüsende büyümesene dedi. Ben o an çok duygulandım. Aklıma kötü kötü düşünceler geldi. Sonra babam gitti. Bana seslendiğinde gelirim dedi. Bir süre sonra bir ses duydum. Umursamadım. Uykuya dalarken karnıma büyük bir sancı girdi. Babama seslendim. Ses gelmedi. Daha yüksek sesle seslendim. Yine ses yoktu. Sonra korkmaya başladım. Yataktan kalktım. Yataktan aniden kalktığım için başım döndü gözlerim karardı ve karnımda bir yandan ağlıyordu. Sonra odalara teker teker baktım. Kimse yoktu. Ayrıca ben karanlıktan da korkuyorum. Korka korka salona gittim. Telefonumu alıp koşarak odama döndüm. Sonra babamı aradım. O cevaplayınca içim rahatladı. Ben bir yandan korkudan ağlayarak konuştum. Sonra babam bir işi olduğu için beş dakikalığına dışarı gittiğini söyledi. Ama bu hikayede benim için en önemli ve büyüdüğümdede unutmayacağım şey babamın söylediği “Sen büyüsende büyümesende ben senin yanında olacağım. Sen bana seslen ben hemen gelirim” demesi oldu. Bunu yazarken bile gözüm doluyor. Bir gün babamın benim için olan bütün bu uğraşlarına değecek bir şey yapacağım. Onun hakkını vereceğim. Hepiniz göreceksiniz.