Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gelmedin
Gelmedin; son hayal de yanıp yanıp kül oldu Bu derûnî kavgada kırılan, gönül oldu Şimdi menziller elem; yürek duman; sîne çâk Devleri mahkûm eden hayatım şimdi helak Gelmedin; yıldırımlar düştü hülyalarıma Nasıl kıydın be zâlim, masum rüyalarıma Sana doğru her adım neden hep ölüm sunar Seni her andığımda, renk solar, desen yanar   Hangi rüzgâr sabırla böyle koşar ardından Hangi el nakış nakış gergef dokur adından Susarsam, anlatır mı seni göklere tarih Bensiz olur mu sabah, güler mi kara talih Gelmedin; koptu zincir; parçalandı anılar Sardı bütün ruhumu tükenmeyen ağrılar Kalbimin pembe köşkü harâb oldu; gelmedin Bahçesinde açan gül turâb oldu; gelmedin Bil ki, kıyamet kopsa, bu ateş sönmeyecek Heyhat!..şâir mehtaba bir daha dönmeyecek
Gelmedin
gelmedin; son hayal de yanıp yanıp kül oldu bu derûnî kavgada kırılan, gönül oldu şimdi menziller elem; yürek duman; sîne çâk devleri mahkûm eden hayatım şimdi helak gelmedin; yıldırımlar düştü hülyalarıma nasıl kıydın be zâlim, masum rüyalarıma
Reklam
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
Bir zamanlar boş gezmeyi iş yapmaktan çok seven üç ar­ kadaş varmış. Bugünden yarına geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar , beşinden kovulmak canlarına tak de­miş. Alın teriyle kazanıp gönül rahatlığıyla yemeyi de göz­lerine kestiremezlermiş, çünkü elleri işe yatkın değilmiş. Bir gün, uzun bir yolculuktan sonra, yüksekçe bir tepede
Bir kulun çocuğu öldüğü zaman Allah Teâlâ meleklerine; -Kulumun çocuğunun ruhunu mu aldınız? buyurur. Melekler; -Evet, derler. Allahü Teâlâ(cc): -Kulumun gönül meyvesini (ciğerparesini) mi kopardınız? buyurur. Melekler: -Evet, derler. Allahü Teâlâ(cc): -Peki, kulum bunu nasıl karşıladı? buyurur. Melekler: -Sana hamdetti ve innâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn (Biz Allah'a aidiz ve O'na döneceğiz) diye istircâda bulundu, derler. Bunu üzerine Allahü Teâlâ(cc): - O halde kulum için cennete bir ev yapın ve adını da "hamd köşkü" (Beytül Hamd) koyun! buyurur.
Sayfa 120 - (Tırmizi)Kitabı okudu
Gönül köşkü çifte saltanat yeri değildi zira, bir köşke bir sultan kafiydi.
Reklam
Gelmedin
Gelmedin; son hayal de yanıp yanıp kül oldu Bu derûnî kavgada kırılan, gönül oldu Şimdi menziller elem; yürek duman; sîne çâk Devleri mahkum eden hayatım şimdi helak Gelmedin; yıldırımlar düştü hülyalarıma Nasıl kıydın be zalim, masum rüyalarıma Sana doğru her adım neden hep ölüm sunar Seni her andığımda, renk solar, desen yanar Hangi rüzgâr sabırla böyle koşar ardından Hangi el nakış nakış gergef dokur adından Susarsam, anlatır mı seni göklere tarih Bensiz olur mu sabah, güler mi kara talih Gelmedin; koptu zincir; parçalandı anılar Sardı bütün ruhumu tükenmeyen ağrılar Kalbimin pembe köşkü harâb oldu; gelmedin Bahçesinde açan gül turâb oldu; gelmedin Bil ki, kıyamet kopsa, bu ateş sönmeyecek Heyhat!.. Şair mehtaba bir daha dönmeyecek
Gelmedin, yâr, gelmedin..
Kalbimin pembe köşkü harâb oldu; gelmedin Bahçesinde açan gül turâb oldu; gelmedin
Sayfa 228 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
"Gönlü harap olmuş bir insanın, yıkılacak başka neyi kalmıştır ki... İnsan odur ki gönül kırmaz, kırmışsa acilen onarır. Gönül hepimizin sırça köşkü, tek sığınağımız..."
Sayfa 363 - HayatKitabı okudu
Gelmedin; son hayal de yanıp yanıp kül oldu Bu derûnî kavgada kırılan, gönül oldu Şimdi menziller elem; yürek duman; sîne çâk Devleri mahkûm eden hayatım şimdi helak Gelmedin; yıldırımlar düştü hülyalarıma Nasıl kıydın be zalim, masum rüyalarıma Sana doğru her adım neden hep ölüm sunar Seni her andığımda, renk solar,desen yanar Hangi rüzgâr sabırla böyle koşar ardından Hangi el nakış nakış gergef dokur ardından Susarsam, anlatır mı seni göklere tarih Bensiz olur mu sabah, güler mi kara talih Gelmedin; koptu zincir ;parçalandı anılar Sardı bütün ruhumu tükenmeyen ağrılar Kalbimin pembe köşkü harâb oldu; gelmedin Bahçesinde açan gül turâb oldu; gelmedin Bil ki, kıyamet kopsa, bu ateş sönmeyecek Heyhat.. Şair mehtaba bir daha dönmeyecek
Sayfa 46 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İbadet
Küçük bir tebessüm, içten bir selâm, Dosta hatır soran, bir iki kelâm, Kısaca diyor ki, insana İslâm; İhlâsla yaptığın, herşey ibâdet.   Doğuştan var olan, îman özüyle, İlimler kaynağı, Kur’ân sözüyle, Maddeye hükmeden, gönül gözüyle;
Gelmedin
Gelmedin; son hayal de yanıp kül oldu Bu derûnî kavgada kırılan, gönül oldu Şimdi menziller elem; yürek duman; sîne çâk Devleri mahkum eden hayatım şimdi helak Gelmedin; yıldırımlar düştü hülyalarıma Nasıl kıydın be zalim, masum rüyalarıma Sana doğru her adım neden hep ölüm sunar Seni her andığımda, renk solar, desen yanar Hangi rüzgar sabırla böyle koşar ardından Hangi el nakış nakış gergef dokur ardından Susarsam, anlatır mı seni göklere tarih Bensiz olur mu sabah, güler mi kara talih Gelmedin; koptu zincir; parçalandı anılar Sardı bütün ruhumu tükenmeyen ağrılar Kalbimin pembe köşkü harâb oldu; gelmedin Bahçesinde açan gül turâb oldu; gelmedin Bil ki, kıyamet kopsa, bu ateş sönmeyecek Heyhat!.. şâir mehtaba bir daha dönmeyecek
Sayfa 46 - Timaş yayınları
“Kral mıyım tacım olsun? Bu başımın börkü sensin. Gönül bir gün uçmağ olsa İçindeki köşkü sensin. Bahaneler bitmek bilmez Fakat sensin, çünkü sensin. Lalelerin, sümbüllerin Topraktaki kökü sensin. Bırak şiir ben olayım Roman sensin, öykü sensin. Özlemini taşıyorum Bedenimin yükü sensin. Yüreğimde ezgileştin Dilimdeki türkü sensin. Yanakların Kızıl Elma Anladım ki ülkü sensin.”
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.