Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Filozof Diogenes'in ününü duyan İmparator İskender tanışmak için onu sarayına çağırır. İmparator salona girdiğinde herkes ayağa kalkarken o yerinde oturmayı tercih eder. İskender kızgın bir şekilde, "Bu ne cüret! Sen benim kim olduğumu bilmiyor musun, benden hiç korkmuyor musun yoksa?" diye sorar. Diogenes İmparator'un bu sorusuna sakince başka bir soruyla karşılık verir: "Sen iyi birisi misin, yoksa kötü biri mi?" "Elbette iyi biriyim, bunu herkes bilir." "Peki, iyi adamlardan korkmalı mıyız ki ben sizden korkayım?" Bu cevap sonrasında İmparator, Diogenes ile sık sık görüşmeye başlar, hatta bazen de kendisi bu büyük fıçıda yaşayan filozofu ziyarete gider. Bir gün bu ziyaretlerin birinde güneşlenmekte olan Diogenes, İmparator İskender ve adamlarının geldiğini görür. Güneşlenmeye devam eden ünlü filozofun zor koşullarda yaşadığını gören İskender "Dile benden ne dilersen!" der. Diogenes, ihtiyacının bulunmadığını söyleyecekken o anda aldığı en büyük zevki engelleyen İmparator'a, tarihe geçen şu cevabı verir: "Gölge etme başka ihsan istemem!"
Elma YayıneviKitabı okudu
Reklam
- "Gölge etme başka ihsân istemem!.." -Sinoplu Filozof Diyojen-
Reklam
Gölge etme başka ihsan istemem senden.
Kadınlık kutsal değildir, bu tarz deyişler “kutsallık” kisvesi altında insani özelliklerinden arınmış bir “öteki”yi çağrıştırır. Ayrıca “kadına mevki verilmez”, bu da erkeklerin kadına hak ettiklerini “verdiği” hiyerarşik bir yapıyı temsil eder, bu durumda yine kadını aşağılanmıştır. Engellemeyin, kâfi.Angarya rollerin kalıplarına sokmayın onları.
Niçeda

Niçeda

@Niceda
·
19 Mart 19:55
Öldürmeyin kâfi
Kadınlık kutsal ve kıymetlidir, çünkü evvela hayatı, sonra da saadeti kendilerine borçluyuz. Bunun için onlara layık oldukları yüce mevkiyi vermeliyiz.
İçkinin tesiriyle kıvrana kıvrana can veren imparator İSKENDER
"Dünya malına ehemmiyet vermeyen Diyojen bir fıçının içerisinde yaşamaktaydı. Bir gün, İskender onun yanına giderek, "Bir dileğin var mı?" diye sormuştu. Diyojen'in cevabı, İskender'i şaşkına çevirmişti. Diyojen, "Gölge etme, başka ihsan istemem!" demiş ve sırtını dönerek uykuya dalmıştı."
Sayfa 28
Gölge etme başka ihsan istemem!
Corinth’te her zamanki gibi yatmış güneşlenmektedir ve Diyojen'in methini duyan Büyük İskender gelip tepesinde dikilir. Bonkörlüğünü göstermek için “Dile benden ne dilersen” der ve işte karşılığında da Diyojen ondan güneşinin önünden çekilmesini ister. Büyük İskender “Eğer İskender olmasaydım, Diyojen olurdum” der. Korkusuzluklarını eşit görmüştür.
"Gölge etme başka ihsan istemem." Günümüze kadar gelmiş, hemen hemen herkesin bir gün kullandığı bu lafı Diyojen Büyük İskender'e etmiştir.
Reklam
Gölge etme başka ihsan istemem
İnsanların karanlık dünyalarına fener tutamıyorsanız hiç olmazsa gölge olmayın
Sayfa 116
Gölge etme, başka ihsan istemem.
Diyojen
Diyojen
İran Masalları Hakkında-2 | Kubilayhan Yalçın..
Ahmet Yaşar Ocak, Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sufilik: Kalenderîler adlı çalışmasında şöyle diyor: * “Hacı Bektaş-ı Veli’nin tıpkı Barak Baba gibi, yarı çıplak, saçı sakalı, kaşları kazınmış, ama uzun ve gür bıyıkları olan bir Haydari şeyhi olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Hiç şüphesiz bu portre, klasik Bektaşi ikonografisinde iyice yer
"Gölge etme başka ihsan istemem," diyen bilgeye selam vermek gerekiyor burada. Bunun bile ihsan olacağını bu çağda algılamak güç. Çünkü gölgede kalan kişi düşünmeyi, sorgulamayı ve eleştirmeyi bırakıyor.
702 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.